İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
Taraflar arasındaki kira sözleşmesinde bulunan tahliye taahhüdünde, tahliye tarihi açık bir şekilde yer almadığından TBK’nun 352. maddesinin aradığı anlamda bir tahliye taahhüdünün varlığından bahsedilemeyeceği-
-
Alacaklı yanca ödenmeyen kira alacaklarının tahsili ve tahliye amacıyla tedbir kararından sonra takip başlatılmış olup ara kararda belirtilen İİK.’nin 294/1. fıkrası gereği mühletten sonra kira alacaklarına ilişkin takip yapılamayacağından, İlk Derece Mahkemesince; ‘tahliye talebinin reddine’ karar verilmesi gerekeceği-
-
650.000,00 TL bedelli senet üzerindeki “iş bu emre muharrer senet aynen döviz cinsi üzerinden ödenecektir” ibaresiyle, 650.000,00 TL’nin ödeme tarihindeki kura göre döviz cinsinden ödeneceğini düzenlediğinden senedin geçerliliğini etkilemeyeceği- “Borçlunun borca itirazı ile çelişen imza inkarı” dinlenmeyeceğinden, borçlunun imza inkarında bulunduktan sonra senedin teminat olarak verildiğini beyan etmekle borca itiraz etmesi halinde artık imza inkarının dinlenmeyeceği-
-
Sigortalının; çalışma karşılığı veya başka gelirlerinin olması halinde en az yaşam standardının ve yaşlılık aylığından yapılacak kesinti oranının, yaşlılık aylığı ve gelir toplamına göre belirlenmesi gerekeceği- Yasal düzenlemelerdeki haczedilebilecek sınırı aşarak sosyal devlet ilkesini ihlal edecek şekilde emekli aylığından davalı kurum tarafından yapılan kesintilerin tamamının, kesintilerin yapılmaya başlandığı tarihten itibaren iadesinin gerektiği-
-
Asliye hukuk mahkemesinin feshettiği taşınmaz satış ihalesinde satış bedeli davacıya ödenmeseydi, satış bedelinin ödenmesi istemiyle açılacak olan davanın da ihalenin feshini çözmek üzere görevlendirilmiş olan adli yargı yerinde görüleceği, dolayısıyla faize ilişkin kısmın da ana uyuşmazlığı çözmekle görevli yargı yerinde çözümleneceği- Faizin anaparanın eklentisi niteliği taşıdığı-
-
Üçüncü kişiye haciz ihbarnamesi tebliği- Haciz ihbarnamelerinin iptali talebi- Bilinen adres- Mernis adresi- Vekaletnamede yer alan adres-
-
İcra takibinin kesinleşmesinden önceki dönemde, mirasın reddedilmiş olduğu hususu maddi hukuka dayalı bir borca itiraz sebebi olup; olayda borçlu tarafından, takibin kesinleşmesinden önce, TMK’nın 606. maddesine göre alınan mirasın kayıtsız şartsız reddedildiğine ilişkin sulh hukuk mahkemesi kararını, ödeme emri tebliğinden itibaren, yasal yedi günlük sürede icra dairesine bildirilmediği, bu durumda; takibin kesinleşmesinden sonra mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının icra dairesine sunularak hacizlerin kaldırılmasının istenemeyeceği
-
İtirazın iptali davasının, dava şartı arabuluculuk kapsamına girmediği-
-
Bir yıllık süre içinde haciz talebinde bulunan alacaklının haciz talebini geri alması halinde, yeniden bir yıllık haciz isteme süresinin işlemeye başlamayacağı, alacaklının ancak, ödeme emrinin tebliğinden itibaren işlemeye başlamış olan bir yıllık sürenin, varsa kalan kısmında, yeniden haciz talebinde bulunabileceği- Borçlulara ödeme emrinin tebliğ edildiği ve yasal 1 yıllık süre içinde alacaklının haciz talebinde bulunduğu görüldüğünden, alacaklının haciz isteme hakkı düşmemiş olup İİK. mad. 78/5 gereğince harç alınmasının ve borçlulara yenileme emrinin tebliğe çıkarılmasının gerekmeyeceği, haczin birden fazla yenilenmesinin anılan kuralın uygulanmasını engellemeyeceği-
-
İİK.nun 78. maddesinde belirtilen sürelerin geçirilmesi halinde, alacaklının “haciz isteme hakkı”nın düşeceği, bu durumda, alacaklının, yeniden haciz isteyebilmek için yenileme talebinde bulunması ve bu talebin borçluya tebliğ edilmesi gerekeceği, ilâma dayalı olmayan takiplerde, yenileme talebi üzerine harç alınacağı-
-
İcra Edilebilirlik Şerhi İçeren Belge Her Koşulda İlamlı Takibe Konu Edilemez.
-
Borçlunun Kardeşinin, Muristen Borçluya Düşecek Hisseye İlişkin Haczin Kaldırılmasını İsteyemez
-
İhalenin Gerçekleştirilmesinden Sonra Dosya Borcunun Ödenmesi İhalenin Feshini Gerektirmez
-
Tebligat İade Edilmişse de Bu Dilekçe Asile Tebliğ Edilmediğinden Vekilin Görevi Devam Etmektedir.
-
İcra müdürünün haciz talebini yerine getirme konusunda herhangi bir takdir yetkisi bulunmadığının kabulü gerekir (HGK’nın 31.03.2004 tarih 2004/12-202 E., 196 sayılı kararı) Ancak kural bu olmakla birlikte, İİK’nın 82. maddesine, 02.07.2012 tarih ve 6352 sayılı Kanun’un 16. maddesi ile eklenen ve son fıkrada yer alan; “İcra memuru, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığını değerlendirir ve talebin kabulüne veya reddine karar verir” hükmü karşısında, icra memuruna tanınan takdir hakkı, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığına ilişkin olup somut olayda icra memurunun mal kaçırma riski olmadığını gerekçe göstererek haciz talebini yerine getirmemiş olduğundan anılan madde kapsamında takdir hakkı kullandığından söz edilemez.
-
Ön Alım Hakkına Dayalı Tapu İptail ve Tescili Davasında Başvurucuya Ait Ön Alım Bedelinin Nemalandırılmaması ve Değer Kaybına Uğratılarak Ödenmesi Nedeniyle Mülkiyet Hakkının İhlali