12. Hukuk Dairesi2022 YılıTakip Açılış

Alacaklının, açıkça feragat etmediği sürece zamanaşımı süresi içinde tahsilde tekerrür olmamak üzere takipten önce kesinleşen ilama dayalı eksik kalan faiz alacağını aynı takip dosyasında isteyemeyeceği, ayrı bir takip yaparak talep edebileceği

Alacaklının, açıkça feragat etmediği sürece zamanaşımı süresi içinde tahsilde tekerrür olmamak üzere takipten önce kesinleşen ilama dayalı eksik kalan faiz alacağını aynı takip dosyasında isteyemeyeceği, ayrı bir takip yaparak talep edebileceği nazara alınarak, şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi A. Kürtün tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;

1-Alacaklının, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat konulu ilama dayalı olarak, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak üzere ilamdan kaynaklanan alacaklarının faizleri ile birlikte tahsili için 12.01.2016 tarihinde başlattığı ilamlı icra takibinde icra müdürlüğüne yaptığı 06.09.2019 tarihli taleple; dayanak ilamın kesinleşmesi tarihinden itibaren kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanarak hesap yapılması talebinin reddi üzerine alacaklının icra mahkemesine başvurusunda icra müdürlüğünün söz konusu ret kararının iptalini istediği, İlk Derece Mahkemesi’nce şikayetin kabulü ile şikayete konu müdürlük kararının kaldırılmasına karar verildiği, kararın borçlu tarafından istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce borçlunun istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddedildiği anlaşılmıştır.

Faiz alacağına mahkeme ilamında hükmedildiğinden 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 131. (818 sayılı BK.nun 113/2) maddesi uyarınca (halin icabından anlaşılan durum gereği), bu alacaktan açıkça feragat edilmediği sürece hukuki varlığını koruyacağından alacaklı, fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmasa bile ilamdan doğan alacağını zamanaşımı süresinin sonuna kadar isteyebilir.

İcra takibine konu kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ilişkin ilam takip tarihinden önce kesinleşmiş ise; alacaklının, başlattığı takipte eksik istediği ve istemi sınırlandırdığından, o dosyada talep edemeyeceği bakiye faiz alacağını yeni bir icra takibi ile istemesi gerekir.

İcra takibine konu kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ilişkin ilam takip tarihinden sonra kesinleşmiş ise ancak bu tarihten sonra Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 46/son maddesi hükmüne göre faiz istenebileceğinden bakiye faiz alacağı aynı dosya üzerinden istenebilir.

Somut uyuşmazlıkta; takip dayanağı ilamın Yargıtay’ca onanması üzerine 10.11.2015 tarihinde verilen karar düzeltme talebinin reddi kararı ile kesinleştiği, takibe 12.01.2016 tarihinde başlandığı ve takipte %9 yasal faiz oranının talep edildiği anlaşılmaktadır. İcra takibine konu ilam takip tarihinden önce kesinleştiğine göre alacaklı, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 46/son maddesi hükmüne göre bakiye faiz alacağını ancak yeni bir takiple isteyebilir. Yukarıda açıklanan kural gereğince, alacaklının, açıkça feragat etmediği sürece zamanaşımı süresi içinde tahsilde tekerrür olmamak üzere takipten önce kesinleşen ilama dayalı eksik kalan faiz alacağını aynı takip dosyasında isteyemeyeceği, ayrı bir takip yaparak talep edebileceği nazara alınarak, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

2-Bozma sonrası yapılacak yargılamada davacının 25.12.2021 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından, taraf teşkilinin tamamlanması gözden kaçırılmamalıdır.

SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi’nin 16.09.2021 tarih ve 2020/1747 E.-2021/1502 K. sayılı istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA, Ankara 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 19.11.2019 tarih ve 2019/841 E.- 2019/879 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 21/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

12. HD. 21.03.2022 T. E: 2021/10910, K: 3574

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu