Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Dava sırasında yapılan yargılama giderlerinin tüm paydaş ya da ortaklardan payları oranında tahsiline karar verilmesi ve kendisini vekille temsil ettiren paydaş ve ortaklar yararına da vekalet ücretine hükmedilmesi ve vekalet ücretinin de yine payları oranında diğer paydaşlardan tahsiline karar verilmelidir.

T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1844
KARAR NO : 2022/3286

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KULU SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17.01.2022
NUMARASI : 2021/145 Esas – 2022/31 Karar

DAVANIN KONUSU : Ortaklığın Giderilmesi (Paylı Mülkiyette)

İSTİNAF KARAR TARİHİ : 15.11.2022
İSTİNAF KARARI YAZIM
TARİHİ : 07.12.2022

Kulu Sulh Hukuk Mahkemesi’nin yukarıda esas ve karar numarası yazılı dosyasından verilen 17.01.2022 tarihli karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya İli Kulu İlçesi Cumhuriyet Mahallesi 679 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davacı ile davalı arasında ortak mülkiyete konu olduğunu, davacının taşınmaz üzerindeki payının 69/100 olduğunu, taşınmaz üzerinde muhdesatların da olduğunu, hissedarlar arasında rızai olarak taksimin mümkün olmadığını beyan etmiş ve taşınmaz üzerindeki ortaklığın taksim suretiyle giderilmesini, mümkün olmadığı taktirde satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının şimdiye kadar herhangi bir yazılı ya da sözlü talebinin olmadığını, belediye tarafından sınırların çizildiğini ve bu sınırlar çerçevesinde iki tarafın da yaşam alanı olduğunu, davacının dava açmakta hukuki yararının olmadığını beyan ederek, taşınmazın daha önceden kullanılmaya devam eden kadim sınırlar çerçevesinde ve belediye tarafından çizilen sınırların taksim suretiyle bölünmesine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Konya İli Kulu İlçesi Cumhuriyet Mahallesi 679 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ortaklığının tapu kaydındaki ve 03/11/2021 tarihli inşaat bilirkişinin ek raporunda belirtmiş olduğu muhtesat pay oranları doğrultusunda satış suretiyle giderilmesine, satışın taşınmaz üzerindeki takyidatlarla birlikte herkese açık artırma suretiyle yapılmasına, satış parasının tapu kaydındaki ve 03/11/2021 tarihli inşaat bilirkişinin ek raporunda belirtmiş olduğu muhtesat pay oranları doğrultusunda paydaşlar arasında paylaştırılmasına karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişi raporlarının karar vermeye elverişli olmadığını, eksik ve hakkaniyete aykırı olduğunu, bilirkişi tarafından davalıya ait yapıların (90 m2 ve 30 m2 yapılar) değerlerinin düşük belirlendiğini, davalıya ait yapılar ile davacıya ait olan yapının niteliğinin birbirine yakın olduğu halde yıpranma oranlarının % 10 ve % 40 olarak belirlendiğini, bunun ciddi bir orantısızlık olduğunu, emsal karşılaştırması da yapılmadığını, taşınmazların aynen taksimi ile ilgili ayrıntılı bir araştırma yapılmadığını, fiili kullanım durumunun da dikkate alınmadığını, imar durumu, ifrazı ve değerlendirilmesinin yapılmadığını, kurulan hükmün infazda tereddüt yaratacağını, muhdesatlar yönünden hüküm kurulduğunu ancak arsa yönünden bir açıklık bulunmadığını, paraların paylaştırılması ve yargılama giderlerinin hesaplanmasında da orantısızlık olduğunu ileri sürmüş ve kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK’nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları çift taraflı davalar olup, taraflar aynı zamanda hem davacı, hem davalıdırlar. Bu nedenle kazanan ya da kaybeden taraf yoktur. Bu itibarla dava sırasında yapılan yargılama giderlerinin tüm paydaş ya da ortaklardan payları oranında tahsiline karar verilmesi ve kendisini vekille temsil ettiren paydaş ve ortaklar yararına da vekalet ücretine hükmedilmesi ve vekalet ücretinin de yine payları oranında diğer paydaşlardan tahsiline karar verilmelidir.
Somut davada; dava konusu taşınmazın hükme esas alınan, usul ve kanuna uygun bilirkişi raporları doğrultusunda, aynen taksimi mümkün olmadığından satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi doğru olmuştur.
Ancak satıştan elde edilen paranın kesinleşen muhdesat iddiası doğrultusunda % 39’unun davacı Hülya Tok’a, % 23,40’ının davalı Gönül Özdemir Ok’a kalan paranın ise tapu kaydındaki hisseleri oranında taraflara ödenmesine;
Yine yargılama giderleri, vekalet ücreti ve harçtan tarafların kesinleşen muhdesat iddialarına göre ödenecek para da değerlendirilerek, satıştan elde edilecek paradan hisselerine düşecek oranda sorumlu tutulmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözönüne alınmaması doğru görülmemiştir.
İlk derece mahkemesince kurulan hükümdeki bu eksikliklerin giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının bu yönlerden düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılması gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : (Yukarıda açıklanan gerekçelerle)
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Kulu Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 17.01.2022 tarih 2021/145 Esas 2022/31 Karar sayılı kararının HMK’nin 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA,
Davanın KABULÜNE,
1-Konya İli Kulu İlçesi Cumhuriyet Mahallesi 679 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın UMUMA AÇIK SATIŞ SURETİYLE GİDERİLMESİNE,
2-Satışın 2004 sayılı İİK hükümleri gereğince AÇIK ARTIRMA SURETİYLE yapılmasına,
3-Satış memuru olarak Kulu Sulh Hukuk Mahkemesi Yazı İşleri Müdürünün görevlendirilmesine,

