T. C.
Y A R G I T A Y
1 2 . H U K U K D A İ R E S İ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
Esas No : 2022/12277
Karar No : 2023/4022
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 18.08.2022
SAYISI : 2022/798 E., 2022/1783 K.
DAVA TARİHİ : 08.06.2021
HÜKÜM/KARAR : Ret
TEMYİZ EDEN : Davalı/Borçlu
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14.10.2021
SAYISI : 2021/301 E., 2021/557 K.
Taraflar arasındaki memur muamelesini şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne, icra müdürlüğünün 27.05.2021 tarihli kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Şikayetçi alacaklı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin borçlu Belediye aleyhine ilamlı icra takibi başlattığını, takibin kesinleştiğini, Belediye Kanunu’nun 15. maddesi gereği 10 günlük mal bildirim ihtaratının borçluya tebliğ edildiğini, borçlu belediyenin mal beyanında bulunduğunu, dosya borcu ödenmediği için mevduat haczinin talep edildiğini, İcra Müdürlüğünün 27.05.2021 tarihli kararı ile haciz talebini haksız olarak reddettiğini ileri sürerek 27.05.2021 tarihli kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Borçlu vekili cevap dilekçesi sunmadı. Duruşmada şikayetin reddine karar verilmesini talep etti
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 6552 sayılı Kanun’un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanununun 15. maddesine eklenen fıkranın birinci cümlesinin; ”… ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır” ibaresi ile ”…veya kamu hizmetlerini aksatacak…” ibarelerinin, Anayasa Mahkemesi’nin 17.06.2015 tarihli ve E. 2014/194, K. 2015/55 sayılı kararı ile iptal edildiği, icra müdürlüğünün anılan yasa maddesine dayanarak alacaklının haciz talebini reddetmesinin isabetsiz olduğu, borçlunun haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurabileceği, bu konuda ispat yükünün borçluya düştüğü, İİK’nın 82/son maddesinde icra memuruna tanınan takdir hakkının, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığına ilişkin olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne, müdürlüğün 27.05.2021 tarihli kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Borçlu vekili istinaf dilekçesinde; Belediye Kanununun 15. maddesi uyarınca gönderilen muhtıraya cevaben müvekkili Belediye’nin haczedilebilir taşınmazını bildirdiklerini, alacaklının Belediyenin doğrudan tüm mevduatlarına haciz ve bloke konulmasını talep ettiğini, ilk derece mahkemesinin Belediye Kanunun 15/son hükmünü yanlış yorumladığını, yeterli mal bildirilmediğinin anlaşılması halinde ilave haciz yapılabileceğini iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etti.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından, davalı belediye aleyhine Gaziantep İcra Müdürlüğü’nün 2020/69098 Esas sayılı icra dosyasıyla ilamlı icra takibi başlatıldığı, takip sürecinde icra dosyasından Belediye Kanunu’nun 15. maddesi gereğince mal beyanında bulunması için borçlu Belediyeye muhtıra tebliğ edildiği, borçlu vekilinin mal beyanı dilekçesi sunduğu, alacaklı tarafça borçlu belediyenin dosya borcunu ödemediği için mevduat haczi talep edildiği, icra müdürlüğünün 27.05.2021 tarihli kararı ile borçlu belediyenin mal beyanında bulunduğu için haciz talebinin reddedildiği, borçlu belediyenin Belediye Kanunu uyarınca mal beyanı olarak taşınmaz bildirmesinin hacizde tertip müessesinin uygulanmasını bertaraf edecek mahiyetinin bulunmadığı, hacizde tertip ilkesi uygulanmayacak olur ise borçlunun dosya borcunu karşılar ancak satımı zor menkul/gayrımenkul bildirmesi halinde başka bir haciz uygulama imkanının kalmayacağı ve dosyanın infaz edilmesinin güçleşeceği, bu halde menfaatler dengesinin borçlu lehine/alacaklı aleyhine olarak bozulmuş olacağı, bildirilen taşınmazın yalnız değerinin borcu karşılayıp karşılamamasının sonuca etkili olmayacağı, Belediye Kanunu madde 15/son’da her ne kadar belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir dense de, bu ifadeden sadece gösterilen bu mal üzerinde haciz yapılabilir anlamı çıkmayacağı, aksi halde Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen bölümün bir manası kalmayacağı, belediyenin her zaman gösterilen malın borcu karşıladığı ve diğer malların haczinin taşkın haciz olduğu noktasında şikayet yoluna başvurabileceği, bu nedenle İcra Müdürlüğünün yalnız bu gerekçeye dayalı olarak vermiş olduğu kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Borçlu vekili temyiz dilekçesinde; önceki beyanlarını tekrarlayarak Belediye Kanunun 15/son hükmü uyarınca müvekkili Belediyenin haczi kabil taşınmazını bildirmiş olmalarına rağmen, alacaklının Belediyenin doğrudan tüm mevduatlarına haciz ve bloke konulmasını talep ettiğini, anılan yasa hükmü uyarınca yeterli mal bildirilmediğinin anlaşılması halinde ilave haciz yapılabileceğini iddia ederek kararın bozulmasını talep etti.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, memur muamelesini şikayete ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İİK’nın 16. ve 85. maddeleri, 5393 sayılı Belediye Kanunun 15. maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlu tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.