Haciz&MuhafazaYargıtay Kararları

İcra dairesince haksız yapılan ödemenin iadesi istemi

İcra dairesince haksız yapılan ödemenin iadesi istemi-

Dava, haksız yapılan ödemenin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin davalı Garanti Bankası AŞ yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalı yönünden kabulüne karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili ve davalı HBC Mimarlık ve Mühendislik İnş Taah. Yapı Malz. Gıda San. ve San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur. Bölge Adliye mahkemesince; davacı ve davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı HBC Mimarlık ve Mühendislik İnş Taah. Yapı Malz. Gıda San. ve San. Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili; davalılardan HBC Mimarlık ve Mühendislik İnş Taah. Yapı Malz. Gıda San. ve San. Tic. Ltd. Şti. tarafından Antalya 2. İcra Dairesinin 2014/5172 esas sayılı takip dosyasında davacı K.. aleyhine daire satış bedeli olan 1.500.000,00 Euro’nun tahsili istemiyle icra takibi başlatıldığını, takip dosyasında davacıya ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesi nedeniyle takibe itiraz edilemediğini ve takibin kesinleştiğini, davacı borçlunun Ziraat Bankası hesabına yazılan haciz müzekkeresi üzerine davalı alacaklı şirketin vekili olan Av. C. Ş.bay’ın Garanti Bankasında bulunan hesabına 282.404,25 TL’nin 15/15/2014 tarihinde gönderildiğini, davacı tarafından 12/05/2014 tarihinde ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediği ve davalıya borcu bulunmadığı gerekçesiyle itiraz edildiğini, icra müdürlüğü tarafından itirazın süresinde olmadığı ve usulsüz tebligata karar verme yetkisinin icra dairesinde olmadığı gerekçesiyle takibin durdurulması talebinin reddedilmesi üzerine, Antalya 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/549 esas sayılı dosyasında ödeme emri tebliğinin usulsüz olması nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesinin talep edildiğini, yapılan yargılama sonucunda talebin kabulü ile ödeme emrinin öğrenme tarihinin 09/05/2014 olarak tespitine karar verildiğini belirterek, davalılara yapılan yersiz ödemenin tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalılar; davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece; Antalya 2. İcra Dairesinin 2014/5712 esas sayılı dosyasında, ödeme emrinin tebliğ tarihinin 09/05/2014 olarak düzeltilmesine ve bu tarihten önce konulan hacizlerin kaldırılması için ilgili kurumlara yazı yazılmasına karar verilmesi üzerine, İİK’nun 78/1. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden önce konulan bütün hacizlerin kalktığı, davacı hakkında yapılan takibin kesinleşmemiş olması nedeniyle ödeme emrinin tebliğ tarihinden önce borçlu davacının hesabından davalı alacaklıya ödenen 282.404,25 TL’nin haksız iktisap hükümleri gereğince davacıya iadesinin gerektiği kabulü ile, davalı HBC Mimarlık ve Mühendislik İnş Taah. Yapı Malz. Gıda San. ve San. Tic. Ltd. Şti. yönünden istemin kısmen kabulüne karar verilmiş, diğer davalı Garanti Bankası AŞ yönünden, banka mudisinin hesabına giren parayı mudisinin izni dışında veremeyeceği yönündeki davalı bankanın gerekçesi haklı ve yerinde olduğundan anılan davalı yönünden taraf sıfatının bulunmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan istemin reddine karar verilmiştir.

Hükme karşı davacı vekili ve davalı HBC Mimarlık ve Mühendislik İnş Taah. Yapı Malz. Gıda San. ve San. Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf talebinde bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince; ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

İcra İflas Kanununun 361. maddesi “İcra dairelerince borçludan fazla para tahsil olunarak alacaklıya verildiği ya da yanlışlıkla bir tarafa para tediye olunduğu hesap neticesinde anlaşılırsa verilen para ayrıca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınır” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.

Dava, takip kesinleşmediği halde davacı borçlunun dava dışı banka nezdindeki parası üzerine haciz konulması ve bilahare ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünün Antalya 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/549 esas sayılı dosyasında tespiti yönündeki kararın kesinleşmesi ve bu haliyle davacı borçlunun bankadaki parasının üzerine konulan haczin de usulüne uygun olmadığının tespitinden sonra haczedilen ve davalı borçlu şirkete ödenen 282.404,25 TL’nin iadesi istemine ilişkin olduğuna göre, davacının İİK 361. maddesi gereğince işlem yapılmasını talep ederek paranın iadesini sağlayabileceği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır.

6100 sayılı HMK’nun 114/h maddesinde, hukuki yarar açıkça dava şartları içerisinde sayılmıştır. Şu halde, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esasının incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir, açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesinin kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nun 373/1. maddesi gereğince KALDIRILMASINA ve İlk Derece Mahkemesi kararının HMK 371. maddesi uyarınca temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz eden davalıdan peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE 12/06/2019 gününde oybirliği ile karar verildi.

4. HD. 12.06.2019 T. E: 2018/4642, K: 3283

Related Articles

Back to top button