HacizYargıtay Kararları

Alacaklı, ödeme emri tebliğinden itibaren yasal bir yıllık süre içinde borçlunun taşınırlarının, taşınmazlarının ve maaşının haczini talep etmiş olmakla alacaklının haciz isteme hakkı düşmemiş olduğu anlaşıldığından, alacaklının yeniden haciz isteyebilmesi için borçluya yenileme emrinin tebliğine ve dolayısıyla yenileme harcı alınmasına gerek olmadığı

Alacaklı, ödeme emri tebliğinden itibaren yasal bir yıllık süre içinde borçlunun taşınırlarının, taşınmazlarının ve maaşının haczini talep etmiş olmakla alacaklının haciz isteme hakkı düşmemiş olduğu anlaşıldığından, alacaklının yeniden haciz isteyebilmesi için borçluya yenileme emrinin tebliğine ve dolayısıyla yenileme harcı alınmasına gerek olmadığı-

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından borçlu aleyhine konut finansmanı sözleşmesine dayalı olarak başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; eşinin muvafakati alınmadığından kefaletinin geçersiz olduğunu, takip başlatıldıktan itibaren uzunca bir aradan sonra maaşına haciz konulmasının usulsüz olduğunu, maaş haczinin kaldırılması taleplerinin reddine ilişkin memur işlemin iptalini, kefaletin geçersizliğinin tespitini, maaş haczinin iptalini ve kesilen meblağın iadesini talep ettiği, ilk derece mahkmemesince; şikayetin reddine karar verildiği, borlçunun istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; borçlunun istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın kaldırılmasına, borçlunun maaşına konulan 15/12/2010 haciz tarihi dikkate alındığında çalıştığı işyerine 09/08/2017 tarihinde maaş haciz müzekkesi gönderildiğinden, İİK’nun 78/2. maddesi uyarınca haciz düştüğü gerekçesi ile şikayetin kısmen kabulü ile İİK’nın 78/2 maddesi uyarınca davacı borçlunun maaşına konulan haczin kaldırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verildiği görülmektedir.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 78/2. maddesi gereğince, alacaklının haciz isteme hakkı, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir yıl geçmekle düşer. Bu durumda takip dosyası işlemden kaldırılır (md. 78/4). Bir yıllık süre (md.78/2) içinde haciz talebinde bulunan alacaklı, haciz talebini geri alabilir. Bu halde yeniden bir yıllık haciz isteme süresi işlemeye başlamaz. Alacaklı ancak ödeme emri tebliğinden itibaren işlemeye başlamış olan bir yıllık sürenin varsa kalan kısmında, yeniden haciz talebinde bulunabilir (md. 78/5).

Anılan sürelerin geçirilmesi halinde, alacaklının “haciz isteme hakkı” düşer. Alacaklı, yeniden haciz isteyebilmek için yenileme talebinde bulunmalı ve bu talep borçluya tebliğ edilmelidir. İlâma dayalı olmayan takiplerde, yenileme talebi üzerine harç alınır (md.78/5).

Buna karşılık alacaklı bir yıllık süresi içinde haciz talebinde bulunmuş ise aynı bir yıllık süre içinde (hatta daha sonra) borçlunun mallarının haczedilememiş olması haciz isteme hakkının düşmesini ve dolayısıyla takip dosyasının işlemden kaldırılmasını gerektirmez. Bu halde icra takibi derdest kalmakta devam etmektedir ve alacaklının bir yıllık süresi içinde yapmış olduğu haciz talebi gereğince (bir yıl geçtikten sonra) borçlunun mallarının haczedilmesini istemesi, İcra ve İflas Kanunu’nun 78/5. maddesi anlamında yenileme talebi niteliğinde değildir. Yani bu halde alacaklının yeniden harç ödemesine ve talebin borçluya tebliğine gerek yoktur. (Kuru B.: İcra ve İflas Hukuku EI Kitabı, 2013, 2. Baskı, sh 414, 415).

Somut olayda, borçluya ödeme emrinin 17/07/2010 tarihinde tebliğ edildiği ve alacaklının 1 yıllık yasal süre içinde 15/12/2010 tarihinde maaş hacizi talebinde bulunduğu ve aynı tarihte borçlunun Limak Oteldeki iş yerine haciz müzekkesi gönderildiği, 26/09/2011 tarihnde taşınır taşınmaz mallarının haczinin talep edildiği, 21/04/2014, 03/09/2014, 16/06/2015, 13/04/2016 tarihli talepler ile yine borçlunun posta çeki, SGK ve taşınmaz mallarının sorgulaması talep edilerek haciz konulması talep edildiği, 07/08/2017 tarihinde ….. Oteldeki işyerine maaş haczi talebinde bulunulduğu ve işyerine 09/08/2017 haciz müzekkeresi gönderildiği, yine 19/02/2018 tarihli talep ile …..isimli iş yerine maaş haczi müzekkeresi gönderildiği bu hacze istinaden maaş kesintisi yapıldığı görülmektedir.

Bu durumda, alacaklı, ödeme emri tebliğinden itibaren yasal bir yıllık süre içinde borçlunun taşınırlarının, taşınmazlarının ve maaşının haczini talep etmiş olmakla alacaklının haciz isteme hakkı düşmemiştir. Bu durumda alacaklının yeniden haciz isteyebilmesi için İİK’nın 78/5. Maddesi gereğince borçluya yenileme emrinin tebliğine ve dolayısıyla yenileme harcı alınmasına gerek yoktur. Başka bir ifadeyle alacaklı yenileme talebinde bulunmaksızın doğrudan haciz isteyebilir. Kaldı ki borçlunun maaşına konulan haciz 09/08/2017 tarihli haciz müzekkeresinden kaynaklanmadığı gibi 19/02/2018 tarihli haciz talebi ve müzekkeresine istinaden borçlunun maaşından kesinti yapıldığı anlaşılmaktadır.

O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 24/04/2019 tarih ve 2018/2765 E. – 2019/1234 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.

12. HD. 25.06.2020 T. E: 2019/9840, K: 5600

Related Articles

Back to top button