Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Borçlu şirketinde müştereken temsile yetkili olan şirket yetkilisi tarafından imzalanmış bir dilekçenin bulunmadığı ve geçersiz itiraza icazet verilemeyeceği-

Borçlu şirketinde müştereken temsile yetkili olan şirket yetkilisi tarafından imzalanmış bir dilekçenin bulunmadığı ve geçersiz itiraza icazet verilemeyeceği-

Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi A. K. Sarıbaş tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklının, genel haciz yoluyla başlattığı takibe karşı borçlunun yaptığı itirazın geçerli olmadığını belirterek, icra müdürlüğünün takibin durdurulmasına ilişkin kararının iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulü ile işlemin iptaline karar verilmesi üzerine Dairemizce; “….itiraz tarihi itibariyle borçlu şirketi temsil ve ilzama yetkili olanlardan birinin başvurusu halinde diğer yetkililer buna karşı çıkmadıkları takdirde, aksi ispat edilmediği sürece, acele işlerden olan itiraz başvurusuna diğer yetkili tarafından icazet verildiğinin kabulü gerekir. Bu durumun, şirketi borçlandırıcı nitelikteki işlemler gibi mütalaa edilerek itirazın geçersiz olduğu sonucuna varılması doğru değildir……şikayetin reddine karar verilmesi gerekir…” gerekçesi ile kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Somut olayda alacaklının 15/10/2010 tarihli sözleşmeye istinaden genel haciz yoluyla takibe başladığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 13/07/2012 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal yedi günlük sürede 18/07/2012 tarihinde borca itiraz ettiği, itiraz tarihi itibariyle borçlu şirketi A. A. ile B. B.’un müştereken temsile yetkili oldukları, ancak itiraz dilekçesinde tek imzanın bulunduğu görülmektedir.

Dosyanın incelenmesinde Dairemiz bozma ilamından sonra alacaklı tarafından dosyaya sunulan, İstanbul 44. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/707 E sayılı itirazın iptali davası dosyasında, itiraz dilekçesi altındaki şirket kaşesi üzerinde atılı imzanın şirket yetkililerinden B. B. ve A. A. eli ürünü olup olmadığı hususunda alınan, 02.12.2013 tarihli bilirkişi raporuna göre; incelemeye konu imzanın B. B. isimli şahıs eli mahsulü olmayıp, anılan şahsın orjinal imzaları model alınmak suretiyle atılmış sahte bir imza olduğu, imzanın A. A. isimli şahıs eli mahsulü olduğunu gösterir nitelikte bulgular tespit edilemediği yönünde görüş bildirildiği bunun üzerine mahkemece yapılan itirazın geçersiz bir itiraz olduğunun tespitine, geçerli bir itiraz bulunmadığından davacının terditli olarak açmış olduğu itirazın iptali talebinin incelenmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.

O halde mahkemece, borçlu şirket yetkilisi tarafından imzalanmış bir dilekçenin bulunmadığı ve geçersiz itiraza icazet verilemeyeceği hususları gözönüne alınarak, Dairemizin bozma ilamından sonra ortaya çıkan itirazın iptali davasında verilen ve yeni oluşan bu durum değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

12. HD. 19.03.2015 T. E:3993, K:6473

Exit mobile version