I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Beykoz İcra Müd. 2014/6549 Esas sayılı dosyası ile tahliye istemli icra takibi başlatıldığını, müvekkili hakkında tahliye kararı verildiğini, ancak daha sonra kararın Yargıtay tarafından bozulduğunu, lehlerine olan kararın 28.08.2018 tarihinde kesinleştiğini, müdürlüğe başvurarak hem tahsil edilen paraların hem de mecurun taraflarına iadesini talep ettiklerini, müdürlüğün paranın iadesi taleplerini kabul ettiğini ancak mecurun müvekkiline teslim taleplerinin reddettiğini bunun İİK’nın 40 ve İİK’nın 360/ son maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek icra memur işleminin iptalini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; mecuru kendisinin boşaltıp çıktığını, tahliye zaptında bu hususun açıkça yazdığını, mevcut durumda ödenen paraların iadesinin yapıldığını ve dosya borçlusu vekiline de reddiyatının yapıldığını, İcra İflas Kanunu 40/2 maddesinin tahliye kararları açısından uygulanmasının mümkün olmadığını, mahkemece müvekkili şirket ile M. KÜÇÜK arasında sözleşme ilişkisinin kurulmasının hukuken mümkün olmayacağını; M. KÜÇÜK’ün müvekkili şirketin mecuru satın almış olduğu kişinin kiracısı olarak mecura girdiğini, daha sonra bu yeri müvekkili şirket satın aldığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tahliye olunan mecurun 3. kişilere kiralanmış bulunduğu, üçüncü şahısların hüsnü niyetle kazandıkları haklara halel gelemeyeceği, davacının da 3. kişinin iyi niyetli olmadığı yönünde bir iddiasının bulunmadığı ve istinaf ilamı doğrultusunda üçüncü kişinin kötü niyetli olduğuna dair davacı tarafça bir delil de sunulamadığı dosya kapsamındaki sözleşme ve sair delilden taşınmazın 3. kişiye verildiğinin de sabit olduğu, bu nedenle davacının talebinin hukuken uygulanması mümkün olmayan bir talep olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı/borçlu vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı/borçlu vekili; dava dilekçesini tekrarlamakla delillerin toplanmadan karar verildiğini, müvekkili tarafından taşınmazı kiralayan kişiye kiradan önce ihtar gönderildiğini, ihtara rağmen mecuru kiraladığını, delil listesinde yer alan 2 ve 3 nolu delillerinin resmi belge olup, bunun mahkemece celp edilmediğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-borçlu hakkında kira alacağı nedeniyle icra takibi başlatıldığı ve örnek 13 nolu ödeme emri gönderildiği itiraz üzerine mahkemece hem itirazın kaldırılmasına hem de tahliyeye karar verildiği, davacı borçlunun kararı temyiz ettiği ve icranın durdurulması için İİK’nın 36 maddesinden yararlanıp teminat sunduğu, sürenin dolması üzerine borçlunun 02.10.2015 tarihinde 2. kez ek mehil talebinde bulunduğu ancak müdürlükçe ilk verilen ek mehilin bittiği ve tehiri icra kararı getirilmediğinden bahisle infaza karar verildiği, 02.10.2015 tarihinde borçluya mecuru boşaltması için 05.10.2015 tarihine kadar süre verildiği, 14.10.2015 tarihli infaz tutanağı ile mecurun boş olarak alacaklıya teslim edildiği, davalı-alacaklı davacı aleyhine devir sebebiyle müvekkiline intikal eden kira bedellerinin tahsili için takip başlatmış olup, bizzat davalı ile davacı arasında yapılmış bir kira sözleşmesinin bulunmadığı, davalı-alacaklı ile davacı arasında kurulmuş herhangi bir kira akdi olmadığı, toplanan deliller karşısında artık davalı ve davacı arasındaki uyuşmazlığın hali yargılamayı gerektirmekle (genel mahkemelerde) icranın iadesinin sağlanması için 3. kişinin taşınmazdan bu aşamada tahliyesi mümkün olmadığı gerekçesiyle davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı/borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı/borçlu vekili; istinaf dilekçesini tekrarlamakla mahkeme kararının kaldırılması, şikayetin kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, İİK’nın 40. maddesi gereği tahliye edilen mecurun iadesi talebinin reddine ilişkin icra memur işleminin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. İİK’nın 16’ıncı maddesi, İİK’nın 36, 40’ıncı maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 2004 sayılı Kanun’un 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.04.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
12. HD. 25.04.2023 T. E: 2022/10028, K: 2763