Alacaklı tarafından başlatılan bono alacağına dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, borçluların takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı itirazı üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir.
Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. ŞİKAYET
Şikayetçi/borçlular icra mahkemesine başvurusunda; takip başladıktan sonra belirli aralıklarla işlem yapılmadığından dosyanın defalarca işlemden kaldırıldığını, bu sebeple zamanaşımına uğramış bir kambiyo senedi varlığından dolayı bu davayı açtıklarını belirterek, taşınmazları üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına, davanın kabulüne, icranın geri bırakılmasına, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Alacaklı cevap dilekçesinde; kesinleşen takipte alacaklı temlik eden ve temlik alan şirketler tarafından icrai işlem yapılmasında alacaklı şirketlere yöneltilebilecek hiçbir kusur bulunmadığını belirterek usul ve yasaya aykırı davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, davacının kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak 06.03.2009 tarihinde kambiyo senetlerine özgü takibe başlandığı, 10.02.2017 tarihli icra takip işleminden sonra takip dosyasının işlemsiz bırakıldığı, üç yıllık zamanaşımı süresi içerisinde zamanaşımını kesen hiç bir işlem yapılmadığı, dolayısıyla anılan kanun maddesi kapsamında üç yıllık zamanaşımının gerçekleştiği anlaşılmakla davanın kabulü ile zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Alacaklı istinaf dilekçesinde, borçlulardan … ve … adına kayıtlı gayrimenkullere haciz işlendiğini ve süresi içerisinde talep edilerek 05.11.2015 tarihinde satış avansı yatırıldığı, halen geçerli olan gayrimenkul hacizleri bulunduğu, borçlu tarafından gayrimenkuller üzerindeki haczin kaldırılmasının talep edildiği, talebin reddedildiği, icra takibinin zamanaşımı sebebiyle geri bırakılması veya takipsiz kalması için icra dosyasından işlenmiş geçerli bir haczin olmaması gerektiği, dava konusu icra dosyasında geçerli gayrimenkul hacizleri bulunduğundan, icra dosyasının takipsiz kalması ve zamanaşımı süresinin işlemesinin söz konusu olmadığı iddiaları ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyada son haciz tarihi olan 19.012017 tarihinden itibaren şikayet tarihi olan 17.03.2021 tarihine kadar hiçbir icra takip işlemi yapılmadığı, dolayısı ile yapılan inceleme neticesinde dosyada zamanaşımını kesen son işlem tarihinden itibaren dava tarihine kadar üç yıllık zamanaşımı süresi geçmiş olmakla davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Alacaklı temyiz dilekçesinde; cevap ve istinaf dilekçelerini tekrarla, borçluların 05.11.2018 tarihinden itibaren dosyada işlem yapılmadığı beyanı kabul dahi olsa da alacaklı banka tarafından varlık şirketine devredildiğinde zamanaşımı süresinin 20 yıl olduğu işbu nedenle zamanaşımının oluşmayacağını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; icranın geri bırakılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
İİK md. 33/a., 6762 sayılı Kanun md. 661,662,663 ve sair ilgili mevzuat
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
12. HD. 22.03.2023 T. E: 2022/8421, K: 1905