İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
Aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır
-
İhtiyati haciz kararlarının esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlar olduğu
-
Tasarrufun iptali davasında, taşınmazın tapu kaydına “ihtiyati haciz” değil, “ihtiyati tedbir” şerhi konulması halinde, tasarrufun iptali davasının kabul edildiği tarihin kesin haciz tarihi olarak kabul edilemeyeceği-
-
İİK’nun 281/2. maddesi uyarınca verilen ihtiyati haciz kararından sonra, ilgili tasarrufun iptali davasının kabulüne karar verilmesi halinde alacaklı ayrıca bir icra takibi başlatmasına gerek olmadan iptal davası açılmadan önce başlatılan icra takibinden alacağını tahsil edeceğinden, bu ihtiyati haciz kararının İİK’nun 257. ve devamı maddelerinde yer alan ihtiyati haciz kararından bu yönden farklıdır.
-
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü hakkında Kanun’un uygulamasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirleneceği-
-
TBK’nun 513 hükümleri gereğince iflasın açılması ile vekilin temsil ve vekalet görevi sona ermiş olması karşısında mahkemece iflas idaresinin usulüne uygun tebligatla davadan haberdar edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi için kararın bozulması gerektiği-
-
Tasarrufun İptali Davasında verilen ihtiyati haciz kararının ihtiyati tedbir niteliğinde olduğu ve infazına ilişkin şikayetin ihtiyati haciz kararı veren mahkemeye yapılması gerektiği
-
Haciz sırasında hazır olmayan şikayetçi borçlunun, talimat icra müdürlüğünce düzenlenen “geçici aciz belgesi” hükmündeki haciz tutanağına ilişkin icra mahkemesinde şikayet yoluna başvurmada hukuki yararının olduğu
-
6183 sayılı Kanun’un 24 ve devamı maddesinden kaynaklanan tasarrufun iptali istemine ilişkin davada, kamu borcunun başladığı vergi borcuna tarihine göre, satış tarihlerine kadarki asıl ve ferilerinin tespit edilmesi gerekirken, borçlu hakkındaki tüm döneme ilişkin kesinleşme tarihinin esas alınmasının hatalı olduğu-
-
İİK’nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği
-
Davalı borçlunun borcundan dolayı dava konusu taşınmaz cebri icra yolu ile satılması halinde de davalı 3. kişi elinde bir bedel kalır ise bu bedel ile sorumlu tutulur.
-
İade isteminde bulunan icra takibinin borçlusu olmayıp, borçlu hakkında ki başka bir takip dosyası alacaklısı olduğundan, İİK 40 ve 361. maddesine dayalı olarak iade talebinde bulunamayacağı
-
İSTİHKAK DAVALARININ dinlenebilmesi için ön koşul; Malın 3. kişi elinde haczedilmesi üzerine 3. KİŞİ TARAFINDAN HACZEDİLEN MAL ÜZERİNDE MÜLKİYET VEYA REHİN HAKKI GİBİ SINIRLI BİR AYNİ HAKKA VS. DAYANARAK İSTİHKAK İDDİASINDA BULUNULMASIDIR.
-
DAVACI 3. KİŞİNİN “ HACZEDİLEN MENKULLERİN KENDİSİNE AİT OLMASI NEDENİ İLE HACZİN KALDIRILMASI İSTEMİ “ İSTİHKAK İDDİASI NİTELİĞİNDE OLUP
-
ALACAĞIN DEVRİ İLE DEVREDENİN KİŞİLİĞİNE ÖZGÜ OLANLAR DIŞINDAKİ ÖNCELİK HAKLARI VE BAĞLI HAKLAR DA DEVRALANA GEÇER
-
ÇEVRE TEMİZLİK VERGİSİ VE KATI ATIK BEDELİNİN HACZİ