Borçlu tarafından takip talebine ve ödeme emrine eklenen kira sözleşmesine karşı çıkılmamış takip talebinde tahliyesi istenilen taşınmaz adresi ile takip talebine eklenen kira sözleşmesindeki taşınmaz adresinin birbirinden farklı olduğu itirazının ileri sürülmediği, davalı kiracının kira akdine itirazının bulunmadığı nazara alındığında taraflar arasındaki kiracılık ilişkisinin kesinleştiği, bu durumda takip talebinde yazılı olan kiralanan taşınmaz bakımından borçlunun temerrüdünün gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi Ş. Başkan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Kira bedellerin tahsili amacıyla başlatılan adi kira ve hasılat kiralarına ilişkin takibin kesinleşmesi üzerine borçlunun taşınmazdan temerrüt nedeniyle tahliyesine karar verilmesi talep edilmiş, ilk derece mahkemesince; takip talebinde Ulus Yeni Hal 28-30 nolu iş yerinin tahliyesinin talep edildiği, sunulan kira sözleşmesi örneğindeki taşınmazın Altındağ Bankalar Caddesi Ulus İş Hanı E Blok No:4 nolu dükkan olduğu, taşınmaz bilgilerinin uyuşmaması nedeniyle davanın reddine karar verildiği, davacı alacaklı vekilinin kararı istinaf etmesi ile Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın davacı alacaklı vekilince temyiz edildiği görülmüştür.
Takip talebinde 01/05/2004 başlangıç tarihli ve 12 ay süreli kira sözleşmesine dayalı olarak Ulus Yeni Hal 28-30 nolu iş yerinin tahliyesi istenmiş olup, ödeme emri ekinde ise 16.04.2002 başlangıç tarihli ve Ulus İş Hanı E Blok No:4 nolu dükkana ilişkin kira sözleşmesi sunulmuş olsa da, dava sırasında tahliyesi istenilen taşınmaza ilişkin yazılı kira sözleşmesi dosyaya ibraz edilmiş olup, takip talebinde tahliyesi istenilen taşınmaz ile sonradan dosyaya ibraz edilen kira sözleşmesindeki taşınmazın adresinin aynı olduğu anlaşılmıştır. Borçlu tarafından takip talebine ve ödeme emrine eklenen kira sözleşmesine karşı çıkılmamış takip talebinde tahliyesi istenilen taşınmaz adresi ile takip talebine eklenen kira sözleşmesindeki taşınmaz adresinin birbirinden farklı olduğu itirazı ileri sürülmemiştir. Davalı kiracının kira akdine itirazının bulunmadığı nazara alındığında taraflar arasındaki kiracılık ilişkisi kesinleşmiştir. Bu durumda takip talebinde yazılı olan kiralanan taşınmaz bakımından borçlunun temerrüdünün gerçekleşip gerçekleşmediği üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken ilk derece mahkemesi tarafından yazılı şekilde davanın reddine ve Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi’nin istinaf talebinin esastan reddine ilişkin 04.06.2021 tarih ve 2019/2934 E. – 2021/1147 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve Ankara 15. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 03/10/2019 tarih, 2019/267 E. – 2019/641 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin de, Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 20/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
12. HD. 20.12.2021 T. E: 11667, K: 11640