Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Haciz, Kıymet Takdiri ve Satış Harcı Hakkında

T.C.
ADALET BAKANLIĞI
Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü
Sayı : B.03.0.HİG.0.00.00.03-045.02[02]-57-2011/ 1112/10526 13/04/2011

Konu : Keşif ve icra işlem ücretleri hakkında

TARSUS CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

İlgi : 07.04.2011 tarih ve B.M. 2011/1505 sayılı yazınız.

İlgi yazı ve ekinde alınan Pozantı Cumhuriyet Başsavcılığının 05.04.2011 tarihli yazısının incelenmesinden, Pozantı İcra Müdürü Sinan Koç’un 2011/1 sayılı talimat dosyasında istenilen 45 ayrı parselin değer takdiri için 45 ayrı değer tespit tutanağı tutarak 45 harç tahsil müzekkeresi düzenlediği ve tahakkuk ettirilmek üzere Pozantı Cumhuriylet Başsavcılığına sunduğu, söz konusu uygulamanın usul ve yasaya uygun olup olmadığı konusunda görüş istenildiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği gibi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 13. maddesinde, “İcra ve iflas daireleri, 4. maddedeki esaslara göre icra mahkemesi hakiminin daimi gözetimi ve denetimi altındadır. Bu daireler Cumhuriyet savcıları ve adalet müfettişleri vasıtası ile denetime tabi tutulur. Cumhuriyet savcıları bu daireleri yılda en az bir defa denetlerler.” hükmü yer almakta olup, icra müdürlerince tesis edilen iş ve işlemler de yukarıda yer verilen madde hükmü çerçevesinde icra mahkemesi hakiminin denetim yetkisi kapsamında olduğundan itiraz ve şikayete konu edilebilecektir.
Öte yandan, 8/5/1991 tarihli ve 3717 sayılı Adli Personel ile Devlet Davalarını Takip Edenlere Yol Gideri ve Tazminat Verilmesi ile 492 Sayılı Harçlar Kanununun Bir Maddesinin Yürürlükten Kaldırılması Hakkında Kanunun 2. maddesinde, ” Daire dışında yapılması gereken her keşif ve icra işlemi için ; hâkimlere, Cumhuriyet savcılarına, askerî mahkemelerdeki subay üyelere, adlî tabiplere, icra müdürleri ve yardımcıları ile icra işlemlerini yapmakla yetkili memurlara, Hazine avukatlarına, Hazine avukatı olmayan il ve ilçelerde davaları takibe yetkili daire amirleri ve 3402 sayılı Kadastro Kanununa göre yetkili kılınan kişilere (275); yazı işleri müdürlerine, hâkim veya Cumhuriyet savcısının kararı üzerine görevlendirilen sosyal çalışmacı, psikolog ve pedagoglara, muhakemat hizmetlerinde görev yapan memurlara, zabıt kâtiplerine ve ceza ve infaz kurum personeli hariç olmak üzere diğer adlî ve idarî yargı personeline (200); mübaşir ve hizmetlilere (150) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutar kadar yol tazminatı ödenir….” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, bir dosya için yapılacak kıymet takdirinde 45 parsel bulunduğu gerekçesiyle 45 ayrı keşif yapılması ve 45 ayrı ücret takdirinin iyi niyet ve hakkaniyet kuralları ile bağdaşmadığı ve uygulamanın yerinde olmadığı, ancak aynı dosyada kıymet takdiri yapılacak taşınmazların birbirinden farklı ve uzak yerlerde olması, tüm parsellerin aynı günde keşfinin yapılmasının fiilen imkansız olması halinde taşınmazların en fazla birkaç gruba bölünerek keşif yapılabileceği, bu durumda da keşif sayısınca yolluk tahakkuk ettirilebileceği fakat yine de tek bilirkişi ücreti verilebileceği düşünülmekle birlikte, konunun mahkemeye intikali halinde yargı mercilerince verilecek kararın asıl olacağı şüphesizdir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Nazım KARA
Hâkim
Bakan a.

T.C.
ADALET BAKANLIĞI
Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü

Sayı : B.03.0.HİG.0.00.00.03-045.02[02]-76-2011/3478/27609 03/11/2011
Konu : Görüş talebi

