Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Düşen takip dosyasında alacaklının İİK 150/c şerhinin kaldırılması ve satışın düşürülmesi talebinin haricen tahsile karine oluşturmayacağı

İcra emri tebliğinden itibaren yasal 1 yıllık sürede satış talebinde bulunulmadığından, takibin düşmüş olduğu- Düşen takip dosyasından tahsil harcı alınamayacağı-Düşen takip dosyasında alacaklının İİK 150/c şerhinin kaldırılması ve satışın düşürülmesi talebinin haricen tahsile karine oluşturmayacağı-  Mühlet sırasında rehinle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabileceğinden veya başlamış olan takiplere devam edilebileceğinden, asıl borçlu şirket hakkında verilen 1 yıl süreli kesin mühlet kararının satış talebinde bulunmasına engel olmayacağı-

Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi Ummahan Y. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Şikayetçi vekilinin icra mahkemesine başvurusunda İİK 150/e maddesi gereği süresinde satış talep edilmemesi nedeniyle takibin düştüğünü, takibin düşmesi nedeniyle müvekkilinden tahsil harcının talep edilemeyeceğini, alacaklı tarafından İİK’nin 150/c şerhinin kaldırılması ve satışın düşürülmesinin de talep edildiğini ileri sürerek icra müdürlüğünün %2,27 oranında tahsil harcı alınmasına ilişkin kararın iptali ile müvekkiline iadesini, mahkeme aksi kanaatte ise %1,135 oranından tahsil harcı alınması gerektiğinden fazla alınan tahsil harcı işleminin iptali ile fazla alınan kısmın müvekkiline iadesini talep ettiği, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği, karara karşı şikayetçi vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince talebin haricen tahsil anlamına gelmesi nedeniyle anılan yasa hükmüne uygun olarak tahsil harcının alacağın tamamı üzerinden %4.55 oranında alınması gerektiğinden bahisle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına şikayetçi aleyhine %2,27 oranında tahsil harcı alınmasına ilişkin işlemin iptali , tahsil harcının alacağın tamamı üzerinden davacı borçludan %4,55 oranında alınmasına karar verildiği görülmektedir.

İİK’nun 150/e. maddesi hükmüne göre; “Alacaklı, taşınır rehnin satışını ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren altı ay içinde, taşınmaz rehnin satışını da aynı tarihten itibaren bir yıl içinde isteyebilir.

Satış yukarıdaki fıkrada gösterilen müddetler içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddetler içinde yenilenmezse takip düşer” hükmü yer almaktadır.

Somut olayda, alacaklı tarafından borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığı, şikayetçiye icra emrinin 28.05.2019 tarihinde tebliğ edildiği, satış talebinde bulunmaksızın ve icra emri tebliğinden önce 23.05.2019 tarihinde satış avansı yatırıldığı, alacaklı tarafından 30.12.2020 tarihinde satış talebinde bulunulduğu, icra emri tebliğinden itibaren yasal 1 yıllık sürede satış talebinde bulunulmadığından, takip düşmüş olup, düşen takip dosyasından tahsil harcı alınması işleminin yasal bir dayanağı bulunmamaktadır. Ayrıca düşen takip dosyasında alacaklının İİK’nin 150/c şerhinin kaldırılması ve satışın düşürülmesi talebi, haricen tahsile karine oluşturmaz. Yine, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/848 Esas sayılı dosyasında 25/02/2019 tarihli ara kararı ile asıl borçlu şirket hakkında 25/02/2019 tarihinden itibaren başlamak üzere 1 yıl süre ile kesin mühlet kararı verilmiş ise de, mühlet sırasında rehinle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebileceğinden, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmış olup, bu tedbirin kaldırılmasından önce satış yapılamaz ise de; satış talebi icra işlemi olduğundan ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takibin durması söz konusu olmadığından, tedbir kararı satış talebinde bulunmasına engel değildir.

Kabule göre de; Bölge Adliye Mahkemesince istinaf eden şikayetçi aleyhine hüküm kurularak, tahsil harcının alacağın tamamı üzerinden davacı borçludan %4,55 oranında alınmasına karar verilmiş, aleyhe hüküm kurma ilkesi gereği istinaf eden aleyhine karar verilmesi hatalı olmuştur. Harca ilişkin hükümler kamu düzenine ilişkin olup re’sen değerlendirilebilir ise de, istinaf eden aleyhine karar verilmesi isabetsizdir.

O halde, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca şikayetçinin istinaf başvurusunun kabulü ile tahsil harcı alınmasına ilişkin icra memur işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ :

Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nin 06.07.2021 tarih ve 2021/1064 E. – 2021/1074 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22/02/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi verildi.

12. HD. 22.02.2022 T. E: 2021/8839, K: 2140

Exit mobile version