Bölge Adliye Mah. Kararları

İcra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmesi bir icra takip işlemi olmasa da paranın icra veznesine girmesini sağlayan bu arada istinafa konu olayda olduğu gibi banka teminat mektubunun bozdurulması bir icra takip işlemidir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
22. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/2216
KARAR NO : 2021/683

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BEYKOZ İCRA HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/07/2020
NUMARASI : 2020/137 E. 2020/180K.

DAVA : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)

KARAR TARİHİ : 11/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : 11/03/2021

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı oldukları icra dosyasından dosyaya gelen banka teminat mektubunun bozdurularak paranın taraflarına ödenmesi yönündeki taleplerinin icra müdürlüğünce 1 / 7 / 2020 tarihinde kabul edildiğini ancak 2 / 7 / 2020 tarihinde borçlu vekilinin icra dosyasındaki paranın alacaklıya ödenmemesi yönündeki talebini dikkate alarak önceki karardan döndüğünü ve dosyadaki paranın alacaklıya ödenmemesine karar verdiğini, icra müdürlüğünün öncelikle verdiği kararlardan kendiliğinden dönemeyeceğini, müdürlüğün söz konusu kararın gerekçesinin İcra Hukuk Mahkemesi’nin kararındaki gerekçeye göre alacağın imtiyazlı alacak vasfını kaybetmiş olması ve borçlu şirket hakkındaki konkordato suresinin 2/9/2020 tarihine kadar uzatılmış olması olduğunu, İcra Hukuk Mahkemesi’nin alacaklarının imtiyazlı olup olmadığı yönünde değerlendirme yaptığını alacaklarının imtiyazlı olmadığının kabulü ile konkordato mahkemesi mühlet kararı gereği icra takibinin duracağı, icra takibinin durmasının da nakte çevrilmiş teminatın dosya borcuna mahsuben alacaklıya ödenmemesi için yeterli olduğunun kabulü ile şikayetlerinin reddine karar verdiğini konkordato mühlet kararının icra takiplerinin durdurulmasına yönelik olduğunu, banka teminat mektubu ile garanti altına alınan ödemeleri kapsamadığını, icra dosyasındaki alacaklarınında banka teminat mektubu ile garanti altına alınan bir alacak olduğunu, bu durumun mahkemece hiç değerlendirilmediğini, bu hususun dosyaya sundukları içtihatlardan da anlaşılacağı üzere banka teminat mektuplarının mühlet kararından etkilenmediğini, garanti sözleşmesi niteliğinde olan asıl borç ilişkisinden ilişkisi kopmuş olan banka teminat mektubunun paraya çevrilmesini engelleyen bir hüküm bulunmadığını beyanla icra müdürlüğünün 2 / 7 / 2020 tarihli kararının kaldırılmasına dosyaya gelen paranın kendilerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir .
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Mahkemece,17/07/2020 gün 2020/137 E. 2020/180 K. sayılı karar ile ”Şikayetin Reddine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemenin sadece takibe konu alacağın imtiyazlı olup olmadığı yönünden inceleme yaparak karar verdiğini, ancak icra dosyasındaki paranın, banka teminat mektubunun bozulması yoluyla gelen para olması yönünden hiç bir inceleme yapmadığını, oysa borçlu vekilince dosyaya sunulan Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/65 Esas sayılı dosyasında konkordato mühlet kararında sadece takiplerin durdurulmasına yönelik karar verilmiş olduğunu, banka teminat mektuplarının paraya çevrilmemesi yönünde karar verilmediğini, dolayısıyla mühlet kararının banka teminat mektubu ile garanti alınan ödemeleri kapsamadığını, müvekkilinin banka teminat mektuplarının paraya çevrilmemesi yönünden mahkemeden bir talepte bulunmadığını, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/65 Esas sayılı dosyasından verilen mühlet kararında da banka teminta mektuplarının paraya çevrilmesinin önlenmesine yönelik bir karar verilmediğini, Beykoz İcra Müdürlüğü’nün 2017/6647Esas sayılı dosyasında da, 19.03.2020 tarihinde İcra Müdürlüğünce banka teminat mektubunun paraya çevrilmesine karar verilerek ve teminat mektubu paraya çevrilerek ilgili bankaca icra dosyasına aktarıldığını, mühlet kararında, banka teminat mektubunun paraya çevrilmesini engelleyen herhangi bir hüküm olmadığı halde, sadece icra takibinin durmuş olmasından hareket ile icra dosyasındaki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde karar verildiğini, konkordato mühlet kararlarında, evvelce başlamış icra takiplerinin durdurularak firmanın normal faaliyetine devam edebilmesinin sağlanabileceğini, garanti sözleşmesi kapsamındaki banka teminat mektubunun paraya çevrilerek alacaklıya ödenmesinin borçlu firmanın normal faaliyetine devam edebilmesini engelleyici bir yönü bulunmadığını, mühlet kararındaki, icra takiplerinin durdurulmasına yönelik kararın, banka teminat mektubu bozdurularak dosyaya gelen paralara herhangi bir etkisinin olmayacağı ve paranın alacaklıya ödenmesini engellemeyeceğini belirterek, istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
