İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
Beraat Eden Sanık Lehine Takdir Edilen Vekalet Ücret Alacağına İlişkin Olarak İcra Takibine Açılmadan Önce İdareye Başvuru Zorunluluğu Bulunmadığı
-
Beraat Eden Sanık Lehine Takdir Edilen Vekalet Ücreti Alacağının İcraya Konulması İçin Kesinleşmesine Gerek Olmadığı
-
Borçlunun, mahkemece tayin edilen teminattan ayrı olarak icra müdürlüğüne talep anına kadar fer’ileri ile birlikte hesaplanan dosya borcunu nakit olarak yatırması ya da tamamını karşılayan ve her an paraya çevrilebilir muteber, kesin banka teminat mektubunu vermesi halinde alacaklı tarafından takibe devam edilemez.
-
Kira paralarının davalı tarafından davacının banka hesabına artışsız olarak ödenmesi ve ödenen tutarların ihtirazı kayıt ileri sürülmeden alınmış olması davacının artış koşulundan vazgeçtiği ve taraflar arasında bu yolda zımni bir anlaşma olduğu şeklinde yorumlanamayacağı,
-
Çiftçilere Ödenen Doğrudan Gelir Desteğinin Haczi
-
6102 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü gereğince her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olan eldeki uyuşmazlığın ticari dava sayıldığı ve aynı Kanun’un 5/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca konusu bir miktar para olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davalar açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlendiği,
-
Temerrüt nedeniyle açılacak tahliye davasının kural olarak kiraya verenler tarafından açılması gerektiği, kiraya verenler birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ihtarnameyi birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmalarının zorunlu olduğu, kiraya veren durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden yeni malikin önceden kiracıya ihbar göndererek kira paralarının kendisine ödenmesini istemesi, bu ihbarın sonuçsuz kalması halinde yasal içerikli ihtarname tebliğ ettirmek suretiyle dava açması gerektiği, kiralanan paylı mülkiyete konu ise pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması, elbirliği halinde mülkiyete konu teşkil ediyorsa tüm ortakların davaya katılmaları gerektiği
-
Genel haciz yolu ile ilamsız takip dosyası derdest iken, alınan itirazın iptali ilamıyla hükme bağlanan alacaklar için aynı takip dosyasından düzenlenecek ek takip talebi ile bu alacakların takibi ve tahsili mümkün olduğundan, anılan alacaklar yönünden ayrıca ilamlı takip başlatılması usul ekonomisi ilkesine aykırıdır.
-
Adi kira ve hasılat kiralarına ilişkin ilamsız takip dosyası derdest iken, alınan itirazın iptali ilamıyla hükme bağlanan alacaklar için aynı takip dosyasından düzenlenecek ek takip talebi ile bu alacakların takibi ve tahsili mümkün olup, ilk dosyaya bu alacak kalemlerini de içerir şekilde teminat mektubu sunulduğu da nazara alındığında anılan alacaklar yönünden ayrıca ilamlı takip başlatılması usul ekonomisi ilkesine aykırıdır.
-
Yargıtay’dan tehiri icra kararı almak üzere icra müdürlüğü tarafından mehil verilebilmesi için ibraz edilen teminat mektubu veya yatırılan nakdi teminat, ödeme yerine geçmez ise de, borçlu tarafından yatırılan teminatın, yatırıldığı tarih itibari ile icra takip dosyası alacağını tüm fer’ileri ile birlikte karşılaması halinde, mevcut hacizlerin aşkın hale geleceği kuşkusuz olduğu gibi, hacizlerin devam etmesi İİK’nun 85/son maddesiyle de bağdaşmayacaktır.
-
İcra inkar tazminatı yönünden ilamlı icra takibi başlattığı, alacaklının devam eden takipte icra inkar tazminatı yönünden de talepte bulunduğu, kapak hesabı yapılırken icra inkar tazminatının hesaplama dışında bırakılmasına ilişkin memur işlemini şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurulmayarak ikince kez takip yapılmasının mükerrer takip olduğu, mükerrerlik nedeniyle ilk derece mahkemesi tarafından takibin iptaline ilişkin kararın isabetli olduğu anlaşılmıştır.
-
Bölge Adliye Mahkemesince icranın geri bırakılması kararı getirilene kadar takibin durdurulmasını sağlamak için İİK 36. maddesi gereğince yatırılan teminat, İİK 266. maddesinde öngörülen koşulların yerine getirilmesi ile bu madde kapsamında takip dosyasından konulan ihtiyati hacizlerin kaldırılarak ihtiyati haczin teminat üzerine devamına dair karara dayanak olarak alınan teminattan farklıdır ve birbirinin yerine geçememektedir.
-
Borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, borca itiraz üzerine İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği devamında alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı, mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği, alacaklı talebi ile iş bu ilama dayalı olarak borçluya yeni bir icra emri gönderildiği, 297.110,61 TL tutarındaki alacağın mahkemece hüküm altına alınmadığı dolayısıyla ilamda yer almayan alacak ilamlı takibe konu edilemeyeceği
-
Takip dosyasında borçluya ait taşınmazın satışının yapıldığı, satış işlemi sonrasında alacaklının haricen tahsil beyanı üzerine %11,38 oranında tahsil harcı alınmasına yönelik icra müdürlüğü işleminde yukarıda belirtilen açık yasal düzenlemelere göre usul ve yasaya uymayan bir yön bulunmadığından mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir.
-
Mahkeme tarafından, vekaletname mevcut değil ise adı geçen avukata, davacı A.A. vekili olduğuna ilişkin vekaletname ibrazı için kesin süre içerir muhtıra tebliğ edilip, vekaletname sunulmaması halinde, davalıya yapılan işlemi kabul ettiğini dilekçe ile bildirmesi için kesin süre içerir muhtıra tebliğ edilmesi gerekirken yalnızca davacı asile tebligat ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
-
-Takip Konusu İlamdaki Edimlerin Karşılıklı Olması Halinde, Alacaklının Takip Başlatabilmesi İçin Kendisine Yüklenen Edimi Yerine Getirmesi Gerektiği, -İlamda Hüküm Altına Alınan Alacakların İlamların Bölünmezliği İlkesi Gereğince Bütün Halinde İcra Takibine Konu Edilmesi Gerektiği,