12. Hukuk Dairesi2022 YılıHaciz

Haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihinin esas alınması gerektiği-

Haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihinin esas alınması gerektiği-

Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi F. H.başoğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunarak, haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince, şikayetin kısmen kabulü ile dava konusu mesken niteliğindeki taşınmazın şikayet edenin haline münasip ev alması için gerekli olan 240.000,00 TL’den aşağı olmamak üzere satışının yapılmasına karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.

İİK’nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, haczin yargılama süresince de ayakta kalması gerekir. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK’nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir.

Öte yandan, taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için icra müdürlüğünce haciz kararı verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesi zorunlu değildir. Konuya ilişkin tasarruf yetkisi kısıtlamalarının tapu kütüğüne şerh verilebileceğini hükme bağlayan TMK’nun 1010. maddesi emredici nitelikte olmayıp, aynı maddenin son fıkrası uyarınca haciz şerhi verilmekle, taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebilir. Tapuya işlenmesi, haczin kurucu unsuru olmayıp bildirici nitelik taşır. Ne var ki 3. kişilere karşı ileri sürülebilmesi için haczin tapu siciline işlenmesi gerekmektedir.

Bu açıklamalar ışığında, İİK’nun 106-110.maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihi esas alınmalıdır.

Somut olayda, şikayete konu haczin 27/12/2019 tarihli olduğu, haczin konulduğu tarih itibariyle İİK’nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, şikayet tarihi olan 13/03/2020 tarihi itibarı ile haczin ayakta ve geçerli olduğu, mahkemece kararın 10/02/2021 tarihinde tesis edildiği, tarafların da kabulünde olduğu üzere alacaklı vekilince davaya konu taşınmaz üzerindeki hacze ilişkin satış talebinde bulunulmadığı ve satış avansının yatırılmadığı görülmüştür. Bu durumda mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilen 10/02/2021 tarihi itibarı ile alacaklının, 1 yıllık sürede satış talep etmediği, böylece İİK’nun 110/1. maddesi gereği, taşınmaz üzerindeki iş bu haczin karar tarihinden önce düştüğü açıktır.

O halde, mahkemece yargılama sırasında haciz düştüğünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin kısmen kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nin 10.12.2021 tarih ve 2021/1028 E. – 2021/3172 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca (KALDIRILMASINA), Muğla İcra Hukuk Mahkemesinin 10.02.2021 tarih ve 2020/87E.-2021/50 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 27/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

12. HD. 27.09.2022 T. E: 2038, K: 9437

Related Articles

Back to top button