T. C.
Y A R G I T A Y
1 2 . H U K U K D A İ R E S İ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
Esas No : 2022/13445
Karar No : 2023/5687
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 02.11.2022
SAYISI : 2022/98 E., 2022/2508 K.
DAVA TARİHİ : 05.10.2021
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
TEMYİZ EDEN : Davacı/Borçlu
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bodrum 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10.12.2021
SAYISI : 2021/523 E., 2021/579 K.
Taraflar arasındaki takibin iptali istemi üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi Sibel Yavuz tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Borçlu şikayet dilekçesinde; davalı alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde, takibe konu Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/38 E. – 2021/174 K. sayılı ilamın müdahalenin menine ilişkin olduğunu, ilamın taşınmaz aynına ilişkin olup kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceğini, ilamın istinaf aşamasında olup henüz kesinleşmediğini, aynı mahkemenin 2021/480 E. sayılı dosyasında da dayanak ilamın kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği yönünde karar verildiğini ileri sürerek takibin iptali ile tehiri icra için yatırılan teminatın iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı alacaklı cevap dilekçesinde; dayanak ilamda taşınmazın aynına ilişkin herhangi bir ihtilaf bulunmadığını, mülkiyetin aidiyetine ilişkin ihtilafın Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/122 E. – 2019/64 K. sayılı tapu iptali tescil davasında verilen kararla çözüldüğünü, anılan kararla taşınmazın mülkiyetinin kendilerine ait olduğuna karar verildiğini, kararın 06.10.2020 tarihinde aşamalardan geçerek kesinleştiğini, bu nedenle dayanak ilamın kesinleşmeden takibe konulmasında usulsüzlük bulunmadığını savunarak şikayetin reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takibe konu Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/38 E. – 174 K. sayılı ilamının hali hazırda istinaf incelemesinde olduğu, dava dışı diğer borçlu İCK Yapı tarafından taşınmaz eski maliki Halkbank A.Ş.’ye karşı Muğla ili, Bodrum ilçesi, Akyarlar Mah. 334 Ada, 3 Parsel sayılı taşınmazla ilgili Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/122 Esas sayılı dosyası üzerinden tapu iptal ve tescil davası açıldığı, aynı taşınmazla ilgili olarak davalı alacaklı tarafından 04.11.2015 tarihinde dava dışı diğer borçlu İCK Yapı ve şikayetçi borçlu aleyhine Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/38 Esas sayılı dosyası üzerinden el atmanın önlenmesi davası açıldığı, Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/38 Esas sayılı dava dosyasında taşınmazın aynına yönelik olan 2017/122 Esas sayılı dosyanın bekletici mesele yapılmasına karar verildiği, Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/122 Esas sayılı dosyasıyla ilgili yapılan yargılama neticesinde; dava konusu taşınmazın mülkiyetinin davalı Halkbank’a ait olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, bu kararın istinaf ve temyiz yasa yollarından geçerek 06.10.2020 tarihinde kesinleştiği, bunun üzerine Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/38 Esas sayılı dosyası üzerinden yargılamaya devam edilerek borçluların dava konusu taşınmaza yönelik el atmalarının önlenmesine ve taşınmazdan tahliyelerine karar verildiği, Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/38 Esas ve 2017/122 Esas sayılı dosyalarının açıldığı tarih itibariyle dava konusu taşınmazın aynına yönelik hukuki bir ihtilaf mevcut ise de, bu ihtilafın 2017/122 E. sayılı dosyasının temyiz incelenmesinin neticelenmesi ile 06.10.2020 tarihi itibariyle sona erdiği, dolayısıyla söz konusu taşınmaz malikinin Halkbank ve sonrasında davalı alacaklı olduğunun kesinleştiği, bu bağlamda takibe dayanak ilamın taşınmazın aynına yönelik olmadığı, şahsi hakka dayandığı, bu nedenle kesinleşmeden icra takibine konu edilebileceği, her ne kadar şikayet dilekçesinde mahkemenin 2021/480 E. sayılı dosyasında dayanak ilamın kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği yönünde karar verdiği ileri sürülmüş ise de, anılan kararın dava konusu taşınmazla ilgili tehiri icra taleplerine esas olmak üzere icra müdürlüğü tarafından İİK’nın 36. maddesine göre takdir edilen ecri misil tutarının hatalı olduğundan bahisle yeniden belirlenmesi talebine ilişkin olduğu, kararın gerekçesinde sehven söz konusu ilamın kesinleşmeden icraya konu edilemeyeceği hususuna yer verildiği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Şikayetçi borçlu istinaf dilekçesinde; dayanak ilamın istinaf aşamasında olup kesinleşmediğini, kesinleşmeden takibe konulmasının usulsüz olduğunu, mahkemenin 2021/480 E. sayılı kararı ile de bu hususun kesinleştiğini, huzurdaki şikayetin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süreye tabi olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;ilamlı takip yolunda ilamın kesinleşmeden takip konusu edilemeyeceği iddiasının kamu düzenine ilişkin olup, süresiz olarak ileri sürülebileceği, 6100 sayılı HMK’nın 367/2. maddesi gereğince gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümlerin kesinleşmedikçe icra edilemeyeceği, takip dayanağı Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/38 E. – 2021/174 K. sayılı ilamında, davalı alacaklıya ait taşınmaza şikayetçi borçlunun el atmasının önlenmesine hükmedildiği, kararın kesinleşmediği, karar içeriğinden taşınmazın mülkiyetinin tartışmalı olmadığı, taşınmazın davalı alacaklı adına tapuya kayıtlı olduğu, davaya konu taşınmazın aynına ilişkin ihtilafın aynı mahkemenin 2017/122 E. – 2019/64 K. sayılı tapu iptali ve tescil ilamıyla sonuca bağlandığı, bu kararın 06.10.2020 tarihinde kesinleştiği, bu karardan sonra taşınmazın önceki malik Halk Bankasından satış yoluyla davalı alacaklı adına tapuya kaydedildiği, şikayetçi borçlunun da bu konuda bir iddiasının bulunmadığı, ilamın ferileri de aynı kurala tabi olduğundan, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin tahsili için de ilamın kesinleşmesinin gerekmediği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Şikayetçi borçlu temyiz dilekçesinde; dayanak ilamın istinaf aşamasında olup kesinleşmediğini, kesinleşmeden takibe konulmasının usulsüz olduğunu, mahkemenin 2021/480 E. sayılı kararı ile de bu hususun kesinleştiğini, huzurdaki şikayetin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süreye tabi olmadığını ileri sürerek bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ile ilk derece mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, takibe dayanak ilamın kesinleşmeden icraya konu edilemeyeceği şikayetine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 16. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 350/2. ve 367/2. maddeleri ve sair yasal mevzuat
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup şikayetçi borçlu tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Yukarıda açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 269,85 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.