Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Borçlunun başka konutunun olması şikayete konu taşınmazın bulunduğu yerden başka bir yerde ve hatta yurt dışında ikamet etmesi meskeniyet şikayetinin incelenmesine engel değildir.

T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
7. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2024
KARAR NO : 2023/73

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AKSARAY İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/11/2022
NUMARASI : 2022/223 Esas 2022/263 Karar

DAVANIN KONUSU : Meskeniyet Şikayeti
KARAR TARİHİ : 10/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/01/2023
Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK’nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde; Aksaray İcra Müdürülüğünün 2021/930 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili hakkında başlatılan icra takibine ilişkin olarak,müvekkilinin 1/2 hissesine sahip olduğu Aksaray İli Merkez İlçesi Sebil Mahallesi 6030 Ada 9 Parsel ve 25 bağımsız bölüm numaralı taşınmazına haciz uygulandığını, dava konusu evin müvekkilinin haline münasip bir evi olduğunu, belirterek, taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde; şikayetin süresinde yapılmadığını, üzerine haciz konulan dava konusu evin davacı tarafın belirtmiş olduğu gibi haline münasip evi olmadığını, davacının ikamet adresinin yurt dışında olduğunu, davacının taşınmazın yalnızca 1/2 sine sahip olduğunu, bu nedenle taşınmazın mesken olarak kullanmaya elverişli olmadığını, davacı tarafın ekonomik durumu ve yurt dışında yaşadığı hususu da göz önünde bulundurulduğu takdirde kötü niyetli olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Meskeniyet şikayeti borçlunun borcunun tahsilinin yanında, borçlu ve ailesinin ikamet etmesi için yeterli düzeyde evin borçluya bırakılmasını öngördüğü, somut olayda her ne kadar şikayetçi tarafından Aksaray İli Merkez İlçesi Sebil Mahallesi 6030 Ada 9 Parsel ve 25 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın haline münasip ev olduğu ve bu nedenle İ.İ.K’nun 82/12 maddesi gereğince haczedilmezlik şikayetinde bulunulmuş ise de ; borçlu ve ailesinin Türk Vatandaşlığını 12/07/2001 tarihinde kaybettiği her ne kadar borçlunun yurtiçi ikametgah adresi kayıtlı olsa da; “Türkiye’ye gelen yabancılar 180 gün içerisinde 90 güne kadar ikamet izni almadan kalabilmektedir. Ancak bu süreden daha fazla kalmak isteyen yabancıların kalış amaçlarına göre ikamet tezkeresi almaları zorunludur.” meskeniyet şikayetinin ikamet için zorunlu öğeleri taşıyan barınma ihtiyacını karşılar nitelikte haline münasip ev tespitine dayandığı, ancak yabancı statüsündeki borçlunun açıklamalar ışığında meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı gerekçesiyle husumet yokluğundan şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili dilekçesinde : Müvekkili ve ailesinin 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca Bakanlar Kurulu’nun 26/04/2000 tarihli ve 557 sayılı kararı ile Türk Vatandaşlığından çıkmasına izin verilmiş olup müvekkili ve ailesinin Almanya Federal Cumhuriyeti Vatandaşlığına geçtiğinden, Türk Vatandaşlığından çıkma belgesini teslim aldığı 12.07.2001 tarihinde vatandaşlığı kaybettiğini, bu anlamda müvekkili doğumla Türk Vatandaşı olup da çıkma izin belgesi almak sureti ile Türk Vatandaşlığını kaybettiğini, şu halde Yerel Mahkemece yapılması gerekenin 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 28. maddesi hükmüne göre karar vermek iken eksik inceleme ile kararda yer alan şekli ile husumet yokluğundan şikayetin reddine karar vermesi isabetsiz olduğunu belirterek, şikayetin reddine dair kararın kaldırılarak şikayetin kabulü ile Aksaray İcra Müdürlüğünün 2021/930 Esas sayılı dosyasından konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
DELİLLER :Aksaray İcra Müdürülüğünün 2021/930 E. sayılı takip dosyası
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE:
I- İstinaf konusu, takip borçlusunun meskeniyet şikayeti başvurusu üzerine, İlk derece mahkemesince borçlu ve ailesinin Türk Vatandaşlığını 12/07/2001 tarihinde kaybettiği meskeniyet şikayetinin ikamet için zorunlu öğeleri taşıyan barınma ihtiyacını karşılar nitelikte haline münasip ev tespitine dayandığı, yabancı statüsündeki borçlunun açıklamalar ışığında meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı gerekçesiyle husumet yokluğundan şikayetin reddi kararına ilişkindir.
II- Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; davacı borçlunun 01/07/2022 tarihinde Aksaray İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/225 E. sayılı dosyasında takibin İİK’nun 53. maddesine aykırı olduğundan bahisle takibin iptali başvurusunda bulunduğu, İlk derece mahkemesince 2022/225 E. sayılı dosyasında 02/11/2022 tarihinde tarafların hazır olduğu duruşmada şikayete konu haczin konulduğu takibin iptaline karar verildiği, kararın taraflarca istinaf edilmediği kararın fiilen 14/11/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından, bu kararın kesinleşmesi nedeniyle artık borçlunun mal varlığı üzerindeki haczin bir hükmünün kalmadığının dolayısıyla şikayetin de konusuz kaldığının kabulü gerekir.
