Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

İcra müdürlüğü kendiliğinden veya borçlunun talebiyle hacizlerin taşkın olduğu gerekçesiyle bir kısım hacizlerin kaldırılmasına karar veremez ve bu yetki icra mahkemesine borçlunun ayrı bir taşkın haciz şikayeti sunularak icra mahkemesince kullanılması gerekir.

BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI

DOSYA NO : 2020/592
KARAR NO : 2021/2594

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/12/2019
NUMARASI : 2019/1079 Esas 2019/1200 Karar
DAVA KONUSU : Şikayet
KARAR TARİHİ : 30/12/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 30/12/2021

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının süresi içerisinde istinaf incelemesi davacı/ alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacı/ alacaklı vekili, Ankara 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/277 Esas- 2019/225 K. Sayılı 25.04.2019 tarihli ilamına dayanarak, davalı borçlu Çankaya Belediyesi Başkanlığı aleyhine, Ankara 18. İcra Müdürlüğü’nün 2019/10029 E. Sayılı dosyası ile 25.07.2019 tarihinde ilamlı icra takibi başlattıklarını, (örnek 4-5) icra emrinin 05.08.2019 tarihinde borçlu belediye vekiline tebliğ edildiğini, 12.08.2019 tarihinde takibin kesinleştiğini, akabinde 5393 sayılı Belediye Kanunu m.15/son gereğince borçlu belediyeye mal beyanında bulunması için muhtıra tebliğ edildiğini, 02.09.2019 tarihinde borçlu belediyenin mal beyanında bulunduğunu, Belediye Kanunu m.15/son hükmündeki “…haciz işlemi, sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır.” cümlesinin Anayasa Mahkemesi’nin 2014/194 E. 2015/55 K. Sayılı 17.06.2015 tarihli kararı ile iptal edilmesi nedeniyle borçlu belediyenin malvarlığına hacizler konulduğunu, ancak borçlu belediyenin, usule aykırı şekilde, 25.10.2019 tarihinde dosyaya yeniden mal beyanı sunarak yeni mal beyanında gösterdiği üç adet taşınmazının tehir-i icra teminatı olarak kabul edilmesi için dosyanın icra hukuk mahkemesine gönderilmesini talep ettiğini, borçlu belediyenin bu 2. mal beyanının icra müdürlüğünce kabul edilerek, bildirdiği taşınmazlara haciz konulmasına karar verildiğini, akabinde dosyanın üzerine haciz konulan taşınmazların tehiri icra teminatı olarak kabul edilip edilmeyeceği hususunda bir karar verilmek üzerine takip dosyasının Ankara 8.İcra Hukuk Mahkemesi’ne gönderildiğini, ancak, icra müdürlüğünce borçlu tarafından mal beyanında gösterilen taşınmazlara haciz konulmasına ilişkin olarak resen karar verilmesinin mümkün olmadığını, alacaklının bu taşınmazlara haciz konulması yönünde bir talebi bulunmadığını, hatta mahkemece taşınmazların teminat olarak kabulüne karar verilmemişken icra müdürlüğünün kendi takdiri ile borçlunun gösterdiği taşınmazlara haciz koyma yetkisi olmadığını, bu durumun İİK 82 ve 85. maddeleriyle icra müdürlüğüne verilen yetkinin açıkça aşıldığını, tehir-i icra kararı alınabilmesi için öncelikle takip dayanağı mahkeme kararının tehir-i icra talepli olarak istinaf edilmesi gerektiğini, bunun için ilgili ilk derece mahkemesine istinaf karar harcının yanında bir de tehir-i icra karar harcı yatırılmak zorunda olduğunu, icra müdürlüğünün borçlu belediyenin tehir-i icra kararı getirmek üzere mehil verilmesi talebini kabul ederken dosyada, takip dayanağı karara karşı tehir-i icra talepli olarak istinaf kanun yoluna başvurduğuna ilişkin bir derkenar ya da istinaf harçlarının yatırıldığına ilişkin bir sayman mutemedi alıntısı araması gerektiğini oysa bu belgelerin mevcut olmadığını, borçlu vekili tarafından 04.11.2019 tarihinde takip dosyasına Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/277 E. 2019/225 K. Sayılı dosyasından aldığı istinaf şerhini sunduğunu, şerh incelendiğinde “…09/08/2019 tarihli dilekçe ile tehir-i icra talepli olarak istinaf kanun yoluna başvurulduğu görülmüştür..” yazısının sehven-hata ile yazıldığı, esasında istinaf dilekçesi ile birlikte tehir-i icra talebinin olmadığının izahtan vareste olduğunu, derkenar yazının geçerli olmadığını, zira; Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından iş bu şerhin hatalı olması sebebiyle iptal edildiğine dair 07.11.2019 tarihinde icra müdürlüğe yazılan müzekkere ile “…davalı vekilinin istinaf dilekçesinde tehir-i icra talebi olduğu hususunun sehven yazıldığı nazara alınarak önceki istinaf şerhinin iptali ile tehir-i icra talebinin 04.11.2019 tarihinde yapıldığından gerekli işlemlerin, düzeltmenin yapılması hususunda gereği rica olunur” şeklinde yeniden müdürlüğe müzekkere yazıldığını, ancak müdürlük bunu araştırma gereği bile görmeden, borçlunun taşınmazlara haciz konulması talebini kabul ederek dosyayı teminat olarak kabul edilmesi hususunda karar verilmesi için takip dosyasını Ankara 8. İcra Mahkemesi’ne sunduğunu, mahkeme tarafından dosyanın tahsil imkanı hiç düşünülmeden, açıkça alacaklının aleyhine ve yasaların emredici hükümlerine şekilde bahse konu taşınmazların teminat olarak kabul edilmesine karar verildiğini, cebri-i icra yolu ile taşınmaz satışlarının çok uzun süreler aldığını, taşınmazların teminat olarak kabul edilmesi durumunda dosyanın tahsil imkanı kalmayacağını, Ankara 8. İcra Hukuk Mahkemesi’nce borçlu belediyenin 2.mal beyanında gösterdiği 3 adet taşınmazın teminat olarak kabul edilmesine dair kararın kaldırılarak, dosyaya teminat olarak dosya borcuna yetecek kadar nakit ya da teminat mektubunun depo edilmesine karar verilmesi gerektiğini, söz konusu taşınmazların tehiri icra teminatı olarak mahkemece kabul edildikten sonra, icra müdürlüğünün 01.11.2019 tarihli kararı ile öncesinde belediye aleyhine konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verildiğini, İİK’nın 36. maddesi gereğince tehir-i icra kararı getirmek üzere borçluya mühlet verilmesi halinde icra takibinin olduğu yerde duracağını, bu tarihten önce konulan hacizlerin geçerliliğinin etkilenmeyeceğini, mühlet verilmesinin, daha önce konulan hacizlerin kaldırılması sonucunu doğurmayacağını, icra müdürlüğü tarafından verilen, önceden konulan hacizlerin kaldırılması yönündeki kararın, hukuka aykırı olduğunu, bu işlemin de iptali gerektiğini ileri sürerek; borçlu Çankaya Belediye Başkanlığı’nın 31.10.2019 tarihli talebinin “Belirtilen taşınmazlara haciz konularak mahkemece kabul edilmesi halinde İİK 36 gereğince 90 gün süre verilmesine.” şeklinde kabulüne ilişkin icra müdürlüğü işleminin, 01.11.2019 tarihli Çankaya Tapu Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak borçlunun beyan ettiği taşınmazlara haciz konulmasına ilişkin icra müdürlüğü işleminin, Ankara 8. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 01.11.2019 tarihli, bahse konu taşınmazları teminat olarak kabul ettiğine dair (Ankara 18.İcra Müdürlüğü’nün 2019/10029 E. Sayılı dosya üzerinden yazılan talep üzerindeki derkenar şeklindeki “yukarıda nitelikleri yazılı taşınmazların İİK’nun 36.maddesince teminat olarak kabulüne” şeklindeki) kararının, 01.11.2019 tarihli ( (Ankara 18.İcra Müdürlüğü’nün 2019/10029 E. Sayılı dosya üzerinden yazılan talep üzerindeki derkenar şeklindeki “yukarıda nitelikleri yazılı taşınmazların İİK’nun 36.maddesince teminat olarak kabulüne” dair yazının altındaki yine derkenar şeklindeki)”… Borçlu şirket (vekilinin) isteği yerinde görülmekle İİK 36. Maddesi gereğince karar tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 90 gün mehil verilmesine…” ilişkin icra müdürlük karar ve işleminin, 01.11.2019 tarihli “…teminat olarak gösterilen taşınmazlar hariç diğer hacizlerin fekkine” ilişkin işleminin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurmuştur.
