Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

İ.İ.K.'nın 36. maddesi İ.İ.K.'nda özel hüküm bulunmadıkça (İ.İ.K.'nun 97/14, 269/c-3, 276/2) icra mahkemesi kararları hakkında uygulanmayacaktır. Anılan madde genel mahkemelerce verilen kararlar hakkında uygulanabilir. İ.İ.K'da itirazın kaldırılmasına ilişkin kararlara yönelik İ.İ.K.'nın 36. Maddesinin uygulanabileceğine yönelik özel düzenleme bulunmadığından, kira alacağı kaynaklı itirazın kaldırılmasına yönelik ilama ilişkin mehil belgesi verilmesi mümkün değildir.

YEREL MAHKEME KARARI

TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
İstanbul Anadolu
24. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/418 Esas
KARAR NO : 2021/32 Karar

DAVA : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)
DAVA TARİHİ : 29/12/2020
KARAR TARİHİ : 13/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/01/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Şikayet (İcra Memur Muamelesi) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, İstanbul Anadolu 24. İcra dairesinin 2020/13393 esas sayılı dosyası kapsamında, alacaklılar vekili tarafından şirket aleyhine tahliye talepli icra takibi başlatıldığını, müvekkil şirket tarafından icra takibine tümüyle itiraz edildiğini, davalılar tarafından aleyhlerinde açılan itirazın iptali ve tahliye talepli 24.icra hukuk mahkemesinin 2020/267 e. 2020/232 K. Sayılı kararına istinaf talebinde bulunduklarını, İİK 36 md. Dayanılarak teminat mektubu sunulmak suretiyle icranın durdurulması amacıyla tehiri icra kararı alıncaya kadar mehil belgesi talep ettiklerini, icra müdürlüğünce verilen 30/11/2020 tarihli karar ile ” İİK 36. Md. İİK’nda özel hüküm bulunmadıkça icra mahkemesi kararları hakkında uygulanmaz. Anılan madde genel mahkemelerce verilen kararlar hakkında uygulanır ” gerekçesi ile taleplerinin red olduğunu, bu hususta yaptıkları şikayetin de reddolduğunu ve istinaf yoluna başvurduklarını, icra dosyası kapsamında , dosya hesabındaki tutarın nakit olarak teminat adı altında blokajlı olarak yatırdıklarını, kendilerinin İstanbul Anadolu 24. İcra hukuk mahkemesi tarafından tahliyeye ilişkin olarak yapılan yargılama sonucu verilen 2020/267 e. 2020/232 K. Sayılı karara karşı istinaf yoluna başvurdukları için alacaklılara ödenmesine muvafakatleri bulunmadığını, ancak teminat olarak depo edilen tutarın alacaklılara ödenmesine karar verildiğini, icra dairesi tarafından verilen 22/12/2020 tarihli kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla icra dairesinin kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
İstanbul Anadolu 24. İcra Dairesi’nin 2020/13393 Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstanbul Anadolu 24. İcra Dairesi’nin 2020/13393 Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; alacaklılar tarafından borçlular hakkında adi kiraya ve hasılat kiralarına ait icra takibi başlatıldığı, borçlunun takibe itiraz etmesi üzerine alacaklılar tarafından mahkememizin 2020/267 Esas sayılı dosyasına itirazın kaldırılması ve tahliye davası açıldığı, mahkememizce itirazın kaldırılmasına, tahliye davasının ise reddine karar verildiği, karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu, bunun üzerine borçlu vekilince icra müdürlüğüne başvurularak taraflarına mehil vesikası verilmesinin talep edildiği, talebin icra müdürlüğünce 30/11/2020 tarihli karar tensip tutanağı ile reddine karar verildiği, borçlu vekili tarafından 14/12/2020 tarihinde ve 17/12/2020 tarihinde teminat adı altında toplam 422.400 TL yatırıldığı ve borçlu vekilinin yatırılan paranın alacaklılara ödenmemesinin talep edildiği, talebin icra müdürlüğünce 22/12/2020 tarihinde reddedildiği, bunun üzerine borçlu vekili tarafından mahkememizden icra müdürlüğünün 22/12/2020 tarihli kararının kaldırılmasının talep edildiği görülmüştür.
İİK 363/4. Maddesinde “İstinaf yoluna başvuru satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz.” düzenlemesi bulunmaktadır.
İcra müdürlüğünce borçlu vekilinin mehil vesikası verilmesi talebinin reddedildiği ve borçlu tarafından getirilmiş bir icranın geri bırakılması kararının bulunmadığı, ayrıca icra dosyası ile ilgili verilmiş bir tedbir kararının bulunmadığı, sırf istinaf yoluna başvurulmuş olmasının satıştan başka icra takip işlemlerinin durdurmayacağı anlaşıldığından; icra dosyasına yatırılan paranın alacaklılara ödenmesine ilişkin icra müdürlüğü kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından; şikayetin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Şikayetin REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile eksik 4,90 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
2-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-6100 sayılı HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ilgili tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iadenin elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle yapılmasına, Hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
4-Dosyamız arasına alınan icra dosyasının dairesine iadesine,
5-Kararın bir örneğinin mahkememizce tutulacak karar kartonuna konulmasına,
Dair, tarafların yokluklarında tebliğ tarihinden itibaren on gün içerisinde, mahkememize veya bulunulan yer mahkemesine verilecek dilekçe veya zabıt katibine yapılacak sözlü beyanın tutanağa geçirilmesi ve bu tutanağın hakime onaylattırılması sureti ile yada bulunulan ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta bir dilekçe vererek, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasayolu açık olmak 6100 sayılı HMK’nın 294. Ve 298. maddesi uyarınca ve 297. maddesine uygun olarak karar verildi. 13/01/2021

