Temyiz talebinde bulunan B.L.İ. ve D. A.Ş. vekili, kayyum tarafından yeni yönetim kurulu oluşuncaya kadar vekil olarak tayin edildiğinden ve yeni yönetim kurulu oluşmadığından, eski yönetim kurulunun vekaletten azli, vekalet durumunu etkilemeyeceğinden ve Avukatlık Kanunu 41. maddesi uyarınca azilden sonra da 15 gün vekalet görevi devam edeceğinden temyiz eden vekilinin temyiz talebi incelendi:
Takip talebinden vazgeçen ve hacizlerin fekkini isteyen alacaklı vekili Avukat O.N.’ın, Avukat H.F.U tarafından Beyoğlu 24. Noterliğinin 4.9.2001 tarihli vekaletnamesiyle tevkil edildiği, Avukat H.F.U.’ın da alacaklı şirket yetkilisi tarafından, Beyoğlu 34. Noterliğinin 4.9.2001 tarihli vekaletnamesiyle vekil tayin edildiği, vekalette icra takibinden kısmen veya tamamen feragat yetkisinin bulunduğu görülmektedir. İcra takibinden feragat yetkisi, hacizlerin fekki hakkını da içerdiğinden bu hususta vekaletnamede ayrıca özel bir yetki bulunmasına gerek yoktur. Bu durum karşısında alacaklı vekili Avukat O.N.’ın takipten vazgeçme ve hacizlerin fekki istemine ilişkin 5.9.2001 tarihli talebi usulüne uygundur. Alacaklı vekilinin daha önce vekil tayin ettiği Avukat A.E.’un ise Beyoğlu 34. Noterliğinin 31.8.2001 tarihli azilnamesiyle vekaletten azledildiği anlaşılmaktadır. Noter huzurunda düzenlenen sözü edilen vekaletnameler ve azilnameler resmi nitelikte olduğundan mahkemece iptal edilmediği sürece geçerlidir. Dar yetkili merci hakiminin anılan vekaletname ve azilnamelerin Rus Noterliğinden alınmış belgeye dayalı olarak geçerli olmadığını kabul etmesi, sahtelik iddiası mahkemede yapılacak yargılama sonucunda belirlenebileceğinden yerinde değildir. İcra müdürünün feragata dayalı olarak kaldırılan hacizlerin ihya edilmemesine ilişkin 7.9.2001 tarihli kararı usulüne uygun olduğundan merciin bu karara yönelik şikayeti reddetmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
12. HD. 9.11.2001 T. E: 17308, K: 18470