Davalı/borçlu vekili cevap dilekçesiyle; tehiri icra teminatı olarak gösterdikleri, müvekkili belediye adına kayıtlı Çankaya İlçesi, ……….29180 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın değerinin icra müdürlüğünce bilirkişi marifetiyle 9.996.000 TL, ……….., 7504 ada , 3 parsel sayılı taşınmazın değerinin ise 1.947.750 TL olarak tespit edildiğini, davacı/alacaklının rapora bir itirazının olmadığını, icra mahkemesince teminatın uygun olduğuna karar verildikten sonra, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4.HD ‘nin 2019/2860 E sayılı 07/11/2019 tarihli kararıyla icranın geri bırakılmasına karar verildiğini, İİK m. 36 da, tehiri icra talebinin bir süreye bağlı kılınmadığını, takip dayanağı ilama karşı istinaf yoluna başvurduklarını, m.36/1 deki teminatın, hükmolunan paranın tamamını karşılayacak miktarda olması gerektiğini, kıymet takdiri yapılan ve tehiri icra teminatı olarak gösterdikleri taşınmazların 30/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda toplam değerinin, icra emrinde yazılı olan miktarın neredeyse 3 katı olduğunu, teminat olarak gösterdikleri ve üzerlerine haciz konulan taşınmazların üzerinde takip dışı başka haciz bulunmadığını, takip dosyasından konulan diğer hacizlerin taşkın hale geleceğini, teminat dışındaki hacizlerin devamının İİK’nın 85/son maddesiyle bağdaşmayacağını, icra müdürlüğünün İİK’nın 85. maddesindeki yetkiyi kullanarak diğer hacizleri kaldırmasının alacaklının aleyhine olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece dosya üzerinden yapılan incelemeyle; İcra takip dosyasında, teminat olarak gösterilen taşınmazların üzerine haciz konularak kıymet takdirlerinin bilirkişi marifetiyle yapılmış olması karşısında İİK.36 maddenin koşulları gerçekleştiğinden İcra Hukuk Mahkemesince ( aynı mahkemece) teminat olarak kabulünün uygun bulunmasından sonra, icra müdürlüğünce de mehil vesikasının düzenlendiği, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4.HD ‘nin 2019/2860 E sayılı 07/11/2019 tarihli kararıyla icranın geri bırakılmasına karar verildiği, son yıllarda Yargıtay 12.Hukuk Dairesince İİK.nun 36.maddesine göre teminatın alacak ve fer’ilerini karşılaması halinde, diğer hacizlerin İİK.nun 85/son maddesi ile bağdaşmayacağı, diğer hacizlerin aşkın haciz hale geleceğinin içtihat edildiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
Alacaklı vekili istinaf dilekçesiyle; aynı mahkemece, borçlunun mal beyanı olarak sunduğu taşınmazların teminat olarak kabul edilmesine karar verilmesinin, dosya alacağının tahsilini geciktireceğini, taşınmazların satışının zaman aldığını, icra dosyasına, alacağın tamamını karşılayan ve her an paraya çevrilebilir muteber kesin banka teminat mektubu verilmesi veya nakit teminat yatırılması halinde, bölge adliye mahkemesinden takip dayanağı karara ilişkin alacaklı lehine bir karar geldiği an, alacağın geciktirilmeden tahsil edilebileceğini,mahkemeden teminat olarak taşınmazların kabul edilmesine dair kararın kaldırılarak dosyaya teminat olarak dosya borcuna yetecek kadar nakit ya da teminat mektubunun depo edilmesine karar verilmesini talep ettiklerini ancak bu taleplerini yerinde görülmediğini, icra dosyasına teminat olarak taşınmazın sunulması halinde, bu taşınmazın satılması durumunda, satış bedelinin dosya borcunu ferileri ile birlikte karşılayıp karşılamayamayacağının belli olmadığını, bu halin İİK 85/son maddesindeki aşkın hacizle bağdaşmayacağını, hacizlerin kaldırılmasını sağlamayacağını,icra müdürlüğünce borçlunun mehil talebi kabul edilirken henüz takip dayanağı ilamın tehir-i icra talepli olarak istinaf edilmediğini, icra müdürlüğünün hiçbir araştırma yapma gereği duymadığını, ilk derece mahkemesi kararının hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılması istemiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Başvuru; İİK madde 16 ve devamı uyarınca memur muamelesini şikayettir.
