İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
Takibe dayanak ilamda belirtilen ürünlerin borçlu şirkete iade ve teslimini yapmadan takibe başlayarak, Euro üzerinden alacak talep edilmiş olsa da ilam gereğince ürünlerin teslim tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası’na çevirme işleminin yapılmasının zorunlu olduğu
-
Borcun doğumunun, davalının itiraz etmediği savcılık/mahkeme önünden alınan tanık beyanlarına göre belirlenebileceği- Borçlu ve üçüncü kişinin önceden birbirlerini tanımaları, taşınmazın satın aldığı gün borçluya kiraya verilerek 26 aylık kira bedelinin satış bedeline mahsubu konusunda davalıların anlaşmaları karşısında tasarrufun iptali davasının kabulü gerektiği-
-
İcra müdürlüğünün verdiği karardan dönmesi her ne kadar mümkün değil ise de, müdürlüğün hatalı karar verdiğinin farkına varması halinde, hukuka aykırı işlem tesisine meydan verilmemesi açısından, usul ekonomisi ilkeleri takip hukukunda da uygulanacağından, verdiği hatalı kararı düzeltmesinin mümkün olduğu-
-
İcra memuru kendi verdiği karardan dönemez ise de; önceki verdiği kararın dosya kapsamı ve yasa hükmüne uygun olmadığını fark etmesi, örneğin, iflasın ertelenmesi davasında borçlu şirket hakkında takiplerin durdurulmasına dair verilen tedbir kararına rağmen yanlışlıkla borçlunun malvarlığının haczine karar verilmesi halinde, icra memurunca yasaya uygun olan kararın verilmesine engel bir düzenleme de bulunmadığı- İcra müdürlüğünce tedbir kararı gerekçe gösterilerek -yanlışlıkla konulan- haczin kaldırılmasına karar verilmesinin isabetli olduğu-
-
Adli işlem niteliğindeki icra müdürlüğü işlem ve kararlarına karşı İcra ve İflas Kanunu’nun şikayet kurumunu düzenlediği ve müdürlük kararlarının değiştirilme ya da iptalini, şikayet yoluyla başvuru halinde İcra Hakimliğinin kararıyla olanaklı kıldığı, durum bu olunca, icra müdürlüklerinin verdikleri kararlardan kendiliklerinden dönerek yeni bir karar vermelerinin kural olarak mümkün olmadığı-
-
İcra müdürlüğünün daha önce yaptığı işlemlerden kendiliğinden dönmesinin, almış olduğu bir kararın uygulanmasından ve yerine getirilmesinden kendiliğinden vazgeçmesinin mümkün olmadığı, icra müdürlüğü tarafından hacizlerin kaldırılmasına karar verildikten sonra icra müdürlüğünün bu kararın yerine getirilmesinden vazgeçmesinin mümkün olmadığı-
-
İcra ve İflas Dairelerinin yaptıkları işlemlerin kanuna veya hadiseye uygun düşmemesi halinde İcra ve İflas Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca bu işlemlere karşı icra mahkemelerine şikayet yoluna başvurulabileceği; icra müdürlüklerinin verdikleri kararlardan kendiliklerinden dönerek yeni bir karar vermeyecekleri-
-
İcra dairelerinin icra işlerinde birinci derecede sorumlu oldukları yaptıkları işlemlerin bazılarında hiç takdir yetkisi bulunmadığı, takdir yetkisi tanınan hallerde takdir yetkisini kullanırken, ilgililerin menfaatlerini en iyi şekilde gözetmek zorunda oldukları ve yaptıkları işlemlerin yerin deliğinin denetiminin ancak şikayet yolu ile icra hakimliklerine ait yetki olduğu, icra müdürlüklerinin verdikleri karardan kendiliğinden dönerek yeni bir karar vermelerinin mümkün olmadığı-
-
Borçluya ödeme emrinin tebliğ edilememesi halinde, borçlunun takipten haricen haberdar olup yedi gün içinde itirazını icra dairesine bildirdiğinin ve alacaklının da anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesinin mevcut olduğunun anlaşılması halinde ödeme emri tebliğ edilemese bile borçlunun itirazı geçerli olup alacaklının itirazın kaldırılmasını istemekte hukuki yararı bulunduğu-
-
Borçlunun itiraz dilekçesinde yurt içi adres bildirmemesinin hukuki sonucunun itirazın geçersizliği olmayıp takip talebinde gösterilen borçlu adresine çıkarılacak tebligatların borçlunun kendisine yapılmış sayılması olduğu, somut olayda örnek 7 ödeme emrinin borçlunun yurt dışı adresine tebliği üzerine süresinde itirazı üzerine takibin durduğu, olayda İİK’nın 62/3. maddesinin uygulama yerinin bulunmadığı-
-
Borçluya ödeme emrinin tebliğ edilememesi halinde, borçlunun takipten haberdar olup yedi gün içinde itirazını icra dairesine bildirdiğinin ve alacaklının da anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesinin mevcut olduğunun anlaşılması halinde ödeme emri tebliğ edilemese bile borçlunun itirazı geçerli olup alacaklının itirazın kaldırılmasını istemekte hukuki yararının olduğu
-
Yeni malikin işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye istemine ilişkin olduğu davada, taşınmazı iktisap eden kimsenin dilerse eski malik ile kiracı arasında yapılmış sözleşmeye dayanarak sözleşmenin sonunda, dilerse mülga 6570 s. Kanunun 7/(d) maddesinde öngörülen sürelerden yararlanarak ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açabileceği- Mülga 6570 s. Kanun’un 7/(d) maddesi uyarınca iş yeri ihtiyacı nedeniyle açılan tahliye davasının süresinde açılıp açılmadığının belirlenebilmesi için kira sözleşmesinin süresinin bilinmesinin zorunlu olmadığı-
-
Taahhüt nedenine dayalı tahliye davasının mutlaka “kiralayan” tarafından açılması gerekeceği, “kiralayan durumunda olmayan malik” in dava hakkı bulunmadığı, ancak yeni malikin, önceki malikin ve kiralayanın halefi olarak, eski malik zamanında verilmiş taahhüde dayalı olarak dava açabileceği-
-
Üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazının geçersiz olduğu- Çekin, üzerinde yazılı olan düzenlenme tarihinden önce muhatap bankaya ibraz edildiği görüldüğünden, mahkemece 5941 s. Çek Kanunu geçici mad. 3/5 gereğince, anılan çek yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
-
Çeke dayalı kambiyo takibinde, çekteki banka ibraz şerhinde tarih yoksa da, keşide tarihinin ………….. ve takip tarihinin ………… olduğu, dolayısı ile çekin bankaya ibraz edildiği ve 10 günlük ibraz süresi içerisinde takip başlatıldığı, bu nedenle ibrazın süresinde olduğunun kabulü gerekeceği, dolayısıyla takibe dayanak çek kambiyo vasfında olduğundan
-
Takibe dayanak çekin yasal süresi içerisinde muhatap bankaya ibraz edilmemesine ilişkin şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük şikayet süresine tabi olduğu-