KARAMAN CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

İlgi : 19/10/2011 tarih ve B.M. 211/4533 sayılı yazınız
İlgi yazı ekinde alınan Karaman İcra Hukuk Mahkemesinin 18/10/2011 tarih ve 2011/640 Muh. sayılı yazısı.ve aynı dosyada farklı saatlerde ayrı ihale şartnamesi ile satışa çıkarılan birden fazla taşınmazın satışı için tahsil edilmesi gereken harç adedinde oluşan tereddütün giderilmesi amacıyla görüş bildirilmesi talebini içeren Karaman 1. İcra ve İflas Müdürlüğünün 18/10/2011 tarih ve 2011/94 Muh sayılı yazısı ve ekleri incelendi.
Bilindiği gibi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 13. maddesinde, “İcra ve iflas daireleri, 4. maddedeki esaslara göre icra mahkemesi hakiminin daimi gözetimi ve denetimi altındadır. Bu daireler Cumhuriyet savcıları ve adalet müfettişleri vasıtası ile denetime tabi tutulur. Cumhuriyet savcıları bu daireleri yılda en az bir defa denetlerler.” hükmü yer almakta olup, icra müdürlerince tesis edilen iş ve işlemler de yukarıda yer verilen madde hükmü çerçevesinde icra mahkemesi hakiminin denetim yetkisi kapsamında olduğundan itiraz ve şikayete konu edilebilecektir.
Öte yandan, 8/5/1991 tarihli ve 3717 sayılı Adli Personel ile Devlet Davalarını Takip Edenlere Yol Gideri ve Tazminat Verilmesi ile 492 Sayılı Harçlar Kanununun Bir Maddesinin Yürürlükten Kaldırılması Hakkında Kanunun 2. maddesinde, “Daire dışında yapılması gereken her keşif ve icra işlemi için; hâkimlere, Cumhuriyet savcılarına, askerî mahkemelerdeki subay üyelere, adlî tabiplere, icra müdürleri ve yardımcıları ile icra işlemlerini yapmakla yetkili memurlara, Hazine avukatlarına, Hazine avukatı olmayan il ve ilçelerde davaları takibe yetkili daire amirleri ve 3402 sayılı Kadastro Kanununa göre yetkili kılınan kişilere (275); yazı işleri müdürlerine, hâkim veya Cumhuriyet savcısının kararı üzerine görevlendirilen sosyal çalışmacı, psikolog ve pedagoglara, muhakemat hizmetlerinde görev yapan memurlara, zabıt kâtiplerine ve ceza ve infaz kurum personeli hariç olmak üzere diğer adlî ve idarî yargı personeline (200); mübaşir ve hizmetlilere (150) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutar kadar yol tazminatı ödenir….” hükmü yer almaktadır.
Buna göre, bir dosya için aynı zamanda aynı borçlunun birden fazla taşınmazı için yapılacak kıymet takdirinde, her parsel için ayrı keşif yapılması ve ayrı ücret takdirinin iyi niyet ve hakkaniyet kuralları ile bağdaşmadığı ve uygulamanın yerinde olmadığı, ancak aynı dosyada farklı borçlular için yapılacak hacizler içinde ayrı ayrı harç tahsili gerektiği, aynı dosyada kıymet takdiri yapılacak taşınmazların veya hacizlerin birbirinden farklı ve uzak yerlerde olması, tüm parsellerin aynı günde keşfinin veya haczin yapılmasının fiilen imkansız olması halinde haczin veya taşınmazların en fazla birkaç gruba bölünerek keşif yapılabileceği, bu durumda da keşif sayısınca yolluk tahakkuk ettirilebileceği, yine aynı dosyada birden fazla taşınmazın satışının ayrı zaman ve saatlerde yapılması, ayrı şartname ve satış tutanağının düzenlenmesi nedeniyle her bir satış için ayrı harç tahsilinin alınması gerektiği, aynı dosyada farklı borçlular için yapılacak hacizler için de ayrı ayrı harç tahsili gerektiği düşünülmektedir
Bununla birlikte, bunun bir görüş olduğu, yargı mercileri için bağlayıcı olamayacağı, konunun yargıya intikali halinde mahkemece verilecek kararın asıl olacağı kuşkusuzdur.
Bilgi edinilmesini ve keyfiyetin Karaman İcra Hukuk Mahkemesine ve Karaman 1. İcra ve İflas Müdürlüğününe bildirilmesini, rica ederim.

Nazım KARA Hâkim Bakan a.
Genel MüdürYardımcısı

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)

Sayı: B.07.1.GİB.4.06.1702-140 (15-2011/36)-1160 23.12.2011
Konu: Yargı Harcı 23.12.2011-4419

ANKARA GFAYRİMENKUL SATIŞ İCRA MÜDÜRLÜĞÜNE

İlgi : 26.08.2011 tarih ve 3687 evrak kayıt sayılı yazınız ekinde yer alan özelge talep formunuz

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzdan, icra ve iflas işlemlerinin daire dışında memur eliyle yerine getirilmesi sırasında bir dosya nedeniyle birden çok haciz, teslim ve satış işlemi yapılması halinde ne şekilde harç aranılacağı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
Bilindiği üzere, 492 Sayılı Harçlar Kanununun 2 nci maddesinde; yargı işlemlerinden söz konusu Kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanların, yargı harçlarına tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.
Bahse konu tarifenin “İcra ve İflas Harçları” başlıklı bölümüne 6009 sayılı Kanununun 20 nci maddesiyle 1/8/2010 tarihinden geçerli olmak üzere “III. Haciz, teslim ve satış harcı” eklenmiş, söz konusu harcın tutarı 492 sayılı Kanununun mükerrer 138 nci maddesine istinaden, 63 Seri Nolu Harçlar Kanunu Genel Tebliği ile 2011 yılı için 43,00 TL olarak belirlenmiştir.
Harç, yapılan bir işlem veya verilen birhizmet karşılığında tahsil edilen para olup, işlemin gerçekleştirilmesi ile birlikte doğmaktadır. Nitekim 6009 Sayılı Kanunla 492 sayılı Kanuna balı anılan tarifede yapılan ydüzenleme neticesinde, icra dairesi dışında memur eliyle yerine getirilecek her bir icra ve iflas işlemi için harç aranılması öngörülmüştür.
Bu itibarla, yukarıda açıklanan hükümler gereği, bir dosya nedeniyle daire dışında memur eliyle birden çok haciz, teslim ve satış işlemi yapılması halinde her bir işlem için ayrı ayrı harç alınması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.

İlyas ÜNAL
Vergi Dairesi Başkanı a.
Grup Müdürü V.

Haciz Harcı ile ilgili Anayasa Mahkemesi Kararı
Exit mobile version