Ankara 18. İcra Müdürlüğü’nün 2019/10029 E. Sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Ankara 2.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/277 Esas- 2019/225 K. Sayılı 25.04.2019 tarihli ilamına dayanarak, davalı borçlu Çankaya Belediyesi Başkanlığı aleyhine, şikayetçi alacaklı tarafından 25.07.2019 tarihinde ilamlı icra takibi başlatıldığı, (örnek 4-5) icra emrinin 05/08/2019 tarihinde borçlu belediye vekiline tebliğ edildiği, borçlu belediyenin 25/10/2019 tarihinde icra müdürlüğüne dilekçe sunarak 5393 Sayılı Belediye Kanunu’nun 15.maddesi uyarınca, müvekkili belediye adına kayıtlı Çankaya İlçesi, ………… Mah., 29180 ada, 2 parsel sayılı taşınmaz ile ….. Mah., 7504 ada , 3 parsel sayılı taşınmazların mal beyanı olarak kabulüne ve kıymet taktirlerinin yaptırılmasını talep ettiği, 28/10/2019 tarihinde kıymet taktiri için taşınmazlar başına gidilerek bilirkişi marifetiyle 30/10/2019 tarihli raporla Çankaya İlçesi, ……Mah., 29180 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın değerinin 9.996.000 TL, ……..Mah., 7504 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın değerinin 14.697.750 TL olarak tespit edildiği, borçlu vekilince 30/10/2019 tarihli dilekçeyle bu iki taşınmazın yanı sıra …….. Mah. 28300 Ada 2 Nolu Parsel de dahil olmak üzere her üç taşınmazın kayıtlarına haciz konularak tehir-i icra kararı alabilmek için teminat olarak kabul edilmesinin talep edildiği, icra müdürlüğünce 31/10/2019 tarihinde “belirtilen taşınmazlara haciz konularak mahkemece kabul edilmesi halinde İİK madde 36 gereğince 90 gün süre verilmesine” şeklinde karar verildiği, Çankaya Tapu Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere ile her üç taşınmaz üzerine aynı gün haciz konulduğu, 01/11/2019 tarihinde Ankara 8.İcra Hukuk Mahkemesi’nden üzerlerinde başka haciz bulunmayan bahsi geçen üç taşınmazın İİK’nun 36.maddesi gereğince teminat olarak kabulü veya reddi hususlarında bir karar verilmesi için icra müdürlüğünce talepte bulunulduğu, 8. İcra Mahkemesi hakim tarafından derkenar olarak belirtilen taşınmazların İİK’nun 36.maddesi uyarınca teminat olarak kabulüne karar verildiği, aynı gün borçlu vekilinin teminat olarak gösterilen taşınmazlar dışındaki dosyadan konulan tüm hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce 01/11/2019 tarihli derkenar yazıyla “yerleşik Yargıtay kararları dikkate alındığında teminat olarak gösterilen taşınmazlar hariç diğer hacizlerin fekkine” karar verildiği, 05/11/2019 tarihinde yine belirtilen üç taşınmazla ilgili Ankara 8.İcra Hukuk Mahkemesi’nin teminat uygunluğu kararına istinaden borçlu belediyeye İİK’nun 36.maddesi uyarınca bölge adliye mahkemesinden tehiri icra kararı getirmek üzere mehil vesikası düzenlendiği, 07/11/2019 tarihinde takip dayanağı ilam mahkemesinden icra müdürlüğüne hitaben yazılan yazıyla; her ne kadar borçlu belediyenin 09/08/2018 tarihinde istinaf başvurusunda bulunmuş ise de tehiri icra talebinin 04/11/2019 tarihli dilekçeyle yapıldığının daha önce istinaf dilekçesi üzerine tehiri icra talebi olduğu yönündeki beyanın sehven yazıldığı, asıl tehiri icra talebinin 04/11/2019 tarihinde yapıldığının bildirildiği, icra takip dosyasına Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin 07/11/2019 tarih 2019/2860 Esas sayılı icranın geri bırakılması kararının verildiği görülmektedir.
İİK’nun 78.maddesinde; “ödeme emrindeki müddet geçtikten ve borçlu itiraz etmiş ise itiraz kaldırıldıktan sonra mal beyanınını beklemeksizin alacaklı, haciz konmasını isteyebilir…” düzenlemesine yer verilmiştir. Borçlu haciz isteyemez.