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2021/1054
KARAR NO : 2021/3480

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 24. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/01/2021
NUMARASI : 2020/418 Esas 2021/32 Karar

DAVANIN KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)
KARAR TARİHİ : 22/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/12/2021

Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK’nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 24. İcra dairesinin 2020/13393 esas sayılı dosyası kapsamında, alacaklılar vekili tarafından şirket aleyhine tahliye talepli icra takibi başlatıldığını, müvekkil şirket tarafından icra takibine tümüyle itiraz edildiğini, davalılar tarafından aleyhlerinde açılan itirazın iptali ve tahliye talepli 24.icra hukuk mahkemesinin 2020/267 e. 2020/232 K. Sayılı kararına istinaf talebinde bulunduklarını, İİK 36 md. Dayanılarak teminat mektubu sunulmak suretiyle icranın durdurulması amacıyla tehiri icra kararı alıncaya kadar mehil belgesi talep ettiklerini, icra müdürlüğünce verilen 30/11/2020 tarihli karar ile ” İİK 36. Md. İİK’nda özel hüküm bulunmadıkça icra mahkemesi kararları hakkında uygulanmaz. Anılan madde genel mahkemelerce verilen kararlar hakkında uygulanır ” gerekçesi ile taleplerinin red olduğunu, bu hususta yaptıkları şikayetin de reddolduğunu ve istinaf yoluna başvurduklarını, icra dosyası kapsamında, dosya hesabındaki tutarın nakit olarak teminat adı altında blokajlı olarak yatırdıklarını, kendilerinin İstanbul Anadolu 24. İcra hukuk mahkemesi tarafından tahliyeye ilişkin olarak yapılan yargılama sonucu verilen 2020/267 e. 2020/232 K. Sayılı karara karşı istinaf yoluna başvurdukları için alacaklılara ödenmesine muvafakatleri bulunmadığını, ancak teminat olarak depo edilen tutarın alacaklılara ödenmesine karar verildiğini, icra dairesi tarafından verilen 22/12/2020 tarihli kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla icra dairesinin kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: “…,İstanbul Anadolu 24. İcra Dairesi’nin 2020/13393 Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; alacaklılar tarafından borçlular hakkında adi kiraya ve hasılat kiralarına ait icra takibi başlatıldığı, borçlunun takibe itiraz etmesi üzerine alacaklılar tarafından mahkememizin 2020/267 Esas sayılı dosyasına itirazın kaldırılması ve tahliye davası açıldığı, mahkememizce itirazın kaldırılmasına, tahliye davasının ise reddine karar verildiği, karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu, bunun üzerine borçlu vekilince icra müdürlüğüne başvurularak taraflarına mehil vesikası verilmesinin talep edildiği, talebin icra müdürlüğünce 30/11/2020 tarihli karar tensip tutanağı ile reddine karar verildiği, borçlu vekili tarafından 14/12/2020 tarihinde ve 17/12/2020 tarihinde teminat adı altında toplam 422.400 TL yatırıldığı ve borçlu vekilinin yatırılan paranın alacaklılara ödenmemesinin talep edildiği, talebin icra müdürlüğünce 22/12/2020 tarihinde reddedildiği, bunun üzerine borçlu vekili tarafından mahkememizden icra müdürlüğünün 22/12/2020 tarihli kararının kaldırılmasının talep edildiği görülmüştür.
İİK 363/4. Maddesinde “İstinaf yoluna başvuru satıştan başka icra işlemlerini durdurmaz.” düzenlemesi bulunmaktadır.
İcra müdürlüğünce borçlu vekilinin mehil vesikası verilmesi talebinin reddedildiği ve borçlu tarafından getirilmiş bir icranın geri bırakılması kararının bulunmadığı, ayrıca icra dosyası ile ilgili verilmiş bir tedbir kararının bulunmadığı, sırf istinaf yoluna başvurulmuş olmasının satıştan başka icra takip işlemlerinin durdurmayacağı anlaşıldığından; icra dosyasına yatırılan paranın alacaklılara ödenmesine ilişkin icra müdürlüğü kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından; şikayetin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Şikayetin REDDİNE, ” karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğü’nün 2020/13393 E. Sayılı icra dosyasında vermiş olduğu
