İhalenin FeshiYargıtay Kararları

ihale tarihinde, icranın geri bırakılmasına ilişkin şikayet dosyası derdest olup ihaleden önce bu yönde verilmiş bir karar bulunmadığından ve Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre ihaleden sonra takip iptal edilse dahi ihalenin yasal koşullara uygun olarak yapılmış ise geçerli olduğunun kabul edilmesi gerekeceği-

Mahkemenin kararının ancak şekli anlamda kesinleştikten sonra, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceği, buna göre; ihale tarihinde, icranın geri bırakılmasına ilişkin şikayet dosyası derdest olup ihaleden önce bu yönde verilmiş bir karar bulunmadığından ve Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre ihaleden sonra takip iptal edilse dahi ihalenin yasal koşullara uygun olarak yapılmış ise geçerli olduğunun kabul edilmesi gerekeceği-

Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi Y. A. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte borçlu şirketin ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesi’nce, şikayetin reddi ile para cezasına hükmedildiği, borçlunun istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi’nce, Mersin 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020/231 Esas sayılı dosyasında borçlunun icra emrinin iptaline yönelik açtığı davanın alacaklı yanca kabul edildiği ve bu kabul beyanının yapıldığı tarih itibariyle kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı, bu suretle de icra mahkemesince verilen kabul nedeniyle icranın geri bırakılması kararının kabul tarihi olan 23.7.2020’de hüküm ifade etmesi nedeniyle 10.8.2020’de yapılan ihalenin usulsüz olduğu belirtilerek, borçlunun istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, yerine; şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verildiği, karara karşı alacaklının temyiz yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır.

Somut olayda; alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte borçlunun Mersin 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2020/231 Esas sayılı dosyası üzerinden icra emrinin iptalini istediği, alacaklı vekilince 23.7.2020 tarihinde davanın kabul edildiği, mahkemenin 16.9.2020 tarihinde verdiği kararla davanın kabul nedeniyle kabulü ile davacılar yönünden icra emrinin iptaline hükmedildiği, şikayete konu ihaleye ilişkin satış kararı tarihinin 16.6.2020, ihale tarihinin de 10.8.2020 olduğu görülmektedir.

Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesi’nce, icra emrinin iptali talepli açılan şikayet dosyasında alacaklının kabul beyanının kabul tarihi itibariyle geçerli olduğu ve mahkemenin sonraki tarihte verdiği icra emrinin iptali kararının kabul beyanının yapıldığı tarih itibariyle geçerli sayılacağı kabul edilerek ihalenin feshi yönünde hüküm tesis edilmişse de; davayı kabul ile dava kendiliğinden sona ermez. Bunun üzerine, dava konusu uyuşmazlığın kabul nedeniyle son bulduğunu tespit eden mahkemenin, davanın kabul nedeniyle (gereğince) kabulüne karar vermesi gerekir. Mahkemenin bu kararı temyiz edilebilir. Mahkemenin kararı, ancak şekli anlamda kesinleştikten sonra, maddi anlamda kesin hüküm teşkil eder (Prof. Dr. B. Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. baskı, cilt 4, sh: 3701). Buna göre; ihale tarihinde, icranın geri bırakılmasına ilişkin şikayet dosyası derdest olup ihaleden önce bu yönde verilmiş bir karar bulunmadığından ve Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre ihaleden sonra takip iptal edilse dahi ihalenin yasal koşullara uygun olarak yapılmış ise geçerli olduğu kabul edildiğinden, Bölge Adliye Mahkemesi’nin aksi yöndeki gerekçesi yerinde bulunmamıştır.

O halde, başkaca fesih nedeni de bulunmadığından, Bölge Adliye Mahkemesi’nce borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile istinaf başvurusunun kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile Adana Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi’nin 12.3.2021 tarih ve 2021/17 E. – 2021/630 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 07/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi verildi.

12. HD. 07.10.2021 T. E: 6485, K: 8600

Related Articles

Back to top button