Borçlu şirketin, ödeme emri tebliğinden sonra (itiraz süresi başladıktan sonra) ihtiyati haciz sırasında, ödeme emri tebliğ tarihini kabul ederek itiraz süresinden feragat etmesi ve borcu kabul etmesi halinde, sonradan icra müdürlüğüne yapılan itirazın hukuki sonuç doğurmayacağı-
Mahalli mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte borçlu şirket tarafından, süresinde yapılan itiraza rağmen icra müdürünün takibi durdurmaması işlemi şikayet konusu yapılmış, mahkemece, ödeme emri tebliğinden önce ihtiyati haciz sırasında yapılan ikrarın borca itiraz hakkını ortadan kaldırmayacağı gerekçesi ile takibin durdurulması gerektiğine karar verilmiştir.
Somut olayda Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 08.01.2014 tarihli, 2014/8 D. iş sayılı ihtiyati haciz kararına istinaden 17.01.2014 tarihinde (süresinde) borçlu şirket aleyhine genel haciz yolu ile ilamsız takibe geçildiği, örnek 7 numaralı ödeme emrinin borçluya 18.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz işlemlerine başlanarak 20.01.2014 günü borçlu şirket adresinde menkul haczine gidildiği, menkul haczi sırasında şirket yetkilisi olduğu anlaşılan S.’in “..borcu biliyoruz, tebligatı biz 18.01.2014 tarihinde aldık ve borcu kabul ediyor, yasal sürelerden feragat ediyorum..” şeklinde beyanda bulunarak haciz zaptını okuyarak imzaladığı görülmektedir.
Bu durumda, mahkemece kabul edilen gerekçenin aksine, borçlu şirketin, ödeme emri tebliğinden sonra (itiraz süresi başladıktan sonra) ihtiyati haciz sırasında, ödeme emri tebliğ tarihini kabul ederek itiraz süresinden feragat etmesi ve borcu kabul etmesi karşısında, bu yöndeki beyanlarından sonra icra müdürlüğüne yapılan itiraz hukuki sonuç doğurmaz.
O halde mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Sonuç: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’ nın 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.10.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.
12. HD. 16.10.2014 T. E:18033, K:24016