22.12.2020 tarihli “borçlu talebini red ve teminat olarak ödenen paranın alacaklılara ödenmesi” kararı
ve işbu istinaf başvurularına konu olan İstanbul Anadolu 24. İcra Hukuk Mahkemesinin vermiş olduğu
13.01.2021 tarihli 2020/418E. 2021/32 K. Sayılı kararı usul ve yasaya aykırı olduğunu, takibin devamına ve tahliyeye dair bir davada icra hukuk mahkemelerinin tahliye talebini reddetmiş olması yapılan yargılamanın tahliyeye mütedair olmasına engel olmadığını, mahkeme tarafından da malumu olunduğu üzere her ne kadar icra hukuk mahkemesi kararları teknik olarak tehir-i icraya uygun değilse de, ayrık olarak, tahliye ve istihkak yargılamasına mütedair olaylar istisna olduğunu, somut olayda bizatihi tahliye uygulaması olduğundan icra müdürlüğünün mehil vesikası taleplerinin reddine ve teminat olarak dosyaya depo edilen nakit tutarın alacaklılara ödenmesine dair vermiş olduğu karar hukuka aykırı olduğunu, sonuç olarak; yukarıda müdürlüğü ve esas numarası bildirilen icra dosyası kapsamında yapılan şikayet başvurusu sonucu verilen İstanbul Anadolu 24. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020/418 E. 2021/32 K. sayılı ve 13.01.2021 tarihli haksız ve hukuka aykırı kararı için istinaf kanun yoluna başvuru gerekliliği doğduğunu, müstakar yüksek yargı kararlarına ve İcra İflas Kanunu’nda öngörülen usule aykırı olarak verilen icra müdürlüğü kararın iptali ve icra mahkemesi kararının bozulması ile söz konusu dosya kapsamında şirketlerine mehil belgesi verilmesini talep ettiklerini ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davalı alacaklılar tarafından davacı borçlu hakkında kira alacağına ilişkin olarak başlatılan tahliye istemli adi kiraya ve hasılat kiralarına ilişkin haciz yolu ile icra takibinde örnek 13 ödeme emrinin borçluya tebliğ üzerine borçlunun borca itiraz ettiği, alacaklılar tarafından İstanbul Anadolu 24. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020/267 Esas 2020/232 Karar sayılı dosyada yapılan yargılama sonunda 10.11.2020 tarihinde itirazın kısmen kabulü ile 292.800,00 asıl alacak, 7.195,67 TL faiz yönünde itirazın kaldırılmasına, asıl alacağın %20 si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesine, tahliye isteminin 7226 sayılı yasa geçici 2. Madde gereğince reddine karar verildiği, ilamda hükmedilen tazminat ve yargılama giderleri için icra emri düzenlendiği, davacı borçlu tarafından icranın geri bırakılmasının sağlanması için 430.000,00 TL kesin teminat mektubu sunulduğu, icra müdürlüğünce mehil vesikası talebinin reddolunduğu, borçlu tarafından icra müdürlüğünün bu kararına karşı yapılan şikayet başvurusunun İstanbul Anadolu 24. İcra Mahkemesinin 2020/385 Esas 2020/279 karar sayılı ilamı ile reddedildiği, icra müdürlüğünce dosyada miktarın alacaklılara ödenmesi talebinin kabul edildiği, davacı borçlu tarafından icra müdürlüğünün 22.12.2020 tarihli kararına karşı şikayet yoluna başvurulduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır.
İcra müdürlüğünün mehil vesikası talebinin reddine yönelik olarak borçlu tarafından yapılan şikayet başvurusunun reddine ilişkin İstanbul Anadolu 24. İcra Mahkemesinin 2020/385 Esas 2020/279 karar sayılı ilamına karşı yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 09.04.2021 tarihli 2021/1102 Esas 2021/986 Karar ile mahkeme kararının nitelik itibariyle kesin olması nedeniyle (İİK. 363. a maddesi gereğince) istinaf talebinin usulden reddine kesin olarak karar verildiği görülmüştür.
