12. Hukuk Dairesi2023 YılıMeskeniyet Şikayeti

Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için, ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
   Y A R G I T A Y   İ L A M I
ESAS NO : 2022/13625
KARAR NO: 2023/5672
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 25.10.2022
NUMARASI : 2022/1546-2022/1885
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz incelemesinin murafaalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK’nin 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin reddine oy birliği ile karar verildikten sonra işin esası incelendi:
 Borçlunun aleyhine başlatılan takip dosyasında haczedilen Eskişehir ili, Odunpazarı ilçesi, Mamuca mahallesi 9902 ada 11 parselde kayıtlı 9 numaralı bağımsız bölümün, İİK’nın 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi kapsamında haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, taşınmaz üzerinde zorunlu olmayan ipotek bulunduğundan bahisle haczedilmezlik şikayetinde bulunulamayacağı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak şikayetin reddine karar verildiği, borçlunun karara karşı temyiz yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır.
 İİK’nın 82/1-12. maddesinde, borçlunun haline münasip evinin haczedilemeyeceği belirlendikten sonra, aynı maddede; “…ancak evin kıymeti fazla ise bedelinden haline münasip bir yer alınabilecek miktarı borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılır” hükmüne yer verilmiştir.
 Öte yandan borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için, ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. 
 Somut olayda, taşınmaz üzerinde haciz tarihinden önce 08.06.2010 tarihinde Akbank T.A.Ş. lehine tesis edilmiş ipoteğin mevcut olduğu ancak Eskişehir 1. Aile Mahkemesinin 30.03.2017 tarih ve 2015/768 E. 2017/290 K. sayılı kararı ile, Eskişehir ili Odunpazarı ilçesi Mamuca mahallesi 9902 ada 9 parsel nolu taşınmaz üzerinde bulunan binanın B blok 4. Kat 9 nolu bağımsız bölümü üzerinde davalı banka tarafından konulan ipotek işleminin davacı kadının  geçerli rızası olmadığından kaldırılmasına  karar  verildiği(9902 ada 9 parsel tevhiden
ESAS NO : 2022/13625
KARAR NO : 2023/5672
oluşan 9902 ada 11 parsel B/9, 17.04.2017 tarihli Odunpazarı Tapu Müdürlüğü yazı cevabı), anılan kararın 27.04.2022 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. 28.11.1956 tarih ve 15/15 Sayılı İBK ve HGK’nın 17.3.1954 tarih ve 3/40-49 sayılı kararları gereğince her dava açıldığı tarihteki koşullara ve hukuki duruma göre hükme bağlanır.
 Bu durumda ipoteğin kaldırılmasına ilişkin mahkeme kararının meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinden( 29.11.2019 ) önce verildiği, söz konusu ipotek, taşınmazın aile konutu olduğu ve eşin rızasının alınmadığı gerekçesiyle kaldırılmış olduğundan, kurulduğu andan itibaren geçersiz olup, meskeniyet şikayetine engel değildir.
 O halde, Bölge Adliye Mahkemesince meskeniyet şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesinin 25.10.2022 tarih ve 2022/1546 E. – 2022/1885 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 04.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Related Articles

Back to top button