Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Aylık ve birikmiş nafaka borcu için emekli maaşı haczedilebilir.

T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2015/11028
KARAR NO : 2015/13315
Y A R G I T A Y  İ L A M I

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

K A R A R

Alacaklı vekili tarafından, Bakırköy 4. Aile Mahkemesi’nin 2010/166-300 sayılı 16.04.2010 karar tarihli ilamına dayalı olarak birikmiş nafaka ve aylık 1000,00-TL. işleyecek yoksulluk nafakasının tahsili için ilamlı icra takibi yapıldığı, 18.01.2008 tarihinde, borçlunun SSK’dan aldığı emekli maaşı üzerine haciz konulduğu anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Yasa’nın 93. maddesi; ”Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler; 88’inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.” hükmüne göre, nafaka borçları için haczedilmezlik kuralı uygulanmaz. Yine birikmiş nafaka borçları için emekli maaş haczinde de uygulanması gerekli, İİK’nun 83. maddesinde; borçlunun ve ailesinin geçimi için icra müdürlüğünce zorunlu olarak taktir edilen miktar tenzil olunduktan sonra kalan bölümünün haczedilebileceği ve bu miktarın maaşın ¼’ünden az olamayacağı belirtilmiştir.
Somut olayda takibe konu edilen alacağın nafaka alacağı olduğuna ve aylık nafaka miktarı Mahkeme tarafından belirlendiğine göre, işleyen aylık nafakanın tamamı için ve birikmiş nafaka alacağı için de bakiye maaşın ¼’ü oranında haczinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
O halde Mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı şekilde şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Exit mobile version