Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Borçlunun itiraz dilekçesinde yurt içi adres bildirmemesinin hukuki sonucunun itirazın geçersizliği olmayıp takip talebinde gösterilen borçlu adresine çıkarılacak tebligatların borçlunun kendisine yapılmış sayılması olduğu, somut olayda örnek 7 ödeme emrinin borçlunun yurt dışı adresine tebliği üzerine süresinde itirazı üzerine takibin durduğu, olayda İİK’nın 62/3. maddesinin uygulama yerinin bulunmadığı-

Borçlunun itiraz dilekçesinde yurt içi adres bildirmemesinin hukuki sonucunun itirazın geçersizliği olmayıp takip talebinde gösterilen borçlu adresine çıkarılacak tebligatların borçlunun kendisine yapılmış sayılması olduğu, somut olayda örnek 7 ödeme emrinin borçlunun yurt dışı adresine tebliği üzerine süresinde itirazı üzerine takibin durduğu, olayda İİK’nın 62/3. maddesinin uygulama yerinin bulunmadığı-

I. DAVA

Alacaklı İcra Mahkemesine başvurusunda; ödeme emrinin borçlunun Romanya adresine TK. 25/a maddesi uyarınca 09.10.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlu vekilinin 11.10.2017 tarihinde İcra Müdürlüğüne verdiği dilekçe ile borca itiraz ettiğini, borçlu veya vekilinin, dava ve takip işlemlerine esas olmak üzere borçluya ait yurt içinde bir adresi itirazla birlikte bildirmek zorunda olduğunu, itirazın vekil vasıtasıyla yapılmasının bu zorunluluğu ortadan kaldırmayacağını, itiraz dilekçesinin geçersiz olduğunu belirterek; İcra Müdürlüğünün takibin durdurulması yönündeki kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Borçlu cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlunun itiraz dilekçesinde yurt içi adresi bildirmemesinin yaptırımının itirazın geçersizliği olmadığı, bu doğrultuda yasal süre içinde sunulan itiraz üzerine takibin durdurulmasına yönelik müdürlük kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek şikayetin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Alacaklı istinaf başvurusunda; itiraz dilekçesinde borçluya ait yurt içinde bir adres gösterilmediğinden itiraz dilekçesinin İİK’nın 62. maddesinin 3. fıkrasının emredici hükmüne aykırı olduğunu, icra takip aşamalarında yapılacak bütün tebligatlar borçlunun bildirdiği yurt dışı adresine yapılacağını, bu durumda da icra takibi sürüncemede kalacağını, alacaklının alacağına kavuşması neredeyse imkansız hale geleceğini, borçlu tarafından yapılan borca itirazın geçersiz olmakla yasal sürede geçerli bir itiraz yapılmadığından icra takibinin kesinleştiğinin kabulü gerektiğini ileri sürmüştür.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlunun itiraz dilekçesinde yurt içi adres bildirmemesinin hukuki sonucunun itirazın geçersizliği olmayıp takip talebinde gösterilen borçlu adresine çıkarılacak tebligatların borçlunun kendisine yapılmış sayılması olduğu, somut olayda örnek 7 ödeme emrinin borçlunun yurt dışı adresine tebliği üzerine süresinde itirazı üzerine takibin durduğu, olayda İİK’nın 62/3. maddesinin uygulama yeri bulunmadığı, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Alacaklı, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık takip alacaklısının İİK’nın 62/3. maddesine dayanan İcra Müdürlüğü işlemini şikayetine ilişkindir

2. İlgili Hukuk

İİK’nın 62/3. maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.05.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

12. HD. 08.05.2023 T. E: 2022/10585, K: 3128

Exit mobile version