T. C.
Y A R G I T A Y
1 2 . H U K U K D A İ R E S İ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
Esas No : 2022/7808
Karar No : 2023/67
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 16.03.2022
SAYISI : 2021/1568 E., 2022/790 K.
DAVA TARİHİ : 18.12.2019
HÜKÜM/KARAR : Esastan Reddine
TEMYİZ EDEN : Davacı
İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12.10.2020
SAYISI : 2019/2293 E., 2020/1346 K.
Taraflar arasındaki memur muamelesini şikayet davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Şikayetçi borçlu vekili dava dilekçesinde; haczedilen menkullerin müvekkiline ait olup ticari işletme rehni sözleşmesi ile 3. kişiye rehin verildiğini, ticari işletme rehni kapsamındaki menkullerin haksız olarak haczedildiğini ve muhafaza işleminin hukuka aykırı olduğunu, borç miktarından çok fazla miktar için haciz konulduğunu iddia ederek menkullerin muhafazasına ilişkin memur işleminin iptaline menkullerin müvekkiline iadesine, eğer bu talep yerinde görülmezse; taşkın hacze ilişkin uygulanan memur işleminin iptali ile, alacak miktarını aşan miktar için hacizli mallar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde; borçlunun aktif husumeti olmadığını, şikayetçinin sunduğu sözleşmenin, yasaya uygun tanzim edilmiş bir ticari işletme rehin sözleşmesi olmadığını, rehin sözleşmesinin “düzenleme” şeklinde yapılmadığını, İİK md 85/2 fıkrasında da “bu tür malların haczi en sonraya bırakılır” denildiğini, bu tür malların haczedilemeyeceğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığını, taşkın haciz iddiasının da gerçeğe aykırı olduğunu iddia ederek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 1447 sayılı Ticari İşletme Rehni Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca ticarî işletme rehni sözleşmesinin, ticarî işletmenin ticaret siciline kayıtlı olduğu ticaret sicili çevresinde bulunan noter tarafından, re’sen düzenlenmesi gerektiği, mübrez rehin sözleşmesinin noter onaylaması şeklinde olduğu, taşkın haczin söz konusu olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Şikayetçi vekili istinaf dilekçesinde; menkullerin müvekkiline ait olduğunu, 3. kişiye ticari işletme rehni sözleşmesi ile rehnedildiğini, ticari işletme varlıkları listesinde yer alan; 1. Stoklar, 2. Stoklar, 3. Stoklar bölümündeki toplam 32.500 metrelik üretilmiş rehinli kumaş hakkında haciz işlemi tatbik edildiğini ve muhafaza altına alındığını, haczin hukuka aykırı olduğunu iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borçlunun sunduğu rehin sözleşmesinin düzenleme şeklinde yapılmadığı, onaylama biçiminde yapıldığı, ticari işletme rehini sözleşmeleri için yasanın aradığı şekil şartlarını taşımadığı, HMK’nın 357. maddesi uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülmeyen iddiaların istinaf incelemesi sırasında nazara alınamayacağı, resen yapılan inceleme sonucunda kararda kamu düzenine aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borç temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Şikayetçi borçlu vekili temyiz dilekçesinde; müvekkiline ait malların düzenlenme şeklinde ticari işletme rehin sözleşmesi ile 3. kişiye rehnedildiğini, taşkın haciz sebebiyle müvekkilinin mağdur olduğunu, Rehin Sözleşmesinin “düzenleme” veya “onaylama” şeklinde yapılmasının bir geçerlilik şartı olmadan ilgili Noter tarafından tanzim edilmesinin yeterli olduğunu, resmî şeklin; onama veya düzenleme şeklinde yapılabileceğini iddia ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, icra memur muamelesinin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İİK 16, İİK 85 maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup şikayetçi vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Yukarıda açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.