T. C.
Y A R G I T A Y
1 2 . H U K U K D A İ R E S İ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L Â M I
Esas No : 2022/8228
Karar No : 2023/942
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 11.05.2022
SAYISI : 2022/454 E., 2022/820 K.
DAVA TARİHİ : 30.10.2020
HÜKÜM/KARAR : Kaldırma/Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Düzce İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18.01.2022
SAYISI : 2020/469 E., 2022/28 K.
Taraflar arasındaki borca ve imzaya itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince imzaya itirazın kabulü ile tazminat ve para cezasına hükmedilmesine karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurularak takibin davacı borçlu yönünden iptaline karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde; davacılar, velayetleri altında bulunan küçük Hasan Kutay şahin adına düzenlenen ödeme emrinin 26.10.2020 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu, söz konusu takibe ilişkin olarak davacıların velayetinde bulunan küçük H.K.Ş. tarafından verilmiş bir bono bulunmadığını, doğrudan küçüğe karşı icra takibine başlanmış olup düzenlenen ödeme emrinde de yine küçüğün ismine yer verilerek ödeme emrinin de doğrudan küçüğe gönderildiğini, küçüğün böyle bir borcunun bulunmadığını, icra takibinin küçüğe karşı başlatılmasının mümkün olmadığını, bonoda ismi yazan Bayram Kurt isimli şahsın küçük Hasan’ın biyolojik babası olup bono olduğu ileri sürülen kağıt parçası da onun tarafından imzalanmış gibi gösterilmesi nedeniyle icra takibinin ve ödeme emrinin iptaline, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ile %10 para cezasına mahkum edilmesi, dava sonuçlanıncaya kadar takibin tedbiren durdurulması kararının verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı alacaklı vekilince verilen cevap dilekçesinde; takibin doğrudan küçüğe karşı başlatılmadığı, asıl borçlu Bayram Kurt’un vefatı nedeniyle alınan veraset ilamı doğrultusunda ödeme emrinin davacıya gönderildiğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince; söz konusu senet üzerindeki imzanın muris B.K.’a ait olduğunun ispat edilemediğinin hükme dayanak alınan raporla sabit olduğunu, imzaya itiraz davasının kabulü ile icra takibinin durdurulmasına, takibe konu senet incelenerek muris B.K.un keşideci sıfatıyla yer aldığı, davalı alacaklının ise lehdar sıfatıyla yer aldığı bu nedenle de imzanın keşideciye ait olup olmadığını bildiği veya bilmesi gerektiği değerlendirilerek, davalı alacaklının senedi takibe koymada kötü niyeti ve ağır kusuru bulunduğunu, senede dayanan İİK 170/4 koşulları oluştuğundan takip konusu alacak miktarı olan 110.000,00 TL’nin %20’si 22.000,00 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İİK 170/4 koşulları oluşmakla takip konusu asıl alacağın %10’u olan 11.000,00 TL para cezasının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı alacaklı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; alınan raporlar arasında çelişki olduğunu ve raporlardaki çelişkilerin giderilmesinin hukuki bir gereklilik olduğundan bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece verilen karara karşı davalı alacaklı vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesi ve kamu düzeni kapsamında yapılan inceleme neticesinde hakkında mirasçı sıfatıyla takip yapılan H.K.Ş.’in 18.03.2003 doğumlu olduğu, takip tarihi olan 12.10.2020 günü itibariyle 18 yaşından küçük olduğu ve fiil ehliyetinin (takip ehliyetinin) bulunmadığı anlaşıldığından, bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan her zaman (süresiz) şikayet yolu ile ileri sürülebileceğinden icra müdürünün ve icra mahkemesinin bu işlemlerin geçersizliğini kendiliğinden gözetilmesi gerekli olup, bu durumda, şikayetçi Hasan Kutay Şahin yönünden icra takibinin iptali gerekirken, imzaya itirazın incelenmesine geçilerek takibin durdurulmasına karar verilmesi isabetsiz olup kamu düzenine ilişkin bu husus resen nazara alınarak ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurularak takibin davacı borçlu yönünden iptaline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1) Davacı borçlu vekili; ilk derece mahkemesince verilen tazminatların Bölge Adliye Mahkemesince kaldırılması tarafımızca hatalı değerlendirilerek verilen kararın tazminatlar bakımından bozulmasını talep ederek temyiz kanun yoluna başvurduklarının belirtmiştir.
2) Davalı alacaklı vekili; istinaf dilekçesini tekrarlayarak, istinaf kararına karşı yasal süresi dahilinde temyiz kanun yoluna başvurduklarını belirtmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, borca ve imzaya itiraz davasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
İcra İflas Kanunu 170. madde.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ile davacı H.K.Ş. vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Yukarıda açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Alınması gereken 179,90’ar TL temyiz harcından evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenlerden tahsiline,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.