2016 Yılı8. Hukuk DairesiTehir-i İcra (İİK 36)

Dosyaya sunulan tehiri icra kararına rağmen gelen paranın bloke edilmesi gerekirken alacaklıya ödenmesi usulsüz olup Mahkemece şikayetin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.

İcra dosyasına tehiri icra kararının ibraz edildiği tarihte borçlu vekilinin icra müdürlüğüne başvurarak bankaya gönderilen tazmin talebinin geri alınması talebinde bulunduğu, bankaya talep öncesinde teminat mektubunun paraya çevrilmesi şeklinde talimatın verildiği, dosyaya giren paranın ise ertesi gün alacaklıya ödendiği anlaşılmakla, dosyaya sunulan tehiri icra kararına rağmen gelen paranın bloke edilmesi gerekirken alacaklıya ödenmesi usulsüz olduğu-

Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Borçlu vekili, takibe dayanak ilamın tehiri icra talepli olarak temyiz edildiğini, teminat mektubu karşılığında mehil vesikası alındığını, 03/02/2016 tarihinde dosyaya tehiri icra kararının sunulduğunu, aynı tarihte alacaklının teminat mektubunun nakte çevrilmesi talebinde bulunduğunu, icra dairesince talebin kabulü ile teminatın nakde çevrilmesine ve alacaklı vekiline ödenmesine karar verildiğini belirterek müdürlük işleminin iptalini talep etmiştir.

Mahkemece, icranın geri bırakılması kararının getirilmesi için verilen sürede, icranın geri bırakılması (tehiri icra) kararı getirilmemesi veya temyiz edilmiş olan kararın onanması halinde, gösterilen teminatın icra müdürü tarafından paraya çevrilerek alacaklıya ödenmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmesi üzerine, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Somut olayda, Ankara 10. İcra Müdürlüğü’nün 2015/18935 Esas sayılı icra dosyasına tehiri icra kararının 03.02.2016 tarihinde ibraz edildiği, aynı tarihte borçlu vekilinin icra müdürlüğüne başvurarak bankaya gönderilen tazmin talebinin geri alınması talebinde bulunduğu, bankaya talep öncesinde teminat mektubunun paraya çevrilmesi şeklinde talimatın verildiği, dosyaya giren paranın ise 04.02.2016 tarihli reddiyat makbuzundan görüleceği üzere bu tarihte alacaklıya ödendiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda dosyaya sunulan tehiri icra kararına rağmen gelen paranın bloke edilmesi gerekirken alacaklıya ödenmesi usulsüz olup Mahkemece şikayetin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.

SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

8. HD. 16.06.2016 T. E: 5231, K: 10624

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu