Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

İcra müdürlüğünce "tahliye talebi" içermeyen takip talebine dayalı olarak örnek 13 ödeme emri gönderilemeyeceği, gönderilse bile alacaklının, böyle bir ödeme emrine dayanarak taşınmazın tahliyesini isteyemeyeceği- Davalı borçlu kiracının ödeme olgusunu ispat edemediği, uyarlama davasının, icra hukuk mahkemesindeki itirazın kaldırılması davasında bekletici mesele yapılması savunmasının, tahsil talebine konu edilen kira dönemi ve icra hukuk mahkemesinin özel yargılama usulü dikkate alındığında yerinde olmadığı-

İcra müdürlüğünce “tahliye talebi” içermeyen takip talebine dayalı olarak örnek 13 ödeme emri gönderilemeyeceği, gönderilse bile alacaklının, böyle bir ödeme emrine dayanarak taşınmazın tahliyesini isteyemeyeceği- Davalı borçlu kiracının ödeme olgusunu ispat edemediği, uyarlama davasının, icra hukuk mahkemesindeki itirazın kaldırılması davasında bekletici mesele yapılması savunmasının, tahsil talebine konu edilen kira dönemi ve icra hukuk mahkemesinin özel yargılama usulü dikkate alındığında yerinde olmadığı-

Taraflar arasındaki itirazın kaldırılması ve taşınmazın tahliyesi talebinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile itirazın kaldırılmasına ve takibin devamına, davalı borçlunun kiralanandan tahliyesine karar verilmiştir.

Kararın davalı borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, itirazın kaldırılmasına ilişkin davanın kabulüne, itirazın kaldırılması ile takibin aynen devamına, tahliye davasının reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Alacaklı kiralayan dava dilekçesinde; adi yazılı kira sözleşmesine dayalı Örnek 13 takipte, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı borçlu tarafından borcunun bulunmadığı beyan edilerek takibe, ödeme emrine, faize, borca ve fer’ilerine itirazda bulunulduğunu, itirazın haksız olduğunu, güncel kira bedelinin 50.000 TL olduğunu ve bu bedelin ödenmediğini, davalı borçlu tarafından Sulh Hukuk Mahkemesinde kira bedelinin indirilmesi için açılan davanın derdest olduğunu, takipten önce davalı borçluya ihtarname tebliğ edildiğini, aynı kira sözleşmesine dayalı olarak ödenmeyen kira bedellerinin tahsili için birden fazla takip başlatıldığını, buna rağmen ödeme yapılmadığını ileri sürerek itirazın kaldırılmasına, davalı borçlunun “…… Mah. Meydanı Sk. No./İstanbul” adresindeki taşınmazdan temerrüt nedeniyle tahliyesine ve davalı borçlu aleyhine %40’tan az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı borçlu kiracı cevap dilekçesinde; davacı alacaklı tarafından yapılması gereken ruhsat alma, tadilat vesair masraflar nedeniyle kira borcunun bulunmadığını, davacı alacaklı tarafından itirazın kaldırılması talebinde bulunulmasının TMK’nın 2. maddesine aykırı olduğunu, takibin kötü niyetli olarak başlatıldığını, takibe konu edilen kira bedellerinin kısmen davacı alacaklının yetkilisine elden olacak şekilde, kısmen de diğer alacaklılara ödendiğini, İstanbul 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/583 Esas sayılı dosyasında açılan kira bedelinde indirim yapılması davasının bekletici mesele yapılması gerektiğini savunarak davanın reddi ile davacı alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı borçlunun takibe dayanak yapılan kira sözleşmesindeki imzaya itirazının bulunmadığı, dolayısıyla kira sözleşmesinin İİK’nın 68. maddesi anlamında belge niteliği kazandığı, davalı borçlunun kira borcuna yönelik itirazlarını aynı kanun maddesinde belirtilen “imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senet yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belge” ile kanıtlamak zorunda olduğu, ancak bu anlamda bir belge ibraz edilemediği, davalı borçlunun İİK’nın 68 ve 269/b-c maddeleri gereğince itirazını kanundaki belirtilen belgelerden biri ile de ispat edemediği, dolayısıyla kira alacağına ilişin borca itirazının yerinde olmadığı, kira bedellerinin ihtar müddeti içinde ödenmemesi nedeniyle temerrüdün oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, itirazın kaldırılması ile takibin devamına, davalının “… Mah. … Meydanı … Sk. No. … …/İstanbul” adresindeki mecurdan tahliyesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı borçlu istinaf dilekçesinde; davacı alacaklı tarafından yapılması gereken ruhsat alma, tadilat vesair masraflar nedeniyle kira borcunun bulunmadığını, davacı alacaklı tarafından itirazın kaldırılması talebinde bulunulmasının TMK’nın 2. maddesine aykırı olduğunu, takibin kötü niyetli olarak başlatıldığını, takibe konu edilen kira bedellerinin davacı alacaklı yetkilisinin talebi üzerine kısmen 3. kişilere, kısmen de diğer alacaklılara ödendiğini, davacı alacaklı ile aralarında 2020 Temmuz ayından itibaren kira bedelinin 25.000 TL olarak ödenmesinin kararlaştırıldığını, İstanbul 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/583 Esas sayılı dosyasında açılan kira bedelinde indirim yapılmasına ilişkin davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 15.03.2017 başlangıç tarihli kira sözleşmesine dayalı olarak 2020 yılı Aralık ayı ve 2021 yılı Ocak ayı kira bedellerinin ödenmemesi sebebiyle icra takibi başlatıldığı, takip talebinde “haciz” talep edildiği, Örnek 13 ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından yasal süresi içinde itiraz edildiği, davanın süresinde açıldığı, davacı alacaklının dava dilekçesinde itirazın kaldırılması, icra inkar tazminatı ve tahliye talebinde bulunduğu, takip talebinde tahliye isteğinin yer almadığı, icra müdürlüğünce tahliye talebi içermeyen takip talebine dayalı olarak örnek 13 ödeme emri gönderilemeyeceği, gönderilse bile alacaklının, böyle bir ödeme emrine dayanarak taşınmazın tahliyesini isteyemeyeceği, bu durumda mahkemece tahliye davasının reddine karar verilmesi gerektiği, davalı borçlu kiracının ödeme olgusunu ispat edemediği, uyarlama davasının İcra Hukuk Mahkemesindeki itirazın kaldırılması davasında bekletici mesele yapılması savunmasının, tahsil talebine konu edilen kira dönemi ve İcra Hukuk Mahkemesinin özel yargılama usulü dikkate alındığında yerinde olmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulüne ve İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, itirazın kaldırılmasına ilişkin davanın kabulüne, itirazın kaldırılması ile takibin aynen devamına, tahliye davasının reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı alacaklı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı alacaklı temyiz dilekçesinde; davalı borçlu tarafından takip talebinde tahliye talebinde bulunulmadığının ileri sürülmediğini, bu hususun mahkemece resen dikkate alınamayacağını, kaldı ki ödeme emrinde tahliye ihtarının bulunduğunu, aleyhe vekalet ücretine hükmedilmesinin de usulsüz olduğunu ileri sürerek bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiş.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, adi kiraya ve hasılat kiralarına ilişkin ilamsız takipte itirazın kaldırılması ve taşınmazın temerrüt nedeniyle tahliyesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 269. ve 269/c maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, sair yasal mevzuat.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı alacaklı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

12.HD. 08.06.2023 T. E: 3675 K: 4129

Exit mobile version