Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Dava konusu eser sözleşmesine ilişkin ayıp iddiasına ilişkin uyuşmazlığın Arabuluculuk dosyasında "anlaşmayla" sonlandığı, ilam niteliğindeki anlaşma belgesini hükümleri doğrultusunda taraflar arasında başka bir ihtilafın kalmadığı, böylelikle uyuşmazlık konusu mezkur kazanın arabuluculuk faaliyeti ile sonlandırılmış olduğu ve Arabuluculuk Kanunu mad. 18/5 gereğince yeniden dava açılmasının mümkün olmadığı, davanın açılmasında hukuki yarar dava şartının bulunmadığı-

Dava konusu eser sözleşmesine ilişkin ayıp iddiasına ilişkin uyuşmazlığın Arabuluculuk dosyasında “anlaşmayla” sonlandığı, ilam niteliğindeki anlaşma belgesini hükümleri doğrultusunda taraflar arasında başka bir ihtilafın kalmadığı, böylelikle uyuşmazlık konusu mezkur kazanın arabuluculuk faaliyeti ile sonlandırılmış olduğu ve Arabuluculuk Kanunu mad. 18/5 gereğince yeniden dava açılmasının mümkün olmadığı, davanın açılmasında hukuki yarar dava şartının bulunmadığı-

Taraflar arasındaki eser sözleşmesinden ayıp nedeniyle feshi ile ödenen bedelin iadesi ve ceza-i şart istemlerine ilişkin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ilk derece mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıdan satın alınan özel üretim oluk makinesinin eksik ve ayıplı olması sebebiyle 17/06/2020 tarihinde ayıp bildiriminde bulunduklarını, Manisa Arabuluculuk Bürosunun …/… sayılı dosyası kapsamında tarafların anlaşmaya varmış olmasına rağmen davalının anlaşmaya uymadığını ve edimini yerine getirmediğini, bu kez Sakarya Arabuluculuk Bürosunun …/… sayılı dosyasında davalıdan bedel iadesi ve zararlarının tazminini ve ceza-i şartın ödenmesini istediklerini ancak anlaşma sağlanamadığını belirterek bedelin iadesi ile ceza-i şartın tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı şirketin davalıya imal ettirerek satın aldığı özel üretim oluk makinesinin ayıplı oluşu sebebiyle aralarında çıkan uyuşmazlığı Manisa Arabuluculuk Bürosunun …/… sayılı dosyasında yaptıkları müzakereler neticesinde anlaşma ile sonuçlandırdığı, bu anlaşma kapsamında davacının malın teslimini kabul ettiği ve bedelde indirim aldığı ve satıcının ayıbı gidermesinin kararlaştırıldığı, bu anlaşma belgesinin ilam niteliğinde olduğu, uyuşmazlığın arabuluculuk ile sonlandığı, bu haliyle 6325 sayılı Yasanın 18/4 maddesi gereğince aynı konuda dava açılamayacağı, eldeki davanın açılmasında hukuki yarar dava şartının bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; üretici firmanın ihtarlarına ve delil tespitine yanıtsız kalması sebebiyle taraflarınca arabuluculuk yoluna başvurulmuş olup arabuluculuktaki istek ve taleplerinin; ” Özel İmalat Oluk Makinasında meydana gelen ayıp sebebi ile, ayıplı malın ve ödenen bedelin iadesi veya ayıp oranında indirim ve yapılan masrafların iadesi ” şeklinde olduğunu, dava aşaması öncesi taraflarınca Sakarya Arabuluculuk Bürosuna …/… dosyası ile yeni bir arabuluculuk müracaatı yapılmış olup; özel üretim oluk makinesinin geç tesliminden kaynaklanan zararların ödenmesi, özel üretim oluk makinesinin geç tesliminden dolayı 12.12.2019 tarihli sözleşmeden kaynaklı ceza-i şartın ödenmesi, tüm zararlar, ceza-i şart ile alacaklar için ticari faiz taleplerinde de bulunulduğunu, arabuluculuk sonucu taraflar arasında anlaşma sağlanmadığını, dava dilekçelerinde işbu taleplerinin de bulunmakta olup bu hususlar için herhangi bir anlaşma sağlanamadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Manisa Arabuluculuk Bürosu …/… dosya nolu dosyasında dava konusu eser sözleşmesine ilişkin ayıp iddiasına ilişkin uyuşmazlığın anlaşma ile sonlandığı, arabuluculuk son tutanağında anlaşmaya konu 12.12.2019 teklif verilen tarihli sözleşmesi ile satın alınan Özel İmalat Oluk Makinası ile ilgili, iş bu anlaşma hükümleri doğrultusunda taraflar arasında başka bir ihtilaf kalmadığının ayrıca belirtildiği, bu anlaşma belgesinin ilam niteliğinde olduğu, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun “Tarafların Anlaşması” başlıklı 18. maddesinin 5. maddesinde “Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz.” hükmüne yer verildiği, uyuşmazlık konusu mezkur kazanın arabuluculuk faaliyeti ile sonlandırılmış olması ve Arabuluculuk Kanunu’nun 18/5. maddesi gereğince yeniden dava açılmasının mümkün olmadığı, eldeki davanın açılmasında hukuki yarar dava şartının bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, eser sözleşmesinden ayıp nedeniyle feshi ile ödenen bedelin iadesi ve cezai şart istemlerine ilişkin açılan davadan önce taraflarca imzalanan arabuluculuk anlaşma tutanağının iş bu davaya etkisine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı TBK 470-486 maddeleri,