4-Taşınmazın satışından elde edilecek paranın kesinleşen muhdesat iddiası doğrultusunda % 39’unun davacı Hülya Tok’a, % 23,40’ının davalı Gönül Özdemirok’a kalan paranın ise tapu kaydındaki hisseleri oranında taraflara ödenmesine,
5-03.11.2021 tarihli inşaat bilirkişi ek raporunun kararın eki sayılmasına,
6-Taşınmazın satış bedeli üzerinden alınması gereken ‰ 11,38 oranındaki karar ve ilam harcının, tarafların kesinleşen muhdesat iddialarına göre ödenecek para da değerlendirilerek, satıştan elde edilecek paradan hisselerine düşecek oranda paydaşlardan tahsili ile hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşin yatırılan 59,30 TL harcın mahsubuna,
7-Davacı tarafından yatırılan 27,20 TL başvurma harcı, 419,90 TL keşif harcı ile yapılan 1.250,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.697,10 TL’nin tarafların kesinleşen muhdesat iddialarına göre ödenecek para da değerlendirilerek, satıştan elde edilecek paradan hissesine düşecek oranda davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının kendi hissesi oranında üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre taktir edilen 8.900,00 TL vekalet ücretinin tarafların kesinleşen muhdesat iddialarına göre ödenecek para da değerlendirilerek, satıştan elde edilecek paradan hissesine düşecek oranda davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının hissesine düşen miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre taktir edilen 8.900,00 TL vekalet ücretinin tarafların kesinleşen muhdesat iddialarına göre ödenecek para da değerlendirilerek, satıştan elde edilecek paradan hissesine düşecek oranda davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davalının hissesine düşen miktarın kendisi üzerinde bırakılmasına,
10-Davalı tarafından yatırılan 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davalıya iadesine,
11-Davalı tarafından yapılan 9,10 TL posta masrafı ile yatırılan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı toplamı olan 229,80 TL’nin tarafların kesinleşen muhdesat iddialarına göre ödenecek para da değerlendirilerek, satıştan elde edilecek paradan hissesine düşecek oranda davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davalının hissesine düşen miktarın kendisi üzerinde bırakılmasına,
12-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmının mahkemesince resen yatıran taraflara iadesine,
13-HMK’nın 359/4. maddesi gereğince kararın tebliği, 302/5. maddesi gereği ise harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,

Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2 ve 362/1-b maddeleri gereğince KESİN olmak üzere 15.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Exit mobile version