İİK’nun 36.maddesine bakıldığında, “İlâma karşı istinaf veya temyiz yoluna başvuran borçlu, hükmolunan para veya eşyanın resmî bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde icra mahkemesi tarafından kabul edilecek taşınır rehni veya esham veya tahvilât veya taşınmaz rehni veya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için bölge adliye mahkemesi veya Yargıtaydan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir. Bu süre ancak zorunluluk hâlinde uzatılabilir…” düzenlemesinde taşınmaz haczinden değil taşınmaz rehninden bahsedilmektedir. Ancak, her ne kadar mehil vesikası verilmesine sebep olan taşınmazlar üzerine rehin konmamış haciz konulmuş ise de sonuçta teminatın uygunluğunu denetleyen mahkeme tarafından teminat olarak taşınmazlar kabul edilmiş ve teminat uygunluğu denetimden geçmiştir.
İcra müdürlüğü kendiliğinden veya borçlunun talebiyle hacizlerin taşkın olduğu gerekçesiyle bir kısım hacizlerin kaldırılmasına karar veremez ve bu yetki icra mahkemesine borçlunun ayrı bir taşkın haciz şikayeti sunularak icra mahkemesince kullanılması gerekir.
Bu sebeple davacı/ alacaklının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kısmen kabulüne, icra müdürlüğünün haciz kaldırma işleminin iptaline, şikayetçi alacaklının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Ankara 8. İcra Hukuk Mahkemesinin 31/12/2019 tarih ve 2019/1079 E.- 2019/1200 K. sayılı kararının kaldırılmasına,
2-Şikayetin kısmen kabulüne, icra müdürlüğünün (01/11/2019 tarihli) haciz kaldırma işleminin iptaline, şikayetçi alacaklının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
3-İlk derece mahkemesinde alınması gereken 59,30 TL karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL karar harcının (davalı) borçludan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-İlk derece mahkemesinde (davacı) alacaklının yapmış olduğu 64,80 TL harç gideri, 2 tebligat gideri 11,00 TL, toplamı 75,80 TL yargılama giderinin, şikayetin kısmen kabulüne karar verildiğinden, taktiren 1/2’si olan 37,90 TL’nin (davalı) borçludan alınarak (davacı) alacaklıya verilmesine,
5-Şikayetin kısmen kabulüne karar verildiğinden İlk derece mahkemesindeki yargılama için takdir edilen 1.050,00 TL vekalet ücretinin (davalı) borçludan alınarak (davacı) alacaklıya verilmesine,
6-Şikayetin kısmen kabulüne karar verildiğinden İlk derece mahkemesindeki yargılama için takdir edilen 1.050,00 TL vekalet ücretinin (davacı) alacaklıdan alınarak (davalı) borçluya verilmesine,
7-İstinaf başvurusu nedeniyle yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının istemi halinde (davacı) alacaklıya iadesine,
8-İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan 148,60 TL istinaf başvuru harcı, 16,50 TL tebligat gideri, 31,50 TL posta masrafı olmak üzere 196,60 TL yargılama giderinin (davalı) borçludan alınarak (davacı) alacaklıya verilmesine,
9-HMK’nın 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının artan bölümünün taraflara iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/12/2021

YARGITAY KARARI

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Y A R G I T A Y İ L A M I

ESAS NO : 2022/2525
KARAR NO : 2022/10309

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi
TARİHİ : 30/12/2021
NUMARASI : 2020/592-2021/2594

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Şeyma Başkan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK’nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK’nin 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA, alınması gereken 80,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, 13/10/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.

Exit mobile version