6100 sayılı HMK 115. Maddesi:

(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını hem zaman ileri sürebilirler.

(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.

(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.

6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Aarabuluculuk Kanunu’nun 18/5 maddesi:

MADDE 18 – (1) Arabuluculuk faaliyeti sonunda varılan anlaşmanın kapsamı taraflarca belirlenir; anlaşma belgesi düzenlenmesi hâlinde bu belge taraflar ve arabulucu tarafından imzalanır. (2) Taraflar arabuluculuk faaliyeti sonunda bir anlaşmaya varırlarsa, bu anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesini talep edebilirler. Dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuşsa, anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, arabulucunun görev yaptığı yer sulh hukuk mahkemesinden talep edilebilir. Davanın görülmesi sırasında arabuluculuğa başvurulması durumunda ise anlaşmanın icra edilebilirliğine ilişkin şerh verilmesi, davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebilir. Bu şerhi içeren anlaşma, ilam niteliğinde belge sayılır.(4) (3) İcra edilebilirlik şerhinin verilmesi, çekişmesiz yargı işidir ve buna ilişkin inceleme dosya üzerinden yapılır. Ancak arabuluculuğa elverişli olan aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda inceleme duruşmalı olarak yapılır. Bu incelemenin kapsamı anlaşmanın içeriğinin arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olup olmadığı hususlarıyla sınırlıdır. Anlaşma belgesine icra edilebilirlik şerhi verilmesi için mahkemeye yapılacak olan başvuru ile bunun üzerine verilecek kararlara karşı ilgili tarafından istinaf yoluna gidilmesi hâlinde, maktu harç alınır. Taraflar anlaşma belgesini icra edilebilirlik şerhi verdirmeden başka bir resmî işlemde kullanmak isterlerse, damga vergisi de maktu olarak alınır.(4) (4) (Ek: 12/10/2017-7036/35 md.) Kanunlarda icra edilebilirlik şerhi alınmasının zorunlu kılındığı haller hariç, taraflar ve avukatları ile arabulucunun, ticari uyuşmazlıklar bakımından ise avukatlar ile arabulucunun birlikte imzaladıkları anlaşma belgesi, icra edilebilirlik şerhi aranmaksızın ilam niteliğinde belge sayılır.7 (5) (Ek: 12/10/2017-7036/24 md.) Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Manisa Arabuluculuk Bürosu …/… dosya nolu dosyasında dava konusu eser sözleşmesine ilişkin ayıp iddiasına ilişkin uyuşmazlığın anlaşma ile sonlandığı, arabuluculuk son tutanağında anlaşmaya konu 12.12.2019 teklif verilen tarihli sözleşmesi ile satın alınan Özel İmalat Oluk Makinası ile ilgili, iş bu anlaşma hükümleri doğrultusunda taraflar arasında başka bir ihtilaf kalmadığının ayrıca belirtildiği anlaşıldığından davacı vekilinin temyiz isteminin reddi gerekmiştir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanunun 370 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

6. HD. 21.06.2023 T. E: 2022/3372, K: 2456

Exit mobile version