Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 58. maddesinin 3. fıkrasında; alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarının ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı günün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğinin ve faizinin, takip talebinde belirtilmesi gerektiği

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
  22. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2023/1663
KARAR NO : 2023/1287
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
İ S T İ N A F   K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/03/2023
NUMARASI : 2021/849  Esas- 2023/158 Karar
DAVA : YETKİ VE TAKİBE İTİRAZ
KARAR TARİHİ : 06/06/2023
G. K.YAZILDIĞI TARİHİ : 06/06/2023
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; davalı – alacaklı tarafından müvekkil hakkında İstanbul  35. İcra Müdürlüğünün  2021/27164 E. sayılı dosyasında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, müvekkilin mernis adresi Kadıköy/İstanbul olup takipte Anadolu İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, takip konusu bono üzerinde ne için verildiğini ve ödeme yerinin gösterilmediğini ayrıca icra takibinde %2,5 üzerinden faiz hesaplanarak asıl alacağa ilave edildiğini, bankanın Amerikan Doları cinsinden vadeli oranlarda uyguladığı oranın %0,25 ile %0,50 arasında değiştiğini beyanla, yetki ve takibe itirazların kabulü ile davalının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; senet üzerinde İstanbul çağlayan adresinin yetkili kılındığını, bu nedenle davacının yetki itirazının yerinde olmadığını, dayanak senedin kambiyo vasfına haiz olduğunu, faiz ve oranına ilişkin iddiaların da yerinde olmadığını beyanla, davanın reddine, davacının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
 İstanbul 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 23/03/2023 gün,  2021/849  Esas- 2023/158 Karar sayılı ilamı ile,
“İcra dosyasının incelenmesinde; takip talebinde ve ödeme emrinde  yabancı para alacağının Türk parası karşılığının belirtilmediği görülmüş, takip talebindeki ve ödeme emrindeki bu noksanlığın kamu düzeni ve devletin hükümranlık hakları ile ilgili olup, süresiz şikayet nedeni olduğu gibi, mahkemece de, takibin her safhasında doğrudan doğruya göz önünde tutulması gerektiği (Hukuk Genel Kurulu’nun 12.05.1999 tarih ve  99/12-271 Esas, 99/301 Karar sayılı kararı) anlaşılmakla şikayetin kabulü ile takibin iptaline, sair itirazların incelenmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.İlgili maddede düzenlenilmediği ve şartları oluşmadığı” gerekçesi ile,
“1-Davacının yetki itirazının REDDİNE,
2-Davanın KABULÜ ile, İstanbul  35. İcra Müdürlüğünün  2021/27164 esas sayılı dosyasındaki takibin davacı borçlu yönünden İPTALİNE,
3-Davacının tazminat talebinin reddine,” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı-alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince yetki itirazının ve tazminat talebinin reddine ilişkin kısım usul ve yasaya uygun olup kabul ettiklerini ancak takibin iptaline yönelik verilen kararın yerinde olmadığını, yabancı para borçlarında borcun ödeneceği para biriminin seçim hakkı alacaklıda olduğundan alacaklının dilerse borcun yabancı para birimi üzerinden ödenmesini talep edebileceği gibi Türk Lirası üzerinden de ödenmesini talep edebileceğini, somut uyuşmazlıkta da borçlu temerrüte düşmüş olduğundan müvekkilin borcun yabancı para birimi üzerinden tahsil edilmek istendiğini, kaldı ki davacı tarafça da gerek dava dilekçesinde gerekse yargılama aşamasında bu yönde bir itirazda bulunulmadığını, bu hususun kamu düzeninden de olmadığını beyanla, istinaf taleplerinin kabulü ile davanın tümden reddine karar verilmesini istemiştir.
Davacı borçlu vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle: takip talebi ve ödeme emrinde yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığının gösterilmediğini, bu husus kamu düzeninden olup mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik olmadığını beyanla, davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İcra dosyasının incelenmesinde; davalı-alacaklının davacı-borçlu hakkında senetten kaynaklanan 250.000,00 USD asıl alacak ve feriler de dahil olmak üzere toplam 266.648,03 USD  alacağa ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yaptığı,  davacı-borçluya örnek 10 no’lu ödeme emri çıkartıldığı anlaşılmıştır.
  2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 58. maddesinin 3. fıkrasında; alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarının ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı günün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiğinin ve faizinin, takip talebinde belirtilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine aynı Kanunun 60. maddesinin birinci fıkrasının birinci bendinde; alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, 58. maddeye göre takip talebine yazılması lazım gelen kayıtların ödeme emrinde bulunması gerektiği belirtilmiştir.
 Buna göre; alacaklı, yabancı para alacağının TL karşılığını, takip talebinde göstermek zorunda olup, buna bağlı olarak bu zorunluluğun ödeme emrinde de yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu noksanlık kamu düzeni ile ilgili olup, takibin her safhasında re’sen göz önünde tutulmalıdır (HGK.nun 12/05/1999 tarih ve 1999/12-271 E. – 99/301 K.sayılı kararı).
 Somut olayda, hem takip talebinde hem de ödeme emrinde yabancı para alacağının TL karşılığının gösterilmediği anlaşılmaktadır.
 O halde ilk derece mahkemesince, takip talebi ve ödeme emrinde yabancı para alacağının harca esas değer olarak Türk Lirası karşılığı gösterilmediğinden, takibin iptaline yönelik olarak verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan davalı-alacaklının istinaf talebinin HMK 353(1)-b/1 maddesi gereğince esastan reddine, Dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1- İstanbul 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 23/03/2023 gün,  2021/849  Esas- 2023/158 Karar  sayılı kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353(1)-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-a-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
 b- İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Dair, gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta içinde Dairemize veya Dairemize gönderilmek üzere, başka yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Yargıtay’ın ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere HMK 361/1 ve İİK’nun 364/1 maddeleri gereğince temyiz yasa yoluna başvurma hakkı bulunduğuna oy birliği ile karar verildi.06/06/2023
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
 Y A R G I T A Y   İ L A M I
ESAS NO : 2023/6760
KARAR NO: 2024/3333
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 06/06/2023
NUMARASI : 2023/1663-2023/1287
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK’nın  370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 427,60 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 03.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Exit mobile version