Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Alacağın temliki ile alacak hakkının bunu devralan 3. kişiye geçeceği ve alacakla ilgili her türlü (dava açma, takip yapma, temlik etme... gibi) hukuki işlemlerin bu 3. kişi tarafından yapılabileceği- Alacak üzerindeki tasarruf yetkisi, takibe başlandıktan sonra dosya alacağını temlik alan alacaklılara geçmiş olduğundan, temlik edenin alacak üzerinde artık tasarruf hak ve yetkisi bulunmadığından (kalmadığından), hakkında dava da açılamayacağı-

Alacağın temliki ile alacak hakkının bunu devralan 3. kişiye geçeceği ve alacakla ilgili her türlü (dava açma, takip yapma, temlik etme… gibi) hukuki işlemlerin bu 3. kişi tarafından yapılabileceği- Alacak üzerindeki tasarruf yetkisi, takibe başlandıktan sonra dosya alacağını temlik alan alacaklılara geçmiş olduğundan, temlik edenin alacak üzerinde artık tasarruf hak ve yetkisi bulunmadığından (kalmadığından), hakkında dava da açılamayacağı- Kendilerini vekil ile temsil ettiren temlik alacaklıların asıl alacakla sınırlı olmak üzere dosya payı dikkate alınarak nispi vekalet ücreti hesaplanması gerekirken tüm dosya alacağı üzerinden nispi vekalet ücreti hesaplanması ve buna göre karar verilmesinin hatalı olduğu-

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar karar verilmiş olup hükmün davacı ile davalı C…. ve F… tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşüüldü:

Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde Kartal 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/412 E- 2009/18 K. sayılı kararının alacaklı F… tarafından takibe konu edildiğini, takibe karşı şikayet yoluna gidildiğini ve Kartal 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2007/804 E- 2008/453 K. sayılı kararı ile 74.216 TL faiz yönünden icra takibinin iptaline, 362.000 TL asıl alacak ve mahkeme masrafı yönünden takibin devamına karar verildiğini, İstanbul Valiliği Defterdarlık Muhasebe müdürlüğü tarafından 362.005 TL’nin (asıl alacak ve yargılama gideri) 05.11.2010 tarih ve 116812 sayılı ödeme emri ile İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğünün 2007/7585 Esas sayılı dosyasına ödendiğini, Kartal 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/4125-2009/18 K. sayılı kesinleşmiş kararı gereğince 22.880 TL’nin faiziyle birlikte davacı vekili Av. H. Akkar’a ödendiğini, ödeme belgeleri ve kendisinin 24.450,87 TL aldığına dair 18.12.2012 tarihli serbest meslek makbuzunun örneklerinin ekte sunulduğunu, alacaklı F…’ün İstanbul Anadolu 25. İcra Müdürlüğünün 2007/7585 Esas sayılı dosyası ile yaptığı icra takibinde karar vekalet ücretini takibe koymadığını ve takibi bizzat kendisi yaptığını, icra dosyasına borç ödendiği tarihten sonrası için icra vekalet ücreti talep edilemeyeceğini, dosyanın infaz nedeniyle 12.11.2010 tarihinde kapatılmış olması gerektiğini, icra takibinin dayanağı olan kesinleşmiş ilamda karar altına alınan 362.000 TL alacağın faiz alacağı olduğundan B.K 121. maddesi ve Yargıtay’ın yerleşik İçtihatları gereğince faize faiz yürütülemeyeceğini, icra takibinin alacaklısının F… olduğunu, muhtırada alacaklı olarak adı yazılı kişilerin icra dosyasında alacaklı sıfatları bulunmadığını ileri sürerek davanın kabulüne muhtıranın ve icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece şikayetin kısmen kabulü ile 08/04/2014 tarihli muhtıranın iptaline, 08/04/2014 tarihi itibariyle dosya borcunun 26.994,24 TL olduğunun tespitine, icra müdürlüğünce bu miktar dikkate alınarak davacıya bakiye borç muhtırasının gönderilmesine, karar verilmiş karar davacı borçlu ve davalı alacaklı F… ve davalı temlik alan alacaklı C… vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

1- Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davalı temlik alan alacaklı C… vekillerinin tüm davacı borçlu ve davalı F… vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine ,

2- Davalı temlik eden F… vekilinin temyiz itirazlarına gelince; alacağın temliki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 183-194. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Alacağın temliki ile alacak hakkı bunu devralan 3. kişiye geçer. Böylece devralan daha önce temlik edene ait olan alacak hakkını kesin olarak iktisap eder; bunun üzerinde “tasarruf etme” yetkisini kazanır. Temlik eden alacaklının da bu aşamadan sonra artık tasarruf hak ve yetkisi bulunmadığından (kalmadığından) bu alacağa dayalı olarak herhangi bir hukuki işlem yapması mümkün değildir. Bu durumda temlik işlemi ile temlik eden, borç ilişkisinden çıkar ve onun yerine alacaklı sıfatıyla alacağı devralan 3. kişi geçer. Alacakla ilgili her türlü (dava açma, takip yapma, temlik etme… gibi) hukuki işlemler bu 3. kişi tarafından yapılır.

Somut olayda, F…’ün Kartal 5. Noterliği’nin 07/12/2007 tarihli temliknamesi ile 65.000,00 TL alacağı H. Kama’ya, aynı noterliğin 11/12/2007 tarihli temliknamesi ile 42.000,00 TL alacağı S…’a, aynı noterliğin 12/12/2007 tarihli temliknamesi ile 160.000,00 TL alacağı C…’a, Kartal 9. Noterliği’nin 22/01/2008 tarih ve 02812 yevmiye numaralı temliknamesi ile 10.000,00 TL alacağı E….’e, aynı noterliğin 26/02/2008 tarih ve 07029 yevmiye numaralı temliknamesi ile 10.000,00 TL alacağı P…’a, aynı noterliğin 10/03/2008 tarih ve 09074 yevmiye numaralı temliknamesi ile 17.000,00 TL alacağı ve 28/04/2008 tarih ve 17437 yevmiye numaralı temliknamesi ile 40.000,00 TL alacağı S….’a, İstanbul 17. Noterliği’nin 23/05/2008 tarih ve 13086 yevmiye numaralı temliknamesi ile 60.000,00 TL alacağı H…’a, Kartla 9. Noterliği’nin 03/06/2008 tarih ve 21488 yevmiye numaralı temliknamesi ile 100.000,00 TL alacağı C…’e temlik ettiği anlaşılmaktadır. Takip çıkışı miktarı 436.243,70 TL olup dosya alacaklısı F… 03/06/2008 tarihi itibariyle alacaklı sıfatını kaybetmiştir. Temlik alacaklısı C… ise 32.243,70 TL ile sınırlı olmak üzere alacaklı sıfatına sahiptir.

Bu durumda, yukarıda açıklandığı üzere, alacak üzerindeki tasarruf yetkisi, takibe başlandıktan sonra dosya alacağını temlik alan alacaklılara geçmiş olup, temlik eden F…’ün alacak üzerinde artık tasarruf hak ve yetkisi bulunmadığından (kalmadığından), F… hakkında dava açılamaz. Mahkemece, davalı F… yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmelidir.

3- Davacı borçlu vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; temlik alacaklılarından S…, S…., C… ve H. Kama kendilerini vekil ile temsil ettirmişlerdir. Buna göre kendisini vekil ile temsil ettiren temlik alacaklıların asıl alacakla sınırlı olmak üzere dosya payı dikkate alınarak nispi vekalet ücreti hesaplanması gerekirken tüm dosya alacağı üzerinden nispi vekalet ücreti hesaplanması ve buna göre karar verilmesi doğru değildir.

SONUÇ: Yukarıda ( 2 ) nolu bentte açıklanan nedenle, davalı F… vekilinin ve (3) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK’nun 366. ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 06/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

8. HD. 06.12.2017 T. E: 2015/11376, K: 16291

Exit mobile version