İtirazın İptaliTasarrufun İptaliYargıtay Kararları

Dava dayanağı takip dosyaları ile ilgili olarak açılan itirazın iptal davalarının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, kesinleşmemiş ise bekletici mesele yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-

Dava dayanağı takip dosyaları ile ilgili olarak açılan itirazın iptal davalarının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, kesinleşmemiş ise bekletici mesele yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ……………Tarım Ürünleri San.ve Tic. Ltd. Şti vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 12/10/2021 Salı günü davalı …………… Tarım Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilleri Av. ……… ve Av. ………. ile davacı vekili Av. ………. geldiler. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı …………..Tarım Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili ile davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu ………..Tic. A.Ş hakkında takip yapıldığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazını üzerindeki fabrika ve diğer eklentileri ile birlikte 03.12.2014 tarihinde diğer davalı şirket yararına ipotek tesis ettirdiğini belirterek, bu tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalılar vekilleri ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde, müvekkilleri şirketler arasında ticari ilişki olduğu, bu ilişki nedeni ile ipoteğin tesis edildiğini, muvazaanın olmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.

İlk derece mahkemesince, borçlu şirket tarafından diğer davalı ……………. Ltd. Şti. lehine 03/12/2014 tarihinde, 03/12/2019 tarihinde kadar geçerli, 5.500.000 TL teminat bedelli ipotek tesis edildiği, davalıların ticari defterlerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 05/01/2017 tarihli raporda; davalı ……….. Ltd. Şti.’nin davalı ………. A.Ş.’den toplam 4.874.816,88 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, alacak miktarı ile ipotek bedeli arasında fahiş fark bulunmadığı, yine davalıların ticari kayıtlarının ilgili ticaret sicil müdürlüklerinden celp edilerek incelendiği, davalılar arasında herhangi bir fiili veya organik bağın mevcut olmadığı, bu suretle davalıların alacaklı bankaya zarar verme kastıyla hareket ettiklerine, borçlu davalı ……. A.Ş.’nin içinde bulunduğu malî durumun, diğer davalı …………… Tekstil Ltd. Şti. tarafından bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu ispatlanamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu ipoteğin daha öncesinden kararlaştırılan ipotek verme tahahhüdü nedeni ile verildiğine ilişkin davalıların herhangi bir savunması bulunmadığ, bu yönde herhangi bir delil de sunulmadığı, bu kapsamda İİK 279/1 maddesi gereğince davalılar arasında gerçekleştirilen ipotek tesisine ilişkin tasarrufun iptaline karar vermek gerektiği halde hatalı gerekçe ile ipotek bedeli ile davalılar arasındaki alacak borç miktarı arasında fahiş fark bulunmamış olması, davalılar arasında fiili ve organik bağın bulunmamış olması gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş olmasının hatalı olduğu gerekçesi ile davacının istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne şeklinde yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş, karar davalı G. Tekstil Ambalaj Tarım Ürünleri San ve Tic. Ld. Şti vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava İİK’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir.

Tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi için genel dava koşullarının yanında bir takım özel dava koşullarının bulunması gerekir, bunlardan biride borçlu hakkında yapılan takip veya takiplerin kesinleşmiş olmasıdır. Zira bu davanın amacı alacaklının kesinleşen takipteki borcunun tahsilini sağlamaktır.

Somut olayda, davanın dayanağını davacının alacağını tahsile geçtiği Adana 10.İcra Müdürlüğünün 2014/18256 -2014/18259 sayılı takip dosyaları oluşturmaktadır. Her iki dosyada da borçlu takibe itiraz etmiş ve takip durmuştur. Adana 10. İcra Müdürlüğünün 2014/18256 sayılı dosyası ile ilgili olarak alacaklı tarafından Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/11 Esas 2016/1178 Karar sayılı dosyasından karar verilmiş anılan kararın temyizi üzerine dosya Yargıtay 19. Hukuk dairesine gönderilmiş ve inceleme devam etmekte olup takip kesinleşmemiştir. Adana 10. İcra Müdürlüğünün 2014/18259 sayılı takip dosyası ise Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/11 Esas 2019/542 Karar sayılı dosyasından karara bağlanmış ancak kararın kesinleşip kesinleşmediği belirlenememiştir.

Bu halde, dava dayanağı takip dosyaları ile ilgili olarak açılan itirazın iptai davalarının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, kesinleşmemiş ise bekletici mesele yapılarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekir.

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı …….. Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyize konu yerel mahkeme kararının sair yönler incelenmeksizin HMK 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, HMK 373/2 maddesi gereğince bölge adliye mahkemesinin kararının kaldırılarak dosyanın kararı veren Adana Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesine gönderilmesine kararın bir örneğinin ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3.050,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ……… Ürünleri San.ve Tic. Ltd. Şti’ne verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ………….Tarım Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti’ne geri verilmesine 12/10/2021tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

4. HD. 12.10.2021 T. E: 1100, K: 6627

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu