Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Borçlular tarafından dosya borcunun tamamının ferileri ile birlikte icra dosyasına ödenmesinden sonra açtıkları menfi tespit davası ile icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesine dair verilen tedbir kararı nedeniyle, paranın icra veznesine yatırıldığı tarih ile bu tedbir kararı arasındaki dönem için alacaklının faiz istemesinde yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. 

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
   Y A R G I T A Y   İ L A M I
ESAS NO : 2016/17138
KARAR NO: 2017/9123
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Artvin İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/03/2016
NUMARASI : 2016/7-2016/27
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine geçildiği, borcun tamamının icra dosyasına ödenmesinden sonra borçlular tarafından Artvin Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2012/970 E. – 2014/218 K. sayılı dosya ile açılan menfi tespit davasında, %40 oranındaki teminat karşılığında icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı gereğince alacaklıya paranın geç ödenmesi sebebiyle icra müdürlüğünce 19.246,21 TL faizin ödenmesine ilişkin kararın iptalinin istendiği, mahkemece, şikayetin kabulü ile şikayete konu kararın iptaline karar verildiği görülmüştür.
Kural olarak, borçlu tarafından, İİK’nun 72/3. maddesi koşullarında menfi tespit davası açılması halinde, alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi istenebilir. Borçlunun, mahkemece tayin edilen teminattan ayrı olarak, icra müdürlüğüne talep anına kadar fer’ileri ile birlikte hesaplanan dosya borcunun tamamını karşılayacak şekilde nakden veya her an paraya çevrilebilir muteber, kesin banka teminat mektubunu vermesi halinde, alacaklı tarafından takibe devam edilemez.
İİK’nun 72/4. maddesinde ise; menfi tespit davasının alacaklı lehine neticelenmesi halinde  ihtiyati tedbir kararının kalkacağı, buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklının ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını, gösterilen teminattan alacağı ve alacaklının uğradığı zararın aynı davada takdir olunarak karara bağlanacağı hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, borçlular tarafından dosya borcunun tamamının ferileri ile birlikte icra dosyasına ödenmesinden sonra açtıkları menfi tespit davası ile icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesine dair verilen tedbir kararı nedeniyle, paranın icra veznesine yatırıldığı tarih ile bu tedbir kararı arasındaki dönem için alacaklının faiz istemesinde yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. 
O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,  12.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Exit mobile version