Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Dosya kapsamında yapılan ödemeden takipten önce alacaklının ya da vekilinin haberdar edildiği ispatlanamadığından ve alacaklının her gün ve saatte banka hesabını denetlemesi hayatın olağan akışı içinde mümkün bulunmadığından dolayı bu ödemenin kısmi ödeme olduğunun kabulü gerekeceği, o halde mahkemece, alacaklının alacağını icra vasıtasıyla tahsili talebinde bulunmasında bir usulsüzlük olmadığı nazara alınarak, TBK'nun 100. maddesi (BK'nun 84. maddesi) ve İİK'nun 33. maddesi gözetilerek gerektiğinde Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve takip masrafları dikkate alınarak borç miktarının belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-

Dosya kapsamında yapılan ödemeden takipten önce alacaklının ya da vekilinin haberdar edildiği ispatlanamadığından ve alacaklının her gün ve saatte banka hesabını denetlemesi hayatın olağan akışı içinde mümkün bulunmadığından dolayı bu ödemenin kısmi ödeme olduğunun kabulü gerekeceği, o halde mahkemece, alacaklının alacağını icra vasıtasıyla tahsili talebinde bulunmasında bir usulsüzlük olmadığı nazara alınarak, TBK’nun 100. maddesi (BK’nun 84. maddesi) ve İİK’nun 33. maddesi gözetilerek gerektiğinde Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve takip masrafları dikkate alınarak borç miktarının belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-

Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Y. A. Peker tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı tarafından İstanbul 7. Aile Mahkemesi’nin 27.05.2014 tarih ve 2013/451 Esas – 2014/415 Karar sayılı ”… takdiren 20.000 TL maddi – 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,” ilamına dayalı olarak, ilamların icrası yolu ile 26.11.2015 tarihinde başlatılan takipte, toplam 41.979,36 TL’nin faizi, icra masrafları ve vekalet ücretiyle birlikte tahsilinin talep edildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, borcun 40.000,00 TL’lik kısmının takip tarihinde ancak takip başlatılmadan önce saat 09:43’te alacaklının banka hesabına havale edildiğini ileri sürerek 40.000,00 TL’lik tazminat alacağı ve bu alacağa işletilen faiz tutarı yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istediği, mahkemece, icra emri tebliğ edilmeden ve takipten hemen önce ilamda hükmedilen asıl alacak toplamı olan 40.000,00 TL’nin borçlu tarafından ödenmiş olduğundan bahisle ve taleple bağlı kalındığı belirtilerek istemin kabulü ile borçlu yönünden 40.000,00 TL ve ona denk gelen faiz bakımından icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

Başvuru bu hali ile İİK’nun 33/1. maddesine dayalı, icra emri tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazıdır.

6098 sayılı TBK’nun 100. (Eski 818 sayılı BK 84. ) maddesinde, ”Borçlu faiz veya masrafları tediyede gecikmiş değil ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir” hükmü yer almaktadır.

Somut olayda, icra takibinin, dayanak ilamdaki alacak, yargılama gideri, ilam vekalet ücreti ve faizlerinin tahsili amacıyla toplam 41.979.36 TL üzerinden 26.11.2015 tarihinde başlatıldığı, icra emrinin borçluya tebliğ mazbatasının dosyada bulunmadığı, 26.11.2015 tarihinde 40.000,00 TL tutarın, alacaklının adı ve ilamın karar numarası belirtilerek, alacaklının banka hesabına havale edildiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında bu ödemeden takipten önce alacaklının ya da vekilinin haberdar edildiği ispatlanamadığından ve alacaklının her gün ve saatte banka hesabını denetlemesi hayatın olağan akışı içinde mümkün bulunmadığından dolayı bu ödemenin kısmi ödeme olduğunun kabulü gerekir.

O halde mahkemece, alacaklının alacağını icra vasıtasıyla tahsili talebinde bulunmasında bir usulsüzlük olmadığı nazara alınarak, TBK’nun 100. maddesi (BK’nun 84. maddesi) ve İİK’nun 33. maddesi gözetilerek gerektiğinde Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle işlemiş faiz, icra vekalet ücreti ve takip masrafları dikkate alınarak borç miktarının belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

12. HD. 13.09.2018 T. E: 3457, K: 7979

Exit mobile version