T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
23. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2020/135
KARAR NO : 2021/669
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BÜYÜKÇEKMECE 2. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/10/2019
NUMARASI : 2019/1221 Esas – 2019/1079 Karar
DAVANIN KONUSU : Şikayet
KARAR TARİHİ : 26/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/03/2021
Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı/şikayetçi vekili dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin borca itirazı üzerine takibin durmasına karar verildiğini, davalının itirazın iptali davası açmak yerine Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/73 D.İş Esas sayılı dosyasında bağımsız bir ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiğini, karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13.Hukuk Dairesi’nin 29/05/2019 tarihli kararıyla ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verdiğini, İİK’nın 261/1 maddesi gereğince bu hükmün 10 gün içinde infazının istenmesinin zorunlu olduğunu, ancak 29/05/2019 tarihinde karar verilmesine rağmen davalı vekilince söz konusu kararın 05/07/2019 tarihinde infazının talep edildiğini, 10 günlük süre içinde mahkeme ilamının infazı istenmemiş olduğundan yasa gereği ihtiyati haczin kendiliğinden ortadan kalktığını, ayrıca ihtiyati haciz kararının itirazla durmuş olan Büyükçekmece 2. İcra Müdürlüğü’nün 2018/20031 esas sayılı dosyasından uygulanmasının usule ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek icra müdürlüğünün ihtiyati haczin uygulanmasına ilişkin kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13.Hukuk Dairesi’nin 29/05/2019 tarihinde vermiş olduğu gerekçeli kararın 14/06/2019 tarihinde yazıldığını ve 25/06/2019 tarihinde UYAP sistemine düşürüldüğünü, mahkeme dosyasının ise fiziken 01/07/2019 tarihinde posta yolu ile gönderildiğini, söz konusu ilamın 02/07/2019 tarihinde taraflara tebliğe çıkartıldığını, 05/07/2019 tarihinde süresinde ihtiyati haczin infazının istendiğini, ayrıca takibin durmuş olmasının bu dosyada ihtiyati haciz kararının infazına engel olmayacağını beyan ederek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme; ihtiyati haciz talep eden davalının Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/73 D.İş Esasında görülmekte olan davayı hangi aşamada olursa olsun takip ederek, verilecek kararın 10 gün içinde infazının istemesi gerektiği, ihtiyati haciz kararının yasaya konuluş amacına ve ruhuna uygun olarak olduğu, ancak davalının dosya üzerinden karar verilen ve duruşma açılmayan İstanbul BAM 13.Hukuk Dairesi’nin 2019/879 esasından verilen kararı takip etmesinin beklenmesinin ve hükmün 9. maddesinde yazılı olduğu üzere hükmün taraflara tebliğine karar verilmiş olması dikkate alındığında, kararın verildiği ve gerekçeli kararın yazıldığı 14/06/2019 tarihinden itibaren 10 gün içinde kararın infazının istenmediğinden bahisle haczin kalkması gerektiğinin savunulmasının MK’nın 2. maddesine aykırı olacağı, alacaklı tarafından İİK’nın 264. maddesindeki sürelere riayet edilmesi şartıyla, borçlunun ödeme emrine itiraz ederek takibi İİK’nın 66. maddesi gereğince durdurmuş olmasının, ihtiyati haciz kararının icrasını engellemeyeceği, bu nedenle davalı alacaklının geçici koruma tedbiri niteliğinde olan ihtiyati haciz kararını en hızlı ve usul ekonomisi çerçevesinde en ekonomik şekilde uygulanmasını temin için icra müdürlüğünün dosyasında infazını istemiş olmasınında usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir.
Davacı/şikayetçi vekili istinaf dilekçesinde; şikayet dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İstinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; davalının davacı aleyhine başlattığı ilamsız icra takibinin davacının itirazı üzerine durdurulmasına karar verildiği, daha sonra davalının aynı alacağa ilişkin olarak ihtiyati haciz talep ettiği, ilk derece mahkemesince talebin reddine karar verilmesi üzerine istinaf incelemesi yapan İstanbul BAM 13.Hukuk Dairesi tarafından 29/05/2019 tarihinde istinaf başvurusu kabul edilerek ihtiyati haciz kararı verildiği ve kararın davalı tarafından 05/07/2019 tarihinde şikayete konu icra dosyası üzerinden infazının talep edildiği, Dairemizce inceleme talep edilen İstanbul BAM 13.Hukuk Dairesi’nin 2019/879 Esas sayılı dosyasında ihtiyati haciz kararının UYAP ortamında 25/06/2019 tarihinde onaylandığı, her ne kadar İİK’nın 261. maddesi gereğince ihtiyati haczin kararının verildiği tarihten itibaren 10 günlük süre içerisinde infazının istenmesi zorunlu ise de, 13.Hukuk Dairesi tarafından verilen kararın UYAP ortamında onaylanmadan taraflarca görülmesinin mümkün olmadığı gibi bu ilamın alınarak infazının istenmesinin de mümkün olmadığı, Dairece dosya üzerinden karar verildiği de göz önüne alındığında İİK’nın 261. maddesindeki bu hükmün kararın onaylanma tarihinden itibaren infaza konulması şeklinde değerlendirilmesi gerektiği, kararın UYAP üzerinden onaylandığı tarih olan 25/06/2019 tarihi ile ihtiyati haczin uygulanmasının talep edildiği tarih arasında İİK’nın 261. Maddesindeki 10 günlük sürenin aşılmadığı, yine takibin durmuş olmasının ihtiyati haciz kararının icrasını engellemeyeceği gibi ihtiyati haciz kararı takip başlatıldıktan sonra alındığı durumlarda ihtiyati haciz kararının infazının takip dosyasından istenmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, mahkemenin şikayetin reddine ilişkin kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gerekli olan 59,30-TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubuna ve 14,90-TL bakiye harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından, davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme ve müzakere neticesinde, HMK’nın 361/1. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
YARGITAY KARARI
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I
ESAS NO : 2021/6309
KARAR NO : 2022/678
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 26/03/2021
NUMARASI : 2020/135-2021/669
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Şeyma Başkan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK’nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK’nin 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 80,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 20/01/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.