İçtihatlar Kategorisine En Son Eklenenler
-
89/1 haciz ihbarnamesi gereği üçüncü kişi tarafından dosyaya yatırılan paranın alacaklıya ödenmesi için borçluya 103 davetiyesi tebliğine gerek bulunmamaktadır.
-
Sözleşmedeki sürenin bitimini takip eden bir ay içinde kiralayanın, İİK’nun 272. maddesi gereğince icra dairesinden tahliye isteyebileceği gibi, dilerse mahkemeden de tahliye isteminde bulunabileceği, davacı tarafından tahliye talepli icra takibi de süre sonundan bir ay içerisinde davalı aleyhine başlatıldığı, her ne kadar mahkemece dava yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile reddedilmiş ise de, İİK’nun 275/2. maddesinde belirtilen kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir belgenin dosyaya ibraz edilmediği, bu durumda kiralananın vasfının yargılamayı gerektirdiğinden bahsedilemeyeceği-
-
Davacı tahliye taahhütnamesinde belirtilen süreden önce başlatılan icra takibi ile tahliye taahhüdüne dayanarak kiralananın tahliyesini istediğinden açılan davanın reddi gerektiği-
-
Tahliye taahhütnamesi düzenlenmiş olup, davalının düzenleme ve tahliye tarihinin belgeye sonradan yazıldığını ve gerçeği yansıtmadığını ileri sürmüş ise de bu iddiasını aynı ispat gücüne haiz başka bir belge ile kanıtlamak durumunda olduğu
-
Tahliye taahhüdünde, tahliye tarihi belli (açık) bir şekilde yer almadığından Türk Borçlar Kanununun 352. maddesinin aradığı anlamda bir tahliye taahhüdünün varlığından bahsedilemez.
-
Para borcu ikrarını içeren düzenleme şeklindeki noter senetlerinin ilam niteliğinde olduğu, ancak bu senetlerin ilam sayılabilmeleri için öncelikle noterden düzenleme şeklinde yapılması ve kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını içermesi gerekeceği
-
Koleksiyonculuk yapan şahsın ölümü halinde koleksiyon mirasçılarına intikal eder. Koleksiyoncu adına envanter defterine kayıtlı olup da koleksiyoncunun borcu nedeniyle haczedilen taşınır kültür ve tabiat varlıkları, icra müdürlüğünün satış kararı üzerine ilgili müze müdürlüğüne haber vermek şartıyla ve önceliği Bakanlığa ait olmak üzere başka koleksiyonculara ve özel müzelere satılabilir
-
İcra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmesi bir icra takip işlemi olmasa da paranın icra veznesine girmesini sağlayan bu arada istinafa konu olayda olduğu gibi banka teminat mektubunun bozdurulması bir icra takip işlemidir.
-
Üst sınır (limit) ipoteği sadece ipotek akit tablosunda belirtilen limit kadar alacağı teminat altına almış olduğundan, alacaklının ancak bu limit kadar ipotekli takip yapabileceği- Taşınmazı üzerinde limit ipoteği kurulan üçüncü kişinin, aynı zamanda kredi sözleşmesinde kefil olmasının, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte ipotek limiti ile sorumlu olduğu ilkesini değiştirmeyeceği
-
İhtiyati haciz kararı ilam niteliğinde olmadığından ilama aykırılık olarak kabul edilemeyeceği
-
Tüzel kişiliği olmayan hastane hakkında takip yapılmazsa da, takipten haberdar olan üniversite rektörlüğünce takibe taraf sıfatı ile itiraz edildiğinden, takibin borçlusunun üniversite rektörlüğü olduğunun kabulü gerektiği
-
Takibin kesinleşmesi öncesi veya sonrasında takibe konu senedin sahteliğinin iddia edilmesi, HMK’nun 209. maddesi uyarınca takibin durdurulması sonucunu doğurmaz. Anılan hüküm, genel mahkemelerde açılan davalarla ilgili olarak senedin hiçbir işleme esas alınamayacağını, başka bir anlatımla delil olarak kullanılamayacağını öngörmekte olup, icra takibine etkisi yoktur.
-
İtirazın iptali- Taraflar arasındaki alacak borç durumunun tespiti- Davacıya verilen çekin ödenmiş sayılıp sayılmayacağı-Davacı kayıtlarında yer alan davalının imzasını taşımayan senet- Bilirkişi incelemesi-
-
Teminat karşılığında ihtiyati haczin kaldırılması istemi-
-
Boşanma kararı ile birlikte hükmedilmiş tazminatın takibe konulması halinde, ancak, infaz edilebilir hale geldiği boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren faiz istenebilir.
-
İlamdaki ziynet alacağına ilişkin hüküm tarafların mal varlığını etkileyen edaya ilişkin hüküm olduğundan kesinleşmeden icra takibine konulması mümkündür.