Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Genel haciz yoluyla yapılan takipte, ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlu tarafından yasal süre içerisinde ödeme emrine itiraz edilmemesi ya da itirazın İcra Mahkemesince kesin olarak kaldırılması veya mahkemece iptal edilmesi halinde ihtiyati haciz kendiliğinden kesin hacze dönüşeceği-

Genel haciz yoluyla yapılan takipte, ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlu tarafından yasal süre içerisinde ödeme emrine itiraz edilmemesi ya da itirazın İcra Mahkemesince kesin olarak kaldırılması veya mahkemece iptal edilmesi halinde ihtiyati haciz kendiliğinden kesin hacze dönüşeceği-

I. ŞİKAYET

Borçlu şikayet dilekçesinde; alacaklı tarafından aleyhine genel haciz yoluyla takip başlatıldığını, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02.01.2008 tarih, 2007/1372 D. İş. Sayılı kararı ile müvekkili aleyhine ihtiyati haciz kararı verildiğini, alacaklı tarafından bu kararın icrasının Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2007/11450 Esas takip sayılı dosyasından istenildiğini, takip dosyasında müvekkiline hiç ödeme emri gönderilmediğini, ihtiyati haciz kararına dayanılarak müvekkilinin maaşına haciz konulduğunu, henüz kesin bir haciz söz konusu olmadığını, 30.03.2021 tarihinde müvekkilinin işvereni şirkete haciz müzekkeresi yazıldığını, gönderilen haciz müzekkeresinde haczin “ihtiyaten” olduğunun belirtilmediğini, kesinleşmiş bir takipte konulan haciz gibi kesin haciz tesis edildiğini belirterek müvekkilinin maaşına konulan haczin ve 30.03.2021 tarihinde tebliğ edilen maaş haciz müzekkeresinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Alacaklı cevap dilekçesinde; şikayetin reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayete konu işlemin 30.03.2021 tarihli maaş haciz müzekkeresinden kaynaklandığı, 30.03.2021 tarihi itibariyle de borçlunun borca yönelik bir itirazının olmadığı ve yine sözü edilen tarih itibariyle alacaklı vekiline tebliğ edilmiş bir itiraz dilekçesinin de bulunmadığı, dolayısıyla şikayete konu işlem tarihi olan 30.03.2021 tarihinde ihtiyati haczin kendiliğinden hükümsüz kalmayacağı, borçlunun itirazı ile takibin durmasının bu aşamada ancak maaştan yapılan kesintilerin alacaklıya ödenmemesi sonucunu doğurabileceği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Şikayetçi borçlu istinaf dilekçesinde; şikayetlerinin maaş haczinin takibin hacizden sonra yapılan itirazları üzerine durdurulmuş olması sebebiyle iptali gerektiği değil, henüz takip kesinleşmeden gönderilen maaş haczinin “ihtiyaten” tesis edilmemiş olması sebebi ile iptalinin gerektiği yönünde olduğunu, yerel mahkeme kararındaki tespitlerde haczin takibin kesinleşmeden önce tesis edildiği kabul edilmiş olmasına karşın, taraflarınca haczin takibe itiraz sebebi ile iptali istenmiş gibi hatalı değerlendirilerek hüküm verildiğini, mahkemece iptal edilmedikçe uygulanan haczin bir kesin haciz olduğunu ve kesin haciz olarak uygulanmaya devam edeceğini, bu durumda yerel mahkeme kararının aksine, kesin hacze göre dosyaya gelen paraların alacaklıya ödenmesinin ihtimal dahilinde olacağını ve ihtiyati hacze itiraz üzerine ihtiyati haciz kalksa dahi maaş üzerine konulan haczin baki kalacağını, yargılama boyunca da müvekkilinin sorumlu olmadığı borçtan dolayı maaşından kesintilerin yapılacağını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını ve şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02.01.2008 tarih 2007/1372 D. İş sayılı ihtiyati haciz kararına dayalı olarak borçlu hakkında 02.01.2008 tarihinde genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ihtiyati haciz kararı doğrultusunda hacizlerin uygulandığı, bu kapsamda borçlunun çalıştığı kuruma maaş haciz müzekkeresi gönderilerek maaşı üzerine haciz konulduğu, borçluya ödeme emri tebliğ edilmediği halde borçlunun 31.03.2021 tarihinde takibe itiraz ettiği, borçlunun itiraz dilekçesinin alacaklı vekiline 14.04.2021 tarihinde tebliğ edildiği, şikayet konusunun 30.03.2021 tarihli haciz müzekkeresi olduğu, bu tarih itibarıyla henüz takibe itiraz edilmemesi ve alacaklının yasa hükmünde belirtilen 7 günlük dava açma süresinin başlamaması sebebi ile ihtiyati haczin hükümsüz olmadığı, yapılan haciz işleminde usulsüzlük bulunmadığı, verilen takibin durdurulması kararı kaldırılmadığı müddetçe maaştan yapılan kesintilerin alacaklıya ödenmeyeceği, maaş haczinin “ihtiyaten” tesis edilmemiş olmasının sonuca etkili olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Şikayetçi borçlu temyiz dilekçesinde; şikayet ve istinaf dilekçesini tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; genel haciz yoluyla başlatılan takipte ihtiyati haciz kararı doğrultusunda borçlunun maaşı üzerine konulan haczin kaldırılması talebine ilişkin şikayet niteliğindedir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 16. maddesi, 261/1 264/1-4