III- HMK 331/1. maddesinde davanın konusuz kalması sebebiyle verilen hükümlerde mahkemenin davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre HMK 323. madde de düzenlenen yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği emredilmektedir. Mahkeme yargılama giderlerinin kim tarafından ödeneceğini yaptığı tahkikat neticesi belirleyecektir:
İİK’nun 53. maddesine göre terekenin borçlarından dolayı ölüm günü ile beraber üç gün içinde takip geri bırakılır. Mirasçı mirası kabul veya reddetmemişse bu hususta Kanunu Medenide muayyen müddetler geçinceye kadar takip geri kalır.
TMK’nun 606/1. maddesine göre ise mirası ret süresi üç aydır. Buna göre murisin ölümü üzerine üç gün ve devamında üç ay süre ile mirasçıları hakkında takip yapılamaz.
Somut olayda, şikayetçi borçlunun murisi olan bono keşidecisi Nazım Köse’nin 29/10/2020 tarihinde vefat ettiği, 3 aylık süre dolmadan 28/01/2021 tarihinde, Nazım Köse’nin mirasçısı aleyhine takip yapıldığı, yapılan takibin İİK’nun 53. maddesine aykırılık teşkil ettiği dolayısıyla, şikayete konu haczin de usulsüz olduğu anlaşılmaktadır.
IV- Kabule göre de, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 28. maddesine göre, doğumla Türk Vatandaşı olup da, İçişleri Bakanlığından vatandaşlıktan çıkma izni alanlar ve bunların vatandaşlıktan çıkma belgesinde kayıtlı reşit olmayan çocukları; Türkiye Cumhuriyetinin milli güvenliğine ve kamu düzenine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, askerlik hizmetini yapma yükümlülüğü ve seçme seçilme, kamu görevlerine girme ve muafen araç veya ev eşyası ithal etme hakları dışında, sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı kalmak ve bu hakların kullanımında ilgili kanunlardaki hükümlere tabi olmak şartıyla Türk Vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam ederler.
Somut olayda davacının nüfus kaydından, 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca Bakanlar Kurulu’nun 26/04/2000 tarihli ve 557 sayılı kararı ile Türk Vatandaşlığından çıkmasına izin verilmiş olup, davacının Almanya Federal Cumhuriyeti Vatandaşlığına geçtiği ve Türk Vatandaşlığından çıkma belgesini teslim aldığı 12.07.2001 tarihinde vatandaşlığı kaybettiği anlaşmış olup, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu’nun 28. Maddesine göre meskeniyet şikayetinde bulunmasına yasal bir engel bulunmamaktadır.
Diğer yandan, borçlunun başka konutunun olması şikayete konu taşınmazın bulunduğu yerden başka bir yerde ve hatta yurt dışında ikamet etmesi meskeniyet şikayetinin incelenmesine engel değildir.
V- Netice olarak, şikayet konusuz kalmış ise de, meskeniyet iddiasına yönelik haczedilmezlik şikayetinin kabul edilmesi ve davalı tarafından, davanın reddini talep etmekle şikayete konu işlem benimsenmekle aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nun 353/1-b-2. maddesi gereğince kararın kararın kaldırılarak yeniden esası hakkında açıklanan gerekçeye göre hüküm tesis edilmesi gerektiği anlaşılmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; 6100 sayılı HMK.nun 353/1-b-2. maddesi uyarınca, Aksaray İcra Hukuk Mahkemesi’nin 02/11/2022 tarihli 2022/223 Esas 2022/263 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, yerine
“a- Şikayetin konusuz kalması sebebi ile esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
b- Peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 99,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
c- Davacının yapmış olduğu 129,20 TL dava açılış gideri ile 20,25 TL dosya gideri ile tebligat gideri olmak üzere 149,45 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ye göre hesaplanan 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e- Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan miktarın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,” şeklinde HÜKÜM KURULMASINA,
2- Peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 99,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan 301,40 TL harç ve 111,50 TL posta tebligat gideri olmak üzere toplam 412,90 TL istinaf giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Kararın, taraflara tebliğine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, İİK’nun 364. ve HMK’nın 361. maddeleri uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde dairemize veya bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi ilgili hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Yargıtay ilgili hukuk dairesi nezdinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 10/01/2023

Exit mobile version