Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

Haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan sonra şikayetçinin vefat etmesi halinde, muris yönünden haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından, mahkemece istemin reddi gerektiği-

Haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan sonra şikayetçinin vefat etmesi halinde, muris yönünden haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından, mahkemece istemin reddi gerektiği- Alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren yasal yedi günlük sürede kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakları olduğu-

Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi Kiraz Koyuncu C. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ve haczedilen taşınmazın haline münasip meskeni olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması isteminde bulunduğu, İlk Derece Mahkemesince, şikayetin kabulü ile, tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve haczin kaldırılmasına karar verildiği, alacaklının istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 82/1-12. maddesi gereğince; borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bu nedenle haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında, şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir.

Somut olayda, şikayetçi S.’ın haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan sonra 26.06.2021 tarihinde vefat ettiği dosyada mübrez nüfus kayıt örneğinden anlaşılmaktadır.

Borçlunun ölümü ile İİK’nun 53.maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK’nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK’nun 82/1-12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakları vardır.

O halde, borçlunun vefatı nedeniyle muris yönünden haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından, mahkemece istemin reddi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup, kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, Konya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 07.12.2021 tarih ve 2021/1802 E. – 2021/1763 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, Konya 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 14.10.2021 tarih ve 2020/87 E. – 2021/413 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, bozma nedenine göre temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de, Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05.10.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

12. HD. 05.10.2022 T. E: 10220, K: 9821

Exit mobile version