Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Dava konusu yapılan mahcuz mallara ilişkin istihkak davasının devamı sırasında, mahcuzların ihale ile alacaklıya alacağına mahsuben satılması halinde, istihkak davası konusuz kalmayıp, İİK’nin 97/10. maddesi uyarınca satış bedeline dönüşür.

Davacı üçüncü kişi vekilinin takibin taliki veya devamı için karar verilmek üzere dosyanın mahkemeye gönderilmesi talebinin reddi işleminin iptalini talep ettiği dilekçesinde alacaklı ve borçluyu taraf olarak göstermeyip hasımsız olarak davayı açması ve maktu harç yatırması halinde istemin şikayet olarak kabul edilmesi gerektiği- Dava konusu yapılan mahcuz mallara ilişkin istihkak davasının devamı sırasında mahcuzların ihale ile alacaklıya alacağına mahsuben satılmasının istihkak davasını konusuz bırakmayacağı ve onu satış bedeline dönüştüreceği-

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı üçüncü kişi vekili, İİK’nin 270. maddesi gereğince kira alacağı nedeniyle hapis hakkı talebinde bulunulduğunu, …. İcra Müdürlüğü tarafından 28/08/2013 tarihinde İİK’nin 270. maddesi gereğince borçlunun borcundan dolayı müvekkiline ait taşınır mallara hapis hakkı uygulandığını, 04/09/2013 tarihinde de rehinin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine geçildiğini,16/03/2015 tarihinde satış istenmiş olup, İİK’nin 150. maddesi gereğince istihkak iddiasında bulunduklarını, İcra Müdürlüğü tarafından istihkak iddia edilmesi üzerine, İİK’nin 96. maddesi gereğince resen işlem yapılması gerekirken, İİK’nin 96. maddesinde herhangi bir atıf bulunmadığından talebin reddine karar verildiği, İcra Müdürlüğünce verilen bu kararın yasal dayanağı olmadığını açıklayarak, İcra Müdürlüğünün hukuka aykırı kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, dava konusu mahcuzun alacağına mahsuben alacaklıya ihale edildiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

28/08/2013 tarihinde İİK’nin 270. maddesi gereğince tutanak düzenlenerek borçlunun borcundan dolayı dava konusu taşınır mala hapis hakkı uygulanmıştır. Borçlu 10.9.2013 tarihli dilekçe ile, hapis hakkı konulan ekskavatör ve lastikli kepçenin davacı üçüncü kişiye ait olduğunu belirtmiş olup, davacı üçüncü kişi de 5.4.2015 tarihinde, istihkak iddiasını bildirir dilekçe sunarak istihkak iddiası ile ilgili karar verilmek üzere, dosyanın mahkemeye gönderilmesini istemiştir. İcra Müdürlüğü istihkak iddiasını alacaklı ve borçluya tebliğ etmiş ise de, İİK’nin 96. maddesinde herhangi bir atıf olmadığı gerekçesi ile, takibin taliki veya devamı için karar verilmek üzere dosyanın Mahkemeye gönderilmesi talebini reddetmiştir.

Davacı vekilinin, takibin taliki veya devamı için karar verilmek üzere dosyanın mahkemeye gönderilmesi talebinin reddi işleminin iptalini talep ettiği, dilekçesinde alacaklı ve borçluyu taraf olarak göstermeyip hasımsız olarak davayı açtığı ve maktu harç yatırdığı görülmüştür.

Buna göre, Mahkemece istemin şikayet olarak kabul edilerek, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 150/g maddesinde yer alan “Satılması istenen rehin hakkında 92 nci maddenin üçüncü fıkrası ve 93, 96, 97, 97/a, 98 ve 99 uncu maddeler ile 112’den 137 nci maddeye kadar olan hükümler kıyas yolu ile uygulanır” düzenlemesi de nazara alınmak sureti ile şikayet hakkında karar verilmesi gerekmektedir.

Kabule göre; dava konusu yapılan mahcuz mallara ilişkin istihkak davasının devamı sırasında, mahcuzların ihale ile alacaklıya alacağına mahsuben satılması halinde, istihkak davası konusuz kalmayıp, İİK’nin 97/10. maddesi uyarınca satış bedeline dönüşür.

Bu durumda, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nin 366 ve 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca

BOZULMASINA, taraflarca İİK’nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 12.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

8. HD. 12.06.2019 T. E: 2016/6669, K: 5796

Exit mobile version