İcra dosyasının incelenmesinde iş kazasından kaynaklanan ilama dayalı tazminat alacağının tahsili için icra takibi yapıldığı, takibe konu ilamın tehiri icra talepli olarak istinaf edildiği dosyaya banka teminat mektubu sunulduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 41. Hukuk Dairesince11.10.2019 tarihinde istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği,teminat mektubunun bozdurulması için icra müdürülğünce bankaya 19.03.2020 tarihinde müzekkere yazıldığı,08.04.2020 tarihinde dosyaya 714.000 TL para yattığı bu arada istinaf mahkemesi kararının tehiri icra talepli temyiz edildiği,Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/65 esas sayılı dosyasından 26.06.2020 tarihine kadar devam edecek kesin mühlet kararının 20.09.2020 tarihine kadar uzatılmasına karar verildiği,Beykoz İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/119 esas sayılı dosyasından verilen 04.06.2020 tarihli kararda da davacı alacağının imtiyazlı alacak olmadığı belirtilerek nakte çevrilmiş teminatın dosya borcuna mahsuben alacaklıya ödenmemesinin usul ve yasaya uygun olması nedeni ile dosyadaki paranın kendilerine verilmesi taleplerinin reddedildiği görülmüştür.
Dava Asliye Ticaret Mahkemesince verilen konkordato kesin mühleti içinde icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenip ödenmemesi hususunda toplanmaktadır.
Takip prosedürü içinde taraflarca yapılan, takibe yön ve şekil veren işlemler, taraf takip işlemidir.15 Takip, haciz ve satış talebi gibi işlemler, taraf takip işlemine örnek gösterilebilir. Bu işlemler genellikle icra takip işlemlerinin yapılmasına yönelik işlemlerdir.İcra organları tarafından borçluya karşı yapılan ve cebrî icranın ilerlemesini sağlayıcı nitelikteki takip işlemleri ise, icra takip işlemleridir. Ödeme emrinin düzenlenmesi ve tebliği, haciz ve satış işlemleri icra takip işlemlerine örnek gösterilebilir.
Her ne kadar icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmesi bir icra takip işlemi olmasa da paranın icra veznesine girmesini sağlayan bu arada istinafa konu olayda olduğu gibi banka teminat mektubunun bozdurulması bir icra takip işlemidir.
Bu arada işçilerin iş ilişkisine dayanan ve iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş iş kazasından kaynaklanan tazminat alacakları İİK nun 206. Maddesi kapsamında birinci sırada yer alan imtiyazlı alacaklardır. Maddede geçen bir yıllık sürenin hesabında aynı madde kapsamında alacak hakkında açılmış davanın devam ettiği süre hesaba katılmayacaktır.
Bu düzenlemeler işçiyi koruma amaçlı olup, iflasın açılmasından öncesine ilişkin bir yıllık süre alt sınır olarak öngörülmüştür. Buna göre konkordato mühlet kararı verilmesinden en fazla bir yıl öncesine ilişkin ve mühlet süresi içinde doğan işçi alacakları bu madde kapsamında kabul edilmelidir. Takibe konu ilama ilişkin dava 2014 yılında açılmış olup 26.09.2017 tarihinde son bulmuştur. Konkordato mühletine ilişkin dava ise 28.01.2019 tarihinde açılmış olup tazminata ilişkin mahkeme kararının verildiği andan itibaren bir yıllık sürenin geçirilmesinden sonra davanın açıldığı nazara alındığında artık işçi alacağının tedbir kararı kapsamı dışında olduğunun kabulü mümkün bulunmamaktadır.. Her ne kadar icra dosyasında tehiri icra kararı dolayısı ile infazın yapılamadığı bu nedenle bir yıllık sürenin iradi olarak geçirilmesinin söz konusu olmadığı iddia edilebilirse de tehiri icra kararının bulunması bir yıllık sürenin hesabında sonuca etkili değildir.
Açıklamalar karşısında takibe konu işçi alacağı İİK nun 294/2. Maddesi kapsamında olmadığından tedbir süresi içinde teminat mektubunun bozdurulması bir başka anlatımla icra müdürlüğünce tedbire aykırı olarak icra takip işlemi yapılması hatalı olduğundan bu hatalı işlemin sonuçlarını bertaraf etme yönünde icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi kararı isabetli olmakla ilk derece mahkemesi kararı yerindedir.
Açıklamalar kapsamında davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince Esastan Reddine, dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Beykoz İcra Hukuk Mahkemesi’nin 17/07/2020 gün 2020/137 E. 2020/180 K. sayılı kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-a-Alınması gerekli 59,30 TL istinaf harcından, yatırılan 54,40 TL’nin mahsubu ile bakiye kalan 4,90 TL harcın davacıdan tahsiline,
b- İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta içinde Dairemize veya Dairemize gönderilmek üzere başka yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle Yargıtayın ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere HMK 361/1 maddesi gereğince temyiz yasa yoluna başvurma hakkı bulunduğuna oy birliği ile karar verildi. 11/03/2021

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu