5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 138/4. maddesinde; “Fonun alacaklı olduğu ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu uyarınca yapılan takiplerde borçlular tarafından yapılan itirazlar satış dışında takip işlemlerini durdurmaz” hükmüne yer verildiği, fon alacaklarının takip ve tahsiline ilişkin olarak getirilen bu istisnai düzenlemeden anılan Kanunun 143. maddesinde belirtilen varlık yönetim şirketleri yararlanamayacağı-
Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ş. Ayyıldız tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından kredi sözleşmesine dayalı olarak genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız takibe karşı borçlunun, yasal süresi içerisinde icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesi ile borca itiraz ettiğini, İİK’nun 62. maddesi gereğince itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiği halde, icra müdürlüğünce takip işlemlerine devam edildiğini ileri sürerek, takibin durdurulması ve itirazdan sonra konulan maaş haczinin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
19.10.2005 tarih ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 138/4. maddesinde; “Fonun alacaklı olduğu ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu uyarınca yapılan takiplerde, borçlular tarafından yapılan itirazlar satış dışında takip işlemlerini durdurmaz” hükmüne yer verilmiştir. Fon alacaklarının takip ve tahsiline ilişkin olarak getirilen bu istisnai düzenlemeden, anılan Kanunun 143. maddesinde belirtilen varlık yönetim şirketleri yararlanamaz. Bu nedenle, olaya, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 138/4. maddesinin uygulanması yerinde olmayıp, borçlunun takibe karşı yasal süresi içerisinde yaptığı itirazın dikkate alınarak buna göre işlem tesisi gerekmektedir.
O halde mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
12. HD. 07.04.2016 T. E: 2015/33098, K: 10393