İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. İcra Hukuk Mahkemesi, 30.10.2018 T. E: 676, K: 789
Mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü.
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; İstanbul Anadolu 2. İcra Müdürlüğü’nün 2017/8676 Esas sayılı dosyasında dosya borçluları yönünden icra müdürlüğü UYAP ekranı kullanılarak “dava açılış taraf vekil işlemleri sekmesinden borluya ait alacaklı olduğu icra takip dosyalarının sorgulanmasını ve tespit edilen dosyaların haczi için ilgili icra dairesine UYAP vasıtasıyla yazı yazılması” talebinde bulunduklarını, icra müdürlüğünün yapılacak sorgulamanın Anayasa’nın 20. maddesinde düzenlenen temel hak ve hürriyetlere aykırılık oluşturacağı gibi kişisel gizliliği ihlal eden durumlara da yol açabileceği gerekçesiyle reddettiğini, red kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu söyleyerek icra müdürlüğünün 29/08/2018 tarihli red kararının kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince : “İcra dosyasının incelenmesinde; alacaklı F. Factoring A.Ş. Vekili tarafından borlçu K. T. San ve Tic. Ltd Şti, A. İ. Temizlik Görüntüleme ve Rehabilitasyon Tic. Ltd Şti ve B. A. aleyhine 52.000,00 TL bedelli çekin tahsili amacıyla takip başlatıldığı gröülmüştür.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 2017/596 E 2017/527 K sayılı ilamında; “İcra dosyasının tarafı olmayan üçüncü kişiye ait 6698 sayılı Yasanın 3/1-d maddesi kapsamında kişisel veri niteliğinde bulunan tapu kaydı ve satış sözleşmelerinin icra müdürlüğünce celbinin istenemeyeceği, aynı Yasanın 28/1-d maddesindeki yargısal organlara tanınan istisnanın, ancak uyuşmazlığı tarafları açısından geçerli olabileceği, Anayasa’nın 20/3.maddesine göre aynı zamanda temel haklardan olan kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının, 6698 sayılı Yasanın 28/1-d maddesinin geniş yorumlanması ile daraltılamayacağı, Mülkiyet hakkının korunması zımnında açılacak bir davanın taraflarını tespit edebilmek için 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 2/3. maddesine ve Başbakanlık Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün 2001/11 sayılı Genelgesine göre avukatın yazılı başvuru ile tapu sicilinde inceleme yapabileceği ve kanunda kıstı olarak öngörülen kişisel verilere ulaşma imkanının bu şekilde sağlanması ile hukuki denetimin de yapılabileceği bu verilere ulaşma imkanının birden fazla yolla sağlanması halinde, verilere kimlerin ulaştığının denetiminin zorlaşacağı nazara alınarak, icra müdürlüğü kararının isabetli olduğu, alacaklının hukuki menfaatinin, 3.şahısların Anayasa ile korunan özel hayatın gizliliğine ilişkin temel hakkından üstün tutulmasının mümkün olmadığı…” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2015/33810 E 2016/13366 K sayılı ilamında; “Takip borçlusunun anne ve babasını gösterir nüfus kayıt örneklerinin çıkartılması ölü olmaları halinde takbis sisteminden anne ve babasına ait kayıtlı taşınmazların sorgunlanması ile borçluya intikal edecek hisseleri üzerine haciz konulması ile müzekkere yazılmasını talep ettiği, talebinin reddedilmesinin üzerine yapılan şikayetin incleenmesinde; 3. kişiler ile ilgili yapılacak sorgulamaların Anayasa’nın 20. maddesinde düzenlenen temel hak ve hürriyetlere aykırılık oluşturduğu, kişilerin verilen gizlililiğinin güvence altına alındığı, takip ile ilgisi bulunmayan borçlu durumunda olmayan kişilerin kişisel kimlik bilgileri ile durumlarının araştırılmasının icra müdürlüğünde görevli katip ve müdürlerin görevleri kapsamında bulunmadığı, alackalı vekilince, borçlunun anne ve babasının ölmüş olduğunun bildirilmesi ve taşınmaz bilgilerinin snulması halinde İİK.’nun 94. maddesi gereğince işlem yapılabileceği belirlendiğinden şikayetin reddine dair tesis edilen karar uygun görülmüştür.” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
