I. ŞİKAYET
Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde, alacaklı tarafından aynı alacağın tahsili için öncelikle kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığını, daha sonra iş bu dosya ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, alacaklının tercih hakkını kambiyo takibinden yana kullandığı için ipotekli takip yapamayacağını belirterek ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takibin iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; satış aşamasına gelen dosyada iş bu davanın tamamen kötüniyetli olarak açıldığını, alacağın tahsili için birden fazla takip başlatılmasına engel bir düzenlemenin olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İİK’nın 45. ve 167. maddelerinde yer alan yasal düzenlemelere ve Yargıtayın yerleşik içtihatları dikkate alındığında borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunduran alacaklının tercih hakkını öncelikle kambiyo takibinden yana kullanmış olması ve bu takibin halen derdest olması halinde, alacaklının ipoteğin paraya çevrilmesine yönelik takip başlatma hakkı bulunmadığı belirtilerek şikayetin kabulü ile, Tire İcra Müdürlüğünün 2019/187 Esas sayılı takip dosyasıyla başlatılan takibin iptaline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayet edilen alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Şikayet edilen alacaklı istinaf dilekçesinde; cevap dilekçesi içeriğini tekrar ederek, birden fazla takip başlatılmasında yasal hiçbir engel olmadığı halde eksik inceleme ile hatalı hüküm kurulduğunu belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan inceleme sonucunda; İİK’nın 167. maddesinde alacağı çek, poliçe ve emre muharrer senede dayanan alacaklının, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile bu bölümdeki özel usullere göre haciz yoluyla veya borçlu iflasa tabi şahıslardan ise iflas yolu ile takipte bulunabileceğinin hükme bağlandığı, aynı alacak için değişik takip yollarına başvurulmasına yasal bir engel olmadığı, yasada alacaklının önce kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yaptıktan sonra tercih hakkını bu yönde kullandığı gerekçesiyle daha sonra ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapamayacağına ilişkin bir düzenleme de bulunmadığı, somut olayda, Tire İcra Müdürlüğünün 2019/187 Esas sayılı dosyasıyla yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipteki tahsilde tekerrür olmamak kaydından, bu takiple Aydın İcra Müdürlüğünün 2019/495 Esas sayılı dosyası ile başlatılan kambiyo senetlerine mahsus yol ile takibin aynı alacağa ilişkin olduğunun anlaşıldığı, aynı alacağa ilişkin olarak başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takipte “tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla” takibe geçildiği açıkça belirtilmiş olup, kambiyo senetlerine mahsus yol ile takibe geçilmesinden sonra aynı alacak için tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapılmasına yasal engel bulunmadığı, takibin iptaline karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Şikayetçi borçlu temyiz dilekçesinde; Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına rağmen yerel mahkeme kararını kaldıran Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, alacaklının tercih hakkını kambiyo takibinden yana kullandığı için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapamayacağını belirterek ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takibin iptali gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, takibin iptali istemine yönelik şikayete ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İİK’nın 45, 167. maddeleri
3. Değerlendirme
İİK’nın 45. maddesinde; rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusunun iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklının yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceği, poliçe ve emre muharrer senetlerle çekler hakkındaki İİK’nın 167. madde hükmünün mahfuz olduğu, aynı kanunun 167. maddesinde ise; alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede müstenit olan alacaklının, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte bulunabileceği düzenlenmiştir.
Somut olayın incelenmesinde; 11.01.2019 tarihinde başlatılan Aydın İcra Dairesi’nin 2019/495 Esas sayılı takip dosyasında; alacaklı tarafından şikayetçi S. Varol ve dava dışı diğer borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, bundan sonra 28.01.2019 tarihinde Tire İcra Dairesi’nin 2019/187 Esas sayılı takip dosyası ile borçlu S. Varol hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlatıldığı, takip talebinde “Aydın İcra Müdürlüğü 2019/495 E. sayılı dosyası ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla” ibarelerinin bulunduğu görülmüş olup anılan takip dosyalarında yer alan asıl alacak miktarlarının aynı olması, takip talebi ve icra emrinde yazılı ibareler ve alacaklı vekilin cevap dilekçesi ile her iki takip dosyasına konu borcun aynı borç ilişkisinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar yukarıda anılan kanun hükümleri uyarınca borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış ise aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapamaz. Bu husus süresiz şikayete tabidir.
Nitekim, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 20.01.2023 tarihli ve 2021/2 Esas 2023/1 Karar sayılı kararı ile de rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra gözetilmeksizin hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı yönünde karar verilmiştir.
O halde, İlk Derece Mahkemesince, şikayetin kabulü ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinin iptaline karar verilmesi yerinde olup, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Şikayetçi borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin30.05.2020 tarih ve 2021/2649 E.- 2022/1446 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.03.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
12. HD. 16.03.2023 T. E: 2022/8670, K: 1757