T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS NO : 2023/7733
KARAR NO: 2024/6069
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 05.09.2023
NUMARASI : 2023/1046-2023/1023
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz incelemesinin murafaalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK’nın 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin reddine oy birliği ile karar verildikten sonra işin esası incelendi:
Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/157119 Esas sayılı takip dosyasında, alacaklı Pak San. Ltd. Şti. tarafından Bir İnşaat Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi
aleyhine fatura alacağına dayalı ilamsız takip başlatıldığı, borçlu adına kayıtlı taşınmazlar üzerine 03.02.2016 ve 04.11.2016 tarihlerinde haciz konulduğu, alacaklı vekili tarafından 06.10.2016 tarihinde taşınmazların satışının talep edildiği ve 100,00 TL satış avansının yatırıldığı, alacaklı vekili tarafından 13.06.2023 tarihinde taşınmazların satışı için gerekli işlemlerin yapılmasının talep edildiği, icra müdürlüğü tarafından 13.06.2023 tarihli karar ile ”Tarifeye uygun satış avansı 08.03.2023 tarihinde kadar yatırılmadığı için haciz düşmüş olduğundan satış talebinin reddine” karar verilmiştir.
Alacaklı vekili icra müdürlüğünün bu kararına karşı icra mahkemesine şikayet yoluna başvurarak müdürlük kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemesince şikayetin reddine karar verildiği bunun üzerine alacaklı vekilince istinaf başvurusunda bulunarak “… dosyada çok önceden yatırılmış 100,00 TL satış avansının bulunduğunu, 08.03.2022 tarihinde satış talep edilmesine rağmen elektronik satış uygulamasına geçilmediğini, tarifeye bağlı kalınmaksızın takdir edilen bir satış avans miktarının belli olmadığını, dosyada bulunan 100,00 TL satış avansının tamamlanması için en azından icra müdürlüğünce tebligat yapılması gerektiğini, tebligatta eksik satış avansının tamamlanmasının ihtar edilmesi gerektiğini, tebligata rağmen eksik satış avansı tamamlanmadığı takdirde ancak; bu halde taşınmazlar üzerindeki hacizlerin düşürülmesi gerektiğini, müvekkilinin takdir edilecek satış avansının ne miktar olacağını bilmesinin mümkün olmadığını, avansın miktarı hakkında bir takdir yapılmadığını, kısmen de olsa satış avansının yatırıldığını, tarifeden bir bilgisinin bulunmayıp bu yönde tebligatın olmadığını, bu nedenle mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İstinaf mahkemesince davacının haciz tarihinin 03.02.2016 tarihi olduğu, bu durumda İİK’nın geçici 18/2-1. bendi uyarınca geçiş tarihinden önce haczedilen mallar hakkında değişikliklerden önceki hükümler ile ilga edilen hükümlerin uygulanmasına devam olunacağı, bu durumda icra müdürlüğü tarafından eksik avansın tespit edilerek alacaklıya süre verilmesi gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu kez de borçlu vekilince istinaf mahkemesinin kararının; “…İcra İflas Kanununa Geçici madde 18 maddesi gelmiş olup; 106 ncı madde uyarınca çıkarılacak tarifenin yürürlüğe girdiği tarihten önce satış talep edilmiş olmasına rağmen kıymet takdiri ile muhafaza ve satış giderlerinin tamamının yatırılmadığı hâller de bu tarifenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde tarifede belirlenen giderlerin yatırılması zorunludur. Bu süre içinde giderler peşin olarak yatırılmazsa satış talebi vaki olmamış sayılır…” hükmü gereği Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep ederek dosyanın süresinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda alacaklı vekili tarafından 06.10.2016 tarihinde satış talep edildiği, taşınmazlar üzerinde ise icra müdürlüğünce konulan 25.04.2014, 03.02.2016, 04.11.2016 tarihli hacizlerin bulunduğu tapu kaydından anlaşılmıştır. 30.11.2021 tarihinde yayımlanan 7343 S.K. ile İİK madde 106 ve 110’da değişikliklerin yapıldığı, buna göre değişiklik sonrası ilgili 106/3 maddesinde “Satış talebiyle birlikte kıymet takdiri ve satış giderlerinin tamamının peşin olarak yatırılması zorunludur.” hükmünün yer aldığı, 7343 Sayılı Kanunun 33. maddesiyle İcra İflas Kanununa geçici madde 18’in eklendiği, geçici madde 18/2 gereğince 106. ve 110. maddelerde yapılacak değişikliklerin 111/b maddesinin uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlanacağı, bu yönetmeliğin de 08.03.2022 tarihinde yürürlüğe girdiği, geçici madde 18/3’de “106 ncı madde uyarınca çıkarılacak tarifenin yürürlüğe girdiği tarihten önce satış talep edilmiş olmasına rağmen kıymet takdiri ile muhafaza ve satış giderlerinin tamamının yatırılmadığı hallerde bu tarifenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde tarifede belirlenen giderlerin yatırılması zorunludur. Bu süre içinde giderler peşin olarak yatırılmazsa satış talebi vaki olmamış sayılır.” hükmünün yer aldığı, tarifenin de 08.03.2022 tarihinde yürürlüğe girdiği, buna göre tarifenin yürürlüğe girmesinden önce satış talep edilmiş ve satış giderlerininin tamamı yatırılmamışsa, tarifede yer alan ücretin 08.03.2023 tarihine kadar yatırılması gerektiği, alacaklı her ne kadar kendisine muhtıra çıkarılması gerektiğinden bahsetmişse de yukarıda işaret edildiği üzere geçiş düzenlenmesinde muhtıra çıkarılmasına ilişkin bir hüküm olmadığı, bu kapsamda icra müdürlüğünün muhtıra çıkarma yükümlülüğünün de bulunmadığı, mevzuattan kaynaklanmayan bir yükümlülüğün icra müdürlüğüne yüklenemeyeceği, anılı yasada satış masraflarının tamamlanması için alacaklıya süre verilmesine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 yıllık sürede masrafın yatırılmadığı değerlendirildiğinde, İlk Derece Mahkemesince verilen karar isabetli olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ :
Yukarıda yazılı nedenlerle, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 05.09.2023 tarih ve 2023/1046 Esas-2023/1023 Karar sayılı kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.