Site icon İcra Hukuku | İcra ve İflas Hukukuna Dair Her Şey….

İcra takibinde ipotek veren olduğu anlaşılan şikayetçinin kendi taşınmazı dışındaki diğer bir taşınmazın ihalesinin feshini isteği, Dairemiz uygulamasında  salt ipotek veren şikayetçinin başka bir taşınmaza yönelik ihalenin feshini talep etme yetkisinin olmadığı, bu durum itibarı ile şikayetçinin İİK. nun değ. 134. maddesindeki  satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerden olduğu ve davanın nispi harca ve teminata tabi bulunduğu anlaşılmıştır.

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
T Ü R K  M İ L L E T İ  A D I N A
Y A R G I T A Y   İ L A M I
ESAS NO : 2023/8489
KARAR NO: 2023/8353
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ          : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi
TARİHİ                    : 13/09/2023
NUMARASI             : 2023/1011-2023/1614
 Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı/borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, icra takibinde ipotek veren olduğu anlaşılan şikayetçinin  Ankara Gayrimenkul Satış İcra Dairesi’ nin  2022/1192 sayılı dosyasında satışı yapılan ve takipte ipotek veren sıfatında olan Osman Ergün’e ait Ankara ili, Mamak ilçesi İmar Mh. 50944 Ada 16 Parsel 23 numaralı bağımsız bölümün ihalesinin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu,
İlk Derece Mahkemesince, şikayetin “.., İİK’nın 134. maddesinde sayılan ihalenin feshi sebeplerinin sübut bulmadığı, ” gerekçesi ile REDDİNE,  karar verildiği,
Şikayetçi  tarafından, işbu karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu, Bölge Adliye Mahkemesince şikayetçinin istinaf başvurusunun ilk derece mahkemesinin gerekçeleri yerinde görülerek, şikayetçiye para cezası verilmesi gerektiği belirtilerek yeniden hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
Dosyada öncelikli sorun şikayetçinin sıfatı ve buna bağlı olarak  İİK. nun 7343 sayılı Kanun ile değ. 134. maddesindeki istisna taraflar dışında yatırılması gereken nispi harç ve teminata gerek olup, olmadığıdır.
İcra takibi sırasında, 2004 sayılı İİK’ na göre yapılan ihalenin feshine ilişkin hususlar Kanunun 134 vd. maddelerinde düzenlenmiştir.
İhalenin feshi davaları daha önce başvuranın kim olduğuna bakılmaksızın  maktu harca tabi iken 2004 sayılı İİK’nın 134. maddesinde değişiklik yapan ve 30.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren 7343 sayılı kanunun 27/4. maddesi ile ihalenin feshi davasını “ Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerin”  açması halinde ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi kılınmıştır.
Ayrıca ihalenin feshi talebinde 7343 sayılı kanunun 27/5. maddesi ile davayı “ Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişiler” teminat yatırmakla yükümlü kılınmıştır.
 Dosyadaki bilgi ve belgelerden  icra takibinde ipotek veren olduğu anlaşılan şikayetçinin kendi taşınmazı dışındaki diğer bir taşınmazın ihalesinin feshini isteği, Dairemiz uygulamasında  salt ipotek veren şikayetçinin başka bir taşınmaza yönelik ihalenin feshini talep etme yetkisinin olmadığı, bu durum itibarı ile şikayetçinin İİK. nun değ. 134. maddesindeki  satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerden olduğu ve davanın nispi harca ve teminata tabi bulunduğu anlaşılmıştır.
Yargı harçları, 492 sayılı Harçlar Kanunda düzenlenmiş olup, dava açarken harçtan muaf olanlar dışındaki davacının harç yatırması zorunluluğu, HMK’ nın 114. maddesinde belirtilen dava şartlarından değildir.
Dava harçları özel kanun ile düzenlenmiştir.
Kanunun ” Noksan tesbit edilen değer üzerinden harcın ödenmesi ” başlıklı 30. maddesi ”  Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409 uncu ( HMK. md.150 ) maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.
” hükmünü içermektedir.
HMK. ya göre bir şartın tamamlatılması, Mahkeme tarafından ilgilisine usulüne uygun şekilde süre verilmesi halinde mümkündür.
Verilecek süre yasal düzenlemeye uygun değil ise hukuki sonuç doğurmaz.
İİK’nın 7343 sayılı kanunun 27. maddesi ile değişik 134. maddesi bu yasal düzenlemelere göre değerlendirildiğinde;
İhalenin feshi talebinin 30.11.2021 tarihinden sonra, kanunda belirtilen istisnai taraflar dışında kalan gerçek yada tüzel kişiler tarafından yapılması halinde ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi olduğu ve nispi harcın yarısının peşin yatırılacağı tartışmasızdır.
Aynı şekilde ihale bedelinin % 5′ i oranında teminat yatırılması da şarttır.
Yukarıda da açıklandığı üzere dava açılırken alınması gereken harç, dava harcı olup, Harçlar Kanuna göre dava açılırken alınır.
Noksan yatırılmış ise Harçlar Kanunu’nun 30. maddesinde belirtilen usul ile tamamlatılır. Harç tamamlanmaz ise yaptırımı da yine aynı maddede düzenlenmiştir.
% 5 teminat ise yine harç gibi dava açılırken yatırılmalıdır.
Teminat, HMK’nın 114/2. maddesi kapsamında dava şartıdır. Dava açılırken yatırılmayan teminatın tamamlanması için (harcı tamamlanmayan davaya devam edilemeyeceğinden) öncelikle harç tamamlatılmalı, sonra teminatın yatırılması için davacıya HMK. nın 115. maddesinde belirtilen dava şartlarının tamamlatılmasına ilişkin usule göre süre verilmelidir.
Harcın yatırılmamasının yaptırımı, ” …davanın açılmamış sayılması,” harç yatırılmakla birlikte teminatın yatırılmamasının yaptırımı ise “…davanın dava şartı noksanlığından usulden reddidir.”
Açılmamış sayılma ve usulden ret kararlarının hukuki sonuçlarının farklı olduğu izahtan varestedir.
Mahkemece,  icra takibinde ipotek veren olup, kendi taşınmazı dışındaki bir başka taşınmazın ihalesinin feshini isteyen şikayetçiye öncelikle nispi harç ve akabinde ihale bedelinin % 5′ i oranında teminat yatırtılmadan yargılama yapılması ve bu hususun Bölge Adliye Mahkemesince gözden kaçırılması hatalı olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
Mahkemece yapılacak iş öncelikle davacıya nispi peşin harcı tamamlaması için Harçlar Kanununun 30. maddesi uyarınca işlem yapmak ve harç yatırılırsa akabinde teminatı yatırtıp, sonuca gitmektir.
SONUÇ :
Yukarıda yazılı nedenlerle, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi’ nin 13.09.2023 tarih ve 2023/1011 E.  2023/1614 K. sayılı kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA,
Ankara 15. İcra Hukuk Mahkemesinin 11.04.2023 tarih ve  2023/339 E. 2023/756 K. sayılı kararının re’sen BOZULMASINA, bozma nedenine göre şikayetçinin esasa ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,  peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,  06.12.2023 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
Exit mobile version