3. Değerlendirme

Sair temyiz itirazları yerinde değilse de;

İİK’nın 264. maddesinin son fıkrasında; “Borçlu müddeti içinde ödeme emrine itiraz etmez veya itirazı İcra Mahkemesince kesin olarak kaldırılır veya mahkemece iptal edilirse, ihtiyati haciz kendiliğinden icrai hacze inkılabeder” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre; genel haciz yoluyla yapılan takipte, ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlu tarafından yasal süre içerisinde ödeme emrine itiraz edilmemesi ya da itirazın İcra Mahkemesince kesin olarak kaldırılması veya mahkemece iptal edilmesi halinde ihtiyati haciz kendiliğinden kesin hacze dönüşecektir.

Somut olayda, takibe konu 503.354,00 TL kredi borcuna dayalı olarak alacağın tamamı yönünden Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce ihtiyati haciz kararı verilmiştir.

Borçlu hakkında alınan 02.01.2009 tarihli ve 503.354,00 TL için verilen ihtiyati haciz kararının, 02.01.2008 tarihinde İcra Müdürlüğüne sunularak takip başlatıldığı, dava tarihi itibariyle takibin kesinleşmediği görülmüştür. Dosyada mevcut İcra Müdürlüğünün borçlunun maaş aldığı şirkete yazmış olduğu şikayete konu 30.03.2021 tarihli müzekkere incelendiğinde “haciz” ibaresinin belirtildiği ve infazının da bu şekilde yapıldığı ve alacak miktarının 5.414.206,06 TL olarak belirtildiği görülmüş olmakla, işlemin niteliği ihtiyati haciz olup müzekkerelerin ihtiyati haciz şeklinde ve alacak miktarının 503.354,00 TL olacak şekilde yazılması gerekmektedir.

O halde mahkemece şikayetin kısmen kabulü ile Ankara 5. İcra Müdürlüğü’nün 2007/11450 Esas sayılı dosyasında ihtiyati haczin infazına ilişkin İcra Müdürlüğü işlemlerinin yukarıda izah edildiği şekilde düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1-Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin 18.05.2022 tarih ve 2021/1318 E. – 2022/1205 K. sayılı kararının, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/1. maddeleri uyarınca (KALDIRILMASINA),

2- Ankara 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 07.05.2021 tarih ve 2021/631 E. – 2021/893 K. sayılı kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.03.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

12. HD. 30.03.2023 T. E: 2022/9417, K: 2203

Exit mobile version