Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Davalı sözlü kira ilişkisine karşı koyduğuna göre, davalı borçlunun kiracı olup olmadığının belirlenmesindeki uyuşmazlık dar yetkili icra mahkemesinde çözülemeyeceğinden ve bu hususun yargılamayı gerektirdiği-

Davalı sözlü kira ilişkisine karşı koyduğuna göre, davalı borçlunun kiracı olup olmadığının belirlenmesindeki uyuşmazlık dar yetkili icra mahkemesinde çözülemeyeceğinden ve bu hususun yargılamayı gerektirdiği-

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava, itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine, %20 icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece istemin reddine karar verilmesi üzerine karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı tarafından 02/11/2012 günlü, haciz ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibi, sözlü kira anlaşmasına dayanılarak yapılmış ve ödenmediği iddia olunan kira bedellerinin tahsili talep edilmiştir. Davalı borçlu icra takibine vaki itirazında, taraflar arasında alacak ve borç ilişkisinin olmadığını, belirtilen adreste faaliyet gösteren bir iş yerinin bulunmadığını beyan ederek, sözlü kira akdinin varlığına karşı çıkmış, kiracılık ilişkisini kabul etmemiş, yargılama esnasında da aynı itirazını tekrar etmiştir.
Bu durumda davalı sözlü kira ilişkisine karşı koyduğuna göre, davalı borçlunun kiracı olup olmadığının belirlenmesindeki uyuşmazlık dar yetkili icra mahkemesinde çözülemiyeceğinden ve bu husus yargılamayı gerektirdiğinden mahkemece herhangi bir araştırma yapılmaksızın, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle itirazın kaldırılması ve tahliye davasının reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece, toplanan taraf delillerin değerlendirilmesi neticesinde takdir hakkı kullanılarak davalının kiracı olmadığı, alacağın varlığını ispatlamadığı gerekçesiyle davanın esastan reddine karar verilmesi ve buna bağlı olarak davacı aleyhine takip konusu alacağın %20 oranındaki kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesi doğru değildir.
Karar bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 02/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
6. HD. 02.10.2014 T. E: 2014/9616, K: 10858

Exit mobile version