İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
İİK.nın 278/III-2 maddesinde belirtildiği gibi ivazlar arasında fahiş fark olup olmadığının belirlenmesi açısından taşınmazın tasarruf tarihindeki gerçek değerinin tespit edilmesi gerekir.
-
Borçlunun zarar verme kastını, eş anlatımla kötü niyetli olduğunu ispat yükü İİK’nın 280/3 maddesinde öngörülen durum hariç davacı alacaklıya aittir
-
Üçüncü kişi hakkında açılan Tasarrufun İptali davasında verilen Avukatlık Ücreti ve Yargılama Giderinin Üçüncü Kişiden Tahsili
-
Tasarrufun iptali ilamı, şikayete konu icra takip dosyasını kapsamadığından, bu takip dosyası tarafı olmayan şikayetçinin borçtan sorumlu tutularak ona muhtıra gönderilemeyeceği-
-
İİK. 143/IV’de «aciz belgesinde belirtilen alacak için faiz yürütülemeyeceği» belirtilmiş ise de bu hükmün alacaklının borçlunun malvarlığına dair mal ve haklardan tatmin edilmesi halinde uygulanacağı, alacaklının üçüncü kişilerin malvarlığına dair mal ve haklardan tatmin edilmesi halinde alacaklının üçüncü kişiden faiz isteyebileceği
-
Tasarrufun iptali davalarında üçüncü kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde, İİK. mad. 283/2 uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerektiği
-
İcra takibinde “borçlu” sıfatını taşımayan üçüncü kişi ile taşınmazın maliki olmayan takip borçlusunun meskeniyet şikayetinde bulunamayacakları-
-
Doğması muhtemel alacakları için İİK. 89 uyarınca haciz ihbarnamesi gönderilebileceği, bu alacakların haciz tezkeresi yazılması suretiyle haczinin mümkün olmadığı
-
Tasarrufun İptali Davasında Harç ve Vekalet Ücreti
-
Tasarrufun İptalinde, Davacının alacağının yargılama sırasında tamamen ödenmesi halinde konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir.
-
İİK’nın 83/2. maddesi uyarınca maaş üzerinde birden fazla haciz varsa bunların sıraya konulacağı, sırada önde olan haczin kesintisi bitmedikçe diğerine geçilemeyeceği, maaş hacizleri ile ilgili yapılan bu sıralamanın İİK’nın 140. maddesinde tanımlanan sıra cetveli niteliğinde olmadığından davanın da İİK’nın 142. maddesi uyarınca açılan itiraz davası olarak nitelendirilemeyeceği
-
Tasarrufun iptaline, davacı alacaklıya bu taşınmazın haciz ve satışını isteme yetkisi tanınmasına karar verilmesiyle yetinilmeli,
-
Tasarrufun iptali kararlarının icrası için ise, kesinleşme gerekmediğinden, karar tarihinden itibaren yasal faiz istenebilir.
-
Tasarrufun iptali davalarında vekalet ücreti takip konusu alacak miktarı ile dava konusu şeyin değerinden hangisi az ise o değer üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.
-
Tasarrufun İptali Davasında, genel dava koşullarının yanında, borçlu hakkında kesinleşmiş bir icra takibinin bulunması ve her dava koşulunda olduğu gibi bu koşulun da kararın kesinleşme aşamasına kadar varlığını devam ettirmesi gereklidir.
-
Mehil Vesikası/Tehiri İcra İçin Taşınmazların Teminat Olarak Sunulması Durumunda Bu Teminatın Hacizlerin Kaldırılmasını Sağlamayacağı