İ.İ.K.’nın 36. maddesi İ.İ.K.’nda özel hüküm bulunmadıkça (İ.İ.K.’nun 97/14, 269/c-3, 276/2) icra mahkemesi kararları hakkında uygulanmayacaktır. Anılan madde genel mahkemelerce verilen kararlar hakkında uygulanabilir. İ.İ.K’da itirazın kaldırılmasına ilişkin kararlara yönelik İ.İ.K.’nın 36. Maddesinin uygulanabileceğine yönelik özel düzenleme bulunmadığından, kira alacağı kaynaklı itirazın kaldırılmasına yönelik ilama ilişkin mehil belgesi verilmesi mümkün olmayıp, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 09.04.2021 tarihli 2021/1102 Esas 2021/986 Karar ile kesinleşen İstanbul Anadolu 24. İcra Mahkemesinin 2020/385 Esas 2020/279 karar sayılı ilamında da bu husus açıkça belirtilmiştir.
İİK 296/c-3 maddesi uyarınca; “İcra mahkemesinin tahliyeye mütedair kararının infazı için kesinleşmesi beklenmez. Ancak tahliye için, kararın borçluya tefhimi veya tebliği tarihinden itibaren on gün geçmesi lazımdır. Borçlu tahliye kararı hakkında 36 ncı madde hükmünden faydalanabilir.”
Somut olayda ilk derece mahkemesince tahliye isteminin reddine karar verildiği, borçlunun mehil talebinin itirazın kaldırılması davasında hükmedilen kira alacağı yönünden yapıldığı ve alacaklılara ödenmesine hükmedilen teminat mektubunun bu amaçla verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
İcra mahkemesi kararlarının, yasada öngörülen istisnai hal kapsamında olmadığından, istinaf satıştan başka icra muamelelerini durdurmayacak ve icra veznesinde bulunan paranın alacaklıya ödenmesine engel teşkil etmeyecektir. Borçlunun paranın alacaklılara ödenmemesi yönünde muvafakatinin bulunmaması da sonuca etkili değildir. Bu nedenle icra müdürlüğünün 22.12.2020 tarihli kararında ve bu karara yönelik şikayetin reddinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
HMK.’nın 355. maddesi hükmüne göre istinaf incelemesinin ancak istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bu hususun resen gözetilebileceği, HMK.’nın 357. maddesi uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülmeyen iddiaların istinaf incelemesi sırasında nazara alınamayacağı dikkate alınarak, Dairemizce yapılan değerlendirmeye göre tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, ilk derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da tespit edilmediği anlaşıldığından davacının istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dosya kapsamı, delil durumu, İSTANBUL ANADOLU 24. İCRA HUKUK MAHKEMESİ 2020/418 Esas 2021/32 Karar sayılı kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden hukuka aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353- (1) b) 1) maddesi gereğince esastan REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden tahsiline yer olmadığına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından, davalılar lehine istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Sarf edilmeyen istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme ve müzakere neticesinde, H.M.K’nun 361/1. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.22/12/2021

YARGITAY KARARI

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I

ESAS NO : 2022/3510
KARAR NO : 2022/11001

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 22/12/2021
NUMARASI : 2021/1054-2021/3480

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi  tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Temyiz incelemesinin murafaalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK’nin 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin reddine oy birliği ile karar verildikten sonra işin esası incelendi:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK’nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK’nin 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 80,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 26/10/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Exit mobile version