İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
Bonoya Dayalı Takiplerde Yetkili İcra Daireleri
-
Ayrıca muhatabın, tebliğ adresinde ikamet edip etmediği ile birlikte, kısa ya da uzun süreli ve geçici olarak adreste bulunmadığının, tevziat saatlerinden sonra gelip gelmeyeceğinin tahkikinin eksiksiz yerine getirilmediği ve tevsike yönelik olarak yapılan tahkikatın sonucu Tebligat Kanunu’nun 23/7. ve Tebligat Yönetmeliğinin 35/f maddeleri gereğince tebliğ evrakına yazılmadığından Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre yapılan tebligat işleminin geçersiz olduğu
-
Tebligat usulsüzlüğünden dolayı tebliğ tarihinin değiştirilmesi gecikmiş itiraz değildir.
-
Türk Parasının Kıymetinin Korunmasına Dair Cumhurbaşkanının 32 sayılı Kararın Geçici 8 inci maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten önce akdedilen konut ve çatılı iş yeri kira sözleşmelerinde döviz veya dövize endeksli olarak belirlenen bedeller bu fıkranın ilk paragrafına göre iki yıllık süre için Türk parası olarak belirlenir. Ancak, Türk parası olarak belirlemenin yapıldığı kira yılının sonundan itibaren bir yıl geçerli olmak üzere; anılan paragraf uyarınca Türk parası olarak belirlenen kira bedeli, taraflarca belirlenirken mutabakata varılamazsa, belirleme tarihinden belirlemenin yapıldığı kira yılının sonuna kadar Türkiye İstatistik Kurumunun her ay için belirlediği tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık değişim oranları esas alınarak artırılması yoluyla belirlenir.
-
Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları hakkında uygulanır. Şikayetçi borçlunun Bulgaristan uyruklu olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle adrese dayalı kayıt sistemine ilişkin hükümler uygulanamaz. Dolayısıyla yabancı uyruklu borçluya T.K.’nun 21/2. maddesine göre yapılan tebliğ işlemi usulsüzdür.
-
Gerçek kişilerin UYAP Vatandaş Bilgi Sistemi üzerinden, tüzel kişi temsilcilerinin UYAP Kurum Bilgi Sistemi üzerinden kanun yolu başvuru dilekçeleri gönderebilmeleri için güvenli elektronik imza sahibi olmaları gerekir. Kanun yolu başvurusu, dilekçenin UYAP üzerinden mahkeme ekranlarına düştüğü tarihte yapılmış sayılır.
-
Kesinleşmeden icraya konulamayacak bir ilâmın icrasının talep edilmesi hâlinde, icra müdürünün kanun hükmünü (HMK m. 367/2, HUMK m. 443/2) re’sen nazara alarak takip talebini reddetmesi gerekir. Aksi hâlde borçlu, gönderilen icra emrine karşı şikâyet yoluna başvurabilir
-
İİK’nun 264/son maddesi; “Borçlu müddeti içinde ödeme emrine itiraz etmez veya itirazı icra mahkemesince kesin olarak kaldırılır veya mahkemece iptal edilirse, ihtiyati haciz kendiliğinden icrai hacze inkılabeder” hükmünü içermektedir. Bu halde satış isteme süreleri ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü tarihten başlar.
-
7343 S.K. ile İİK madde 106 ve 110’da değişikliklerin yapıldığı, buna göre değişiklik sonrası ilgili 106/3 maddesinde “Satış talebiyle birlikte kıymet takdiri ve satış giderlerinin tamamının peşin olarak yatırılması zorunludur.” hükmünün yer aldığı, 7343 Sayılı Kanunun 33. maddesiyle İcra İflas Kanununa geçici madde 18’in eklendiği, geçici madde 18/2 gereğince 106. ve 110. maddelerde yapılacak değişikliklerin 111/b maddesinin uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlanacağı, bu yönetmeliğin de 08.03.2022 tarihinde yürürlüğe girdiği, geçici madde 18/3’de “106 ncı madde uyarınca çıkarılacak tarifenin yürürlüğe girdiği tarihten önce satış talep edilmiş olmasına rağmen kıymet takdiri ile muhafaza ve satış giderlerinin tamamının yatırılmadığı hallerde bu tarifenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde tarifede belirlenen giderlerin yatırılması zorunludur. Bu süre içinde giderler peşin olarak yatırılmazsa satış talebi vaki olmamış sayılır.” hükmünün yer aldığı, tarifenin de 08.03.2022 tarihinde yürürlüğe girdiği, buna göre tarifenin yürürlüğe girmesinden önce satış talep edilmiş ve satış giderlerininin tamamı yatırılmamışsa, tarifede yer alan ücretin 08.03.2023 tarihine kadar yatırılması gerektiği
-
Her ne kadar şikayete konu takip ilamsız takip ise de; alacaklı vekilince takibe dayanak olarak Karaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/403 E. – 2017/268 K. sayılı ilamının gösterildiği ve bu ilam takip talebine eklenerek takibe geçildiği, anılan ilamda borçlunun vekilleri bulunduğu ve şikayete konu ödeme emrinin bu vekillerden birine tebliğ edildiği görüldüğünden, ödeme emrinin vekile tebliğinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır.
-
İİK’nın 143/4. maddesi gereğince borç ödemeden aciz vesikasında yazılı alacak için faiz istenemeyeceği belirtilmiş ise de, alacak muaccel olup takibe konu yapıldıktan sonra, bu alacak için takipten sonra faiz istenmesinde yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır.
-
İpotekli takipte kıymet takdirine esas alınan menkuller için satış istenildiği, menkulleri başka bir icra dosyasından ihale ile aldığını iddia ederek mülkiyet iddiasına dayanan 3. kişinin istihkak iddiasının dinlenebilir olduğunun kabulü gerekir.
-
Yabancı para alacağı olan asıl alacak için 3095 Sayılı Kanun’un 4/a maddesi gereğince takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faiz talep edebilir.
-
Aynı takip dosyası üzerinden İİK 58/3’e göre ilk takip talebi iptal edilmeden, alacaklının talebi ile yeni bir takip talebi sunularak ödeme emrinin çıkarılması da mümkün değildir.
-
İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yoluyla Takiplerde Uygulanacak Faize İtiraz Edilmesi
-
Avukatın dosyaya vekaletname sunarak dilekçe vermesinin ücretin doğması için yeterli olduğunu,