İlgili icra müdürlüğünün 29/08/2018 tarihli kararında; “Talebe konu UYAP ekran içeriğinin incelemesinden takip borçlusunun alacaklı olduğu dosyaların sorgulanmasına imkan veren ekranda aynı zamanda adı geçen kişi yönünden yakalama, tutuklama ve diğer davalar gibi bilgilerin de yer aldığı görülmekte olup bu şkeilde yapılacak sorgulamanın Anayasanın 20. maddesinde düzenlenen temel, hak ve hürriyetlere aykırılık oluşturacağı gibi kişisel gizliliği ihlal eden durumlara da yol açabileceğinden talebin reddine” dair karar verildiği, yukarıda bahsolunan İstinaf ve Yargıtay kararlarına göre takibin tarafı olmayan kişilerin bilgilerinin sorgulanması talebinin Anayasa’nın 20. maddesinde düzenlenen temel hak ve hürriyetlere aykırılık oluşturduğu, kişilerin verilen gizlililiğinin güvence altına alındığı, takip ile ilgisi bulunmayan borçlu durumunda olmayan kişilerin kişisel kimlik bilgileri ile durumlarının araştırılmasının icra müdürlüğünde görevli katip ve müdürlerin görevleri kapsamında bulunmadığı kanaatine varılarak ilgili icra müdürlüğü kararının hukuka ve usule uygun olduğu görülmekle şikayetin reddine ” karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle ; Adana 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/438 Esas sayılı dosyasında huzurdaki şikayet ile birebir aynı olan 31/07/2018 tarihinde verilen kararın emsal olarak icra müdürlüğüne sunulduğunu, icra dairesince taleplerinin reddedildiğini, başka icra daireleri tarafından kabul edilen talebin İstanbul Anadolu 2. İcra Dairesi ve İstanbul Anadolu 6. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından reddedildiğini, borçluların alacaklısı olduğu dosyaların UYAP ekranından sorgusunun yapılmasına ilişkin kabul edilip edilmemesine dair farklı kararlar olması üzerine Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü görüş bildirmek zorunda kaldığını, ayrıca kesinleşen icra takip dosyasında borçlu olan kişilerin alacaklısı olduğu dosyalarda sorgulanması ve tespiti halinde haczini istediklerini, icra dairesinin dar yetkili olduğunu, kesinleşen takip dosyasında alacaklı vekilince sunulan haciz talebini reddetme yetkisinin bulunmadığını, verilen kararın yasaya aykırı olduğunu söyleyerek kararın kaldırılmasını, taleple ilgili işlem yapılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İncelenen icra dosyası fotokopisi, ilk derece mahkeme kararı ve tüm dosya kapsamına göre ; şikayete konu icra müdürlüğü ekranından takip borçlusunun alacaklı olduğu, icra takip dosyalarının sorgulanmasına ilişkin talep İİK 78 ve devamı maddelerinde düzenlenen haciz talebi niteliğinde olmayıp ayrıca şikayete konu bu talep takibin yürütülmesine yönelik icra müdürlüğünce alacaklının talebi üzerine yasa gereği yapılması zorunlu olan bir işlem olmadığı gibi yapılacak sorgulamanın Anayasa’nın 20. maddesindeki düzenlemeye de aykırılık teşkil ettiğinden ilk derece mahkemesi kararı yasaya uygun olmakla davacının istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-a-) Peşin harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL karar harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
b-) İstinaf yargılama giderlerinin başvuran üzerinde bırakılmasına;
Gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 7035 Sayılı Kanunla değişik 6100 Sayılı HMK’nun 361/1.md.gereğince 2 (iki) hafta içerisinde Dairemize veya Dairemize gönderilmek üzere başka yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Yargıtayın ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere temyiz yasa yoluna başvurma hakkı bulunduğuna oy birliği ile karar verildi. 15.04.2019
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. HD. 15.04.2019 T. 21. HD. E: 